Bir sonbahar denizinin gümüþi yansýmalarý gözlerimi sulara daldýrýp çýkarýyor.Sonra tekrar dalýp gidiyorum.Ufku karalayarak oradaki küçük balýkçý sandallarýndan akan türkülerle oynaþýp dertleþiyorum.Büyük balýkçý gýrgýrlarýnýn her sabah koya girmesiyle kopan hengame beni her zaman heyecanlandýrýr.Her sabah martýlar,insanlar ve akþamdan kalmalar arasýndaki bu koþuþturma her gün kutlanan ve tekrar tekrar sýkýlmadan yaþanabilir törenlerdir. Hele teknelerden atýlan sardalyalara hücum eden binlerce martý,gökyüzünü bir papatya tarlasýna çevirdiðinde,o beyaz kanatlarýn can havliyle,umutla havada çizdiði kavisler en duygusuz adama bile seçkin söylemler,uzun þiirler yazdýrabilir.Oysa bu durum bir þaire çattýðýnda onu baþtan çýkarýr.Damarlarýndaki kan basýncý artar.Gözleri yuvalarýndan fýrlar,kulaklarý radarlaþýr.Çünkü hiç bir kareyi,hiçbir aný,hiçbir nefesi kaçýrmak istemez.Çalýp kaçmak ister þehrindeki baþka enstantanelere,baþka þiirlere...

Martý çýðlýklarý köþedeki kýrmýzý burunlu ayyaþýn yüzüne çarpýp tekrar tekrar kulaklarýmý kaþýyýp,oradan da oltamýn ucundaki titreþimlerin heyecanýna karýþýyordu.Ayyaþýn yorgun suratýndaiki kýrmýzý leke gibi duran gözleri bir an suratýmda gezindi.Neden bilmem ama bu bakýþlar sýgara ihtiyacýmý kamçýladý.Derin bir nefes çekip,dumanýný seyre koyuldum.Bu sarhoþa raðmen þehir varoþlarýnýn gri yalnýzlýðý,bozuk paralar ve süt þiþelerinden sonra cennetin yeryüzündeki yansýmalarýndan birinin orta yerinde hayal kurmanýn keyfini baþka hangi somutluk verebilirdi ki?Mitig alanlarýnýn,terminallerin,sinema salonlarýnýn önünde kavrulmuþ kestane satanlarýn,sabahý sesleriyle bulandýran seyyar satýcýlarýn böðürtülü,çirkin ve katý ünlemlerinin yerini kuþ sesleri aldýðýnda hayatýn yeniden yorumlanýlmasý gerektiðini düþünüyorsunuz...Ama yine de o kýrmýzý gözlerin tenimde bir ürpertiden çok,þehirdeki klakson seslerine olan tepkime benzeyen yaný beni deli ediyor.O þehire tekrar dönmek istemiyorum...

Sarhoþun gözlerinin büyümeye baþladýðýný hissediyorum.Büyüdükçe üzerimdeki tahakkümü de artýyor.Israrla gözlerini gözlerimde dolaþtýrýyor. Oltama vuran balýklarýn hiçbiri yakalanmýyor...Sarhoþ duman duman,yudum yudum dikkatimi içiyor...Muhtemel küçük balýklar yemi bitirdiler...Oltamý çekip tekrar atmaya eriniyorum.Ankara'lý bir hoyratlýkla taþralý olaðan þeyleri gerçeküstü senaryolaþtýran beynim,þehirsiz þiir yazamam tezini hýzla çürütüyor.Evet...Ben burada,tam bu noktada anadan yeni doðmuþ kadar temiz ve masumane bir þeyler karalarken,bu sarhoþu þehire ve onun varoþlarýndaki gri sabahlara yollamalý.Ekolojik dengenin ancak bu þekilde korunabilineceðine inanýyorum.Daha doðrusu öyle düþünüp ,düþündüklerime inanýyorum...En iyisi oltamý sudan çekip yeni yemlerle,yeni aç gözlülüklere dadanmalýyým.

Sarhoþ hala hummalý gözlerle bana bakýyor.Oltam bu bakýþlardan etkilenip görmediðim diplerde bir yosun ya da kayaya takýlýyor.O kýrmýzý burunlu,kýrmýzý gözlü adamý bir güzel dövmek istiyorum.Sabah sabah sinsirlerim geriliyor ,oltam geriliyor...Oltamýn kopmasýný istemiyorum.Çekiþtirmelerim nafile ,biliyorum,o adamýn adaletsiz gözleri yaptý bunu...sövmek istiyorum ,kelimeler boðazýmda düðümleniyor.Sövmek istiyorum ama adam tabiatýn o güzelim dekorunda aykýrý þehirli bir trafik lambasý gibi duruyor.Aðlamak istiyorum...aðlamak istiyorum laaan...aðlamaklardan bir ordu kurup bu adama saldýrtmak belki de...Oysa yalnýzca susuyorum susuþum haykýran bir çýðlýða dönüþüyor.sabrýmýn sýnandýðýný hissediyorum...

Görmdiðim diplerde bir þeyler oltamý çekip alýyor.elimde geriye boþ bir misina kalýyor.Adam bu olay karþýsýnda hafif bir gülümseme ile omuzlarýný üzerinde gereksiz bir ayrýntý gibi duran baþýnýsaða,sola sallýyor. Çýldýrmamak için kendi kendime teselli verebilecek uygun düþünceler arýyorum.Adamýn baþýný sallamasý ile birlikte,misina dolaþmaya baþlýyor.Ayaklarýma,kayalara,ot parçalarýna,ellerime,sigarama dolaþýyor.Ýnanýlmaz doðal düðümler oluþturuyor.sinir katsayýmýn 7.2 þiddetinde titrettiði ellerim,o üþümüþ,soðuktan morarmýþ zavallý ellerim bu karmaþýklýðý çözmeye çalýþýyor. Çözmeye çalýþtýkça daha da umutsuzluða düþerek misinalardan kurtulup adamýn o gereksiz kafasýný vücuduna paðlayan etten uzantýya sarýlmak istiyor.Zorla bu gereksiz cinayete engel olmaya çalýþýyorum.
Her þeye raðmen bu kargaþadan kurtuldum.Þimdi daha sakinim.Denizin gümüþi kýpýrdanýþlarý,köþedeki heykel ve balýkçýlarýn her birinden bir kahraman çýkartabilecek yanýk ama soylu suratlarý arasýnda sarhoþu unutmaya çalýþýyorum.Küçük,zarif ama tehlikeli iðnecikleri misinaya dizerken bir de ýslýk tutturuyorum."Deniz üstü köpürür...hay caným..rinna rinna nay..."Anlaþýlmaz bir þekilde kontrolünü bir an kaçýrdýðým gözlerim,hafif sola kayýyor.Bütün çabalarýma raðmen sarhoþu görmek zorunda kalýyorum. O kýrmýzý soysuz surat hala kýpýrdamadan beni izliyor.Gözleri oksijenimi azaltýyor.Kimselere anlatamayacaðým yeni paranoyalarýn baþlamasýna neden oluyor. Ustalýkla kahroluyorum.iðneler ellerime saplanýyor.Acýnýn tarihsel geliþimini yadýrgamadan akan kanda düðümlenip,çocukken okuduðum masallardan birine çatýyorum.Ýðne uðraþtýkça elime daha çok gömülüyor.Adamýn gözleri büyüyor.nefretim fetiþt uçlara kaymaya baþlýyor.Oysa adam acýmýn bir benzerini hisseder gibi ben iðneyi çekiþtirdikçe suratýný büzüyor."Ne bakýyorsun bee!"hiç tepki vermiyor..Allahým aklýma sahip çýk ..öfkemi dýþa vurmazzsam delireceðim."konuþsana bee! konuþ lan"

Nihayet baþýný baþka bir tarafa çevirdi.yeniden yaþamaya baþladýðýmý hissettim.burun deliklerim sudan çýkmýþ balýðýn solungaçlarý gibi,hýzlý hýzlý açýlýp kapanarak,bu huzur anýnýn bütün nefeslerinisanki bir daha yaþanmayacak gibi soðuruyor.

Göz ucuyla kontrol ediyorum. adam hala baþka tarafa bakýyor.Bu fýrsattan yararlanarak,seri ve prezantabýl hareketlerle yemlerimi iðnelere takýp,savurarak denizin baðrýna gömüyorum.Adam hala baþka tarafa bakýyor...niye ki..?

Þimdi rüzgarýn þakaklarýmda o þefkatli ellerinin itinalý gezintilerini hissedebiliyorum.Güneþ sað kaþýmýn üzerinde kývrýlýp,geri uzaklara dönüyor.göz kaslarým aðýrlaþýyor.Adam iðrenç sesle çýkararak elindeki þarap þiþesini soðuruyor.Adam hala bana bakmýyor...niye ki...?Fýrsattan istifade bu sefer ben ona bakýyorum.Kýrk kýrkbeþ yaþlarýnda.Üzerindeki pardösönün pislikten rengi seçilmiyor.Ne hikmetse içine sarý bir tiþört giyip,kayýþa dönmüþ bir de kravat takmýþ. Þalvara dönmüþ bir pantoon,altýnda çýplak ayaklar ve bulaþmýþ balýk eziði...ama dikkatli kestim adamý...Kendi yaptýðýmdan utanýyorum...Kendime kýzýyorum...Ne diye bakýyorsun elin adamýna...sana ne...Balýðýný tut,hayal kur ve ülkeni düþün...Çifte standartlarý,politika da ki kirlenmeyi,susurluklarý..."Yýkýlmadýk ayaktayýz...Çünkü boðazýmýza kadar boka battýk"...Oysa martýlar ne kadar güzel ve deniz ne kadar lacivert...

Ýþte o muhteþem an geldi.oltamdaki yemin balýk tarafýndan didikleniþi oltamýn ucunda ritmik hareketlere neden olurken, adrenalin salgýlarým iliklerime kadar tatlý bir ürperti veriyor,doz arttýkça bir humma sarýyor bedenimi.nefes bile alamýyorum.Týkýrtýlar alýp beni baþka týkýrtýlara saplýyor.O týkýrtýlarý karnýmda ve kalbimde hissetmeye baþlýyorum....Çe..çe...çekiyor...aman Allah'ým..!..Balýk yakalandý ve oltamý çekiyor. sakin...sakin olmalýyým.Zafer kazanmýþ bir komutan edasýyla ,düzenli hareketlerle oltamý çekerken ucundaki aðýrlýðýn zorlamalarý heyecanýmý bir kat daha artýrýyor.adamý iyice unutmuþ olmalýyým.Bütün engelleme ve dayatmalarýna raðmen,bak iþte yakaladým...Balýðým geliyor...Kimbilir ne kadar büyüktür?kimbilir cinsi nedir?

artýk görebileceðim bir yere kadar yaklaþtý.gümüþ renkli sýrtýnda parlayan güneþ gözlerime dokunduðunda gayri ihtiyari gülmeye baþlýyorum;"yakaladým iþte..ha..hha.hay..hemde kocaman..yakaladýýým...lan"Tam oltamý sudan çýkarýyordum ki unuttuðum adam,iþte o sarhoþ adam,bir anda ellerime sarýldý.Deliye dönmüþtüm. -býraksana be adam..býrak dedim sana

-o dragonya..

-baþlarým gonyana..

Artýk bu adamý öldürebilirdim.Hatta öldürdükten sonra küçük parçacýklara ayýrýp,balýklara yem yapabilirdim. Hatta gözünün birini oyup,diðer gözü bakarken çýkardýðým gözü piþirip tekrar ona yedirebilirdim.Hatta flistin askýsýnda aylarca bekletip her kahvaltýda oralarýna elektrik verebilirdim.

-Öldürecem lan seni...Býrak oltamý...

-o dragonya...

Artýk kan beynime sýçramýþtý.Hatta kulaklarýmdan,burnumdan dýþarý çýkabilmek için korkunç bir basýnç uygulamaktaydý.Artýk vicdanen de bir sýkýntý duymadan,bu cehennem zebanisini,bu alçak sürüngeni,bu laneti parçalayabilirdim.Oltayý býrakýp gýrtlaðýna sarýldým,

-býrak ulan..býrak ulan býraaaak..!

Adam her þeye raðmen oltanýn ucundaki balýkla ilgileniyordu.Ayaðýyla baþýný ezerek oltadan kurtardýktan sonra,bir tekme ile o caným balýðýmý denize gönderdi...

Allahýn cezasý...niye attýn lan balýðýmý denize..

boðazýný iyice sýkmaya baþlamýþtým.Adam artýk morarmýþ dudaklarý arasýndan"o dragonya" diye inliyor,ben 18 yýl mapus yatmayý göze almýþ boðazýný sýkýyordum.Birden bir sürü el bedenimi kavrayýp adamý elimden kurtardý. Onlarada saldýracaktým ama karþýmdaki temiz yüzlü denizci çocuðun gözlerimin içine masum bir ifadeyle,yalvarýrcasýna bakýþýný farkedip sakinleþtim...

-Abi ne kýzýyorsun adama,Yakaladýðýn dragonya idi...O balýðýn zehirli iðnelerine bi dokunsan ya felç olur ya ölürdün...adam seni kurtardý..sen teþekkür edeceðine boðazýna sarýlýyorsun...

-ne ...Dragonya mý?

Gözlerim sarhoþu aradý..Yolun sonunda kaybolmak üzere baðýra baðýra gidiyordu..

-O dragonya..salak herif o dragonya..Þehirli züppe o DRAGONYA...