BİR DÖNME DOLAPTAYIZ HEPİMİZ

“Gündüzüm seninle,gecem seninle” der bir güzel şarkı.
Güzel der de bu durum hiç değişme yaşanmadığının bir itirafı değil midir
aynı zamanda?
Tıpkı bu şarkı gibi değişmiyor günümüz.
Yaşadıklarımız hep aynı.
Tıpkısının aynısı,
Aynısının tıpkısı.
Yatma kalma saatlerimiz aynı.
Yeme içme, mıçma zamanlarımız aynı.
Boşaltma organlarımız bile alışılmışın dışına çıkamıyor.
Sabah küçük, öğle biraz büyük,akşam daha büyük,yatarken yine küçük
çiş...
Bugününüze bakın, dünden farklı ne var yaşantınızda?
İŞİNİZ VARSA İŞE GİTMEK İÇİN ÇALARSATİNİZLE UYANDINIZ.
Ellerinizle esneyen ağzınızı kapattınız.
Lavobaya yöneldiniz,tıraş oldunuz.
“Hanım kahvaltı hazır mı?” diye seslendiniz.
İki bardak çay, bir dilim ekmek,biraz peynir,dört-beş zeytin tanesi...
Üstünüzü giyiyorsunuz.
Kravatınızı yine aynı şekilde bağladınız.
Hanımınıza bir”Allahaısmarladık “bile demeden kapıyı çarpıp sokağa attınız kendinizi.
Hadi,öyle değil deyin bakalım!..
Hadi,güneşten önce uyandım,güneşin doğuşunu izledim ,sabah rüzgarının eşliğinde deyin,diyemezsiniz.
Hadi,kuş sesleriyle uyandım, zır sesleri yerine diyemezsiniz.
Kuşlar bile terkettiler oturduğumuz sokağı
Hadi,”Gündüzüm farklı,gecem farklı”deyin.
Nerde o babayiğitler?
Bu yazıyı yazan yiğit bile diyemiyor ki...
O da aynı girdapta dönüp duruyor.

MÜTEBESSİM DİYALOGLAR

- Bozuk paranız var mı?
- Var.
- Kardeşim,bozuk bozuk taşıma,tamir ettir!