Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham |
|
||||||||||
|
1425 KANUNUSANİ 09 SALI Camdan Kalb - Erden Kral 03 - 08 Mirza..! Gökyüzüne bak Mirza..! N' olur .! Bir daha gökyüzüne bak Mirza..! Ne olur bir daha..! Bir daha ne olur Mirza..!.../...Bir daha gökyüzüne.! Bak.! Ne olur..! Mirza.! Bir daha gözlerime..Bir daha gözlerine..Bir daha gözlerimize.. Bir daha denizlerime..Bir daha denizlerine..Bir daha denizlerimize.. Bir daha gökyüzüme..Birdaha gökyüzün’e..Bir kez daha gökyüzümüze.. Bak.! Mirza.! Ne olur.! Sana Hayran..Sana Hasret..Sana Kurban..! Sana Heval.. Sana Mihman..Sana Can..! Sana Dilan…Sana Eman Sana Yan. Sana Munzur..Sana Agri ..Sana Jiyan… Ağlayamayan ama için için kanayan. Sen için …için için .. Kıpkırmızı kanayan.. Gözlerime bak Mirza.! Hiç mi hiç.! Ama hiç mi hiç… Sana karşı yalan.Sana karşı hiçbir yalan. Söylemeyen gözlerime bak Mirza.! Ne olur ama ne olur Mirza.. Bir kez daha.. Son bir kez daha… Gökyüzüne bak Mirza.! Bırakma ellerimi.! Ellerimi…Ellerimi…Aha bu sensiz biçare../..Aha bu sensiz avare.. Vallah billah aha bu sensiz navare deli divane ellerimi… Sakın bırakma Mirza.! Sakın kollarını böyle iki yana sessiz nefessiz… Bensiz bedensiz… Bırakma Mirza.! Ne olur.! Ne olur Mirza ne olur.. Öyle uzak mı uzak derin gurbetlere dikme gözlerini… Tut ellerimden tut.!Sakın bırakma.! Sana aşık../..Sana meftun…/..Sana bağıl../..Sana bağlaç.. Sana avuç../..Sana kucak../..Sana aç.. Sana vurgun../..Sana tutkun../..Sana kulaç.. Kollarımı sakın bırakma Mirza..! Bir daha beni..Bir kez daha yine beni.. Böyle mahçup, böyle suçlu,böyle günahkar .. Böyle naçare seyirci.. Bırakıp ta gitme .! Mirza.. Ne olur.! Ne olur gözlerime öyle bakma Mirza.! Ben suçlu değilim.. Gücüm yetmedi.! Vallah billah gücüm yetmedi.. Didindim..Yırtındım..Ter ter tepindim.. Bağırdım..Çağırdım.. Deliler gibi çığlıklar attım.. Saçımı başımı yoldum .. Mirza.! Mirza..! Mirza..! Yerlere attım kendimi.. Yakamı bağrımı yırttım.. Bütün kimliklerimi de yırttım senin için Mirza sen de bilirsin bunu.! Bütün bilindik kişiliklerimi de çöp sepetlerine attım senin için Mirza...! Sen bunu da bilirsin Mirza.! Hatırla Mirza.! Hatırla ne olur.! Uzak dağ yollarında birlikte üşüdüklerimizi.. Anasız yarsız diyarsız kalmış dağ çocuklarını.. Yalçın kaya diplerinden uzak sınır kapılarına bakarak. Birlikte düşündüklerimizi de hatırla.. Dikenli teller altında beraber süründüklerimizi hatırla.. Beraber yürüdüğümüz Rakofça kıraçlarını.. Beraber tırmandığımız Alp yamaçlarını hatırla.. Dalmaçya kıyılarında yitirdiğimiz yoldaşlarımızı, kardaşlarımızı hatırla.. Kucaklarında kaskatı kesilmiş bebelerine sımsıkı sarılmış.. Ama hala sımsıcak.. Ama hala her şey daha güzel olacak mavi gözlerle.. Masmavi gökyüzüne baka kalarak.. Issız kıyılara capcansız seriliveren.. Kaç günün açı…Kaç günün sütsüzü.. Binyılların öksüzü ölü kadınlarımızı da hatırla.. Ben de ağlıyamıyorum artık hocam deyip.. Hüngür hüngür..Hıçkıra hıçkıra…Bağıra bağıra .. Belki de son bir defa.. Beni nasıl ağlattığını hatırla Mirza.! Hatırla Mirza Hatırla..! Üç kuruş uğruna nasıl satıldıklarımızı hatırla.. Kanun namına nasıl soyulduklarımızı hatırla. Allah aşkına..Allah rızasına.. Nasıl horlandıklarımızı nasıl kovulduklarımızı.. Ve nasıl.. İhanetlere uğradıklarımızı hatırla..! Daye Fato hala konuşamıyor biliyor musun Mirza.!? O’na neler ettiklerini hatırla..! O’nu nasıl kirlettiklerini hatırla.. Gözlerinin önünde kızlarını gelinlerini bile.. Bile nerdeyse çocuklarını bile.. Hatırla Mirza hatırla.. Sonra nasıl hepsini katlettiklerini hatırla.. Sonra nasıl ve ne halde.. Yayan yapıldak.. Aç ve çıplak… O otel odalarına nasıl düşürdüklerini hatırla.. Ne olur öyle bakma Mirza.! Ellerimi bırakma Mirza.. Kollarını iki yana sarkıtıp.. Bütün gökyüzünü üstüme yıkma Mirza.. Ne olur.. Beni bırakma Mirza.! O çocuklar Mirza O çocuklar. ! Vallahi okuyacaklar.. Hepsi yargıç olacaklar.. Ve asla yargılamayacaklar.. Bir tane çocuk bile.! Mirza..! Fato Ana konuşacak yemin ederim. Birgün mutlaka birgün. Konuşacak Fato Ana.! Anlatmayacak ama.. Ne yaşayıp ne gördüklerini.. Bir kişiye bile.! Yemin ederim.! Mirza.! Ben o domuz çiftliğinde.. İki yıl çalışmıştım Mirza.! Peki Sen.! O koca dağın altında… O derin mi derin./..Soğuk ve serin.. Bir ömür kadar kısa ve bir gün kadar uzun. O hergün bir heval yutan tünel inşaatında. Ne kadar çalışmıştın Mirza.? Hatırlamıyor musun Mirza.? “Domuz domuz.!”diye sayıklıyordun da.. O şişman İtalyan kadın.. -sen O’na bile daye derdin ya hani- İşte O.! Sophia Teyze..! Habire domuz çorbası getirir di de.. Sen de Antep Paça niyetine içerdin ya.? Hatırladın mı.? Hatırla Mirza hatırla.! Zatürre olmuştun hani..? Domuz ahırına bırakıp seni. Terk ediverip gitmişlerdi ya hani..? Şu işçi simsarı “çok müslüman adam beş vakit namaz “dindar kardeşlerin vardı ya hani.? Şu Sofiya Daye bile bunlardan daha Müslüman derdin ya hani.? Bu kadın sofi miymiş hocam deyip beni de güldürürdün ya hani.? Ah Mirza ah.! Canım kardeşim benim..! Canyoldaşım benim.! Hatırla ne olur hatırla..! Ne kadar çok paramız olmuştu değil mi.? Ceylan’ı,Memo’yu,Halo Piro’yu.. Hatta.. Basmanede kaçak tütün satan şu kimsesiz yetimhane çocuğu Mirka’yı bile.. Getirebilirdik artık değil mi.? Belki O Zagrepte bile kalmaktan vaz geçebilirdi öyle değil mi.? Hani sen o’na Mirka değil Mirza derdin de.. O da çok kızardı değil mi.? Çok fena türko deyince sen de ona kızardın değil mi? Sonra sen hepimiz din gardaşıyık derdin de.. Hep beraber hakır hakır gülerdik değil mi.? Mirza..! Hatırla ne olur.! Beni bırakma Mirza.! Beni böyle kekosuz kokusuz tatsız tuzsuz bırakma ne olur.! Gökyüzüne bak..! Gözlerime bak Mirza ne olur.! Hani yine sen. Split Kıyılarında bir sahil kahvesinde çay içerken. Gözlerime daldırıp gözlerini.. Keko.! Gözlerin gökyüzü gibi.. Gözlerine bakınca senin. İçim rahatlıyor.. İçime bir güç kuvvet geliyor. . Senin sülalelende seyyidlik filan mı var keko.! Demiştin de.. Yine güldürmüştün ya beni.!? Hatırlıyor musun Mirza.!? Hani ben de demiştim ya.!? Oğlum O seyyidler artık sizin değil iktidarların gözüne bakıyor.! Sen hala ne sayıklıyorsun diye. Sen de derin bir iç çekip. Ama hocam hepsi bir değil.! Deyip. Bana sitem etmiştin ya.!? Peki öyle olsun demiştim ben de… Hatırlıyor musun Mirza.?_ Ben seni hiç kıramazdım Mirza.! Ben sendeki temizliği saflığı hiç kimsede bulamazdım Mirza.! Hatırla Mirza. Ne olur hatırla ve gökyüzüne bak Mirza. Gözlerime bak.. Gözlerine bak. Gökyüzümüze,gökkuşağımıza bak Mirza.. Ne olur beni böyle.. Bırakıp gitme Mirza.! Hatırla Mirza.. Alınterimiz değil kanterimizdi vallah billah.! Acımadılar Mirza.. Yine kandırdılar yine dolandırdılar bizi Mirza. Önce şu senin özgürlükçü yoldaşların geldi. Aynı dilden konuştunuz. Ben dinledim../.. Ama güvenmedim.! Sen güvendin ama ve gitti paranın dörttebiri ve bir daha gelmedi geri.. Çok yıkılmış çok sarsılmıştın sen. Günler geceler boyu gizli gizli ağlamıştın sen. Ama ben hep yanındaydım değil mi Mirza.!? Hiç seni terk etmedim di ben öyle değil mi Mirza.!? Hiç sana İhanet etmedim di ama ben değil mi Mirza.? Ama bana da ihanet ettilerdi değil mi Mirza.! Bana da ihanet ettilerdi değil mi? İslamcılıklarına şehadet ettiğim şu senin de bildiğin dostlarım vardı ya hani.? Sen de onlara hiç güvenmemiştin ya hani.? Onlar da seni haksız çıkarmamışlardı ya hani..? İşte onlar da parayı alınca aynen bir daha geri gelmemişlerdi ya hani.? Sonra tek milletçiler.. Sonra hep milletçiler.. Ve daha sonra Marksist ümmetçiler gelmişlerdi de.. Ama yine değişen bir şey olmamıştı ya hani öyle değil mi Mirza.? Ezen’e Düzen’e özene bezene sövenlerin bile. Ezen’den Düzen’den farkı kalmamış olmuştu değil mi Mirza.? Parayı alan gitmiş ve bir daha asla ortalıkta görünmemişlerdi değil mi Mirza.? Sonra ne olmuştu Mirza.? Ne olacak.? Şu işbirlikçi dedikleri taifeden şişman adamlar gelmiş ve hiç peşin para almadan.. Demişlerdi fakat ama bizde para mara da kalmamıştı ama değil mi Mirza.? Bizi herkes kandırmıştı Mirza.! Sağcısı Solcusu İslamcısı Ülkücüsü Türkçüsü Kürtçüsü aklına kim gelirse be Mirza. Hepsi de bizi kandırmaktan utanmamıştı be Mirza.! Ama ne yapalım.? Hayat devam ediyor be Mirza.! Az kaldı be Mirza.! Dayan be Mirza. Aldanmaktan ve kanmaktan başka bir şansımız da yoktu be Mirza.! Bak şimdi de çocuklarımızı tutukladılar be Mirza.! Kimseden doğru dürüst bir ses te çıkmıyor be Mirza.! Herkes kendine siyaset yapıyor be Mirza..! Çok büyük siyasetler dönüyormuş be Mirza.! Biz yine çok çok küçük çok çok önemsiz ve hatta teferruat bile değil. Çok çok değersiz kalacakmışız gibi görünüyormuşuz be Mirza.! Ama lütfen.. Yine de öyle bakma be Mirza.! Gökyüzüne bak.! Gözlerime bak. Gökkuşağından süzülüp gelen şu çiğtanesi ürpertileriyle titreyen.. Kirpiklerime bak. Ne olur Mirza ne olur.. Hertürlü çirkinliğe çirkefliğe rağmen umudunu yitirmeyen.! Hertürlü pişkinliğe;çok bilmişliğe rağmen.. Asla umuncunu kaybetmeyen.. Şu çok sevdiğin uzun mu uzun ağarmış saçlarıma bak.! Şu Muş Tütünü dumanlarıyla sarardıkça sararmış –hani derdin ya -şu derviş bıyıklarıma bak. Şu çok sevdiğin ve.. Arasıra elleyip elleyip gülümsediğin –ve yine derdin ya işte- şu seyyid sakallarıma bak.! Aha işte Mirza.! Aha işte.!. SEN TANIRSIN BU BAĞRI… AÇIYORUM SANA YENİDEN. İyi bak.! İyi bak Mirza iyi bak.! Senin için..Benim için..Bizim için..Bütünüyle hepimiz için.. Kendi ülkesinde bile garib ve mahzun bırakılmış cümle mültecilerimiz için. Çırıl çırıl dikenli teller yırtığı..Isıl ısıl sigara izmaritleri yanığı..Usul usul fısıl fısıl.. Trankilizan kriminal tehdidler artığı şu sen için kendinden geçmiş bağrımı açıyorum sana.. Ne olur Mirza..! Bana bak Mirza..Bağrıma bak Mirza.! Sırtıma da bak..Yağrıma,böğrüme,kaba etlerime,kaburgalarıma ve bacaklarıma ayaklarıma da bak Mirza.! O çocuklar serbest kalacaklar Mirza.! Zındana atılmayacak o çocuklar Mirza.! O çocuklar Okuyacaklar.. Yargıç olacaklar. Bir çocuğu bile../..Bir tek çocuğu bile.. Yargılamayacaklar O çocuk yargıçlar Mirza..! Berlin yargıçları bile imrenecek O yargıç çocuklarımıza Mirza.! Bana bak Mirza../..Lütfen gözlerime.. Lütfen gözlerine bak Mirza.! Gökyüzüne..Gökyüzümüze.. Gök erincimize gök güvencimize.. Herşeye rağmen adam gibi yaşaya bilme sevincimize.. Bunu başarabilme sevincimize.. Bak.! Mirza .! Ne Olurr.! Daye Fato da konuşacak inan buna Mirza..! Ama anlatmayacak asla kimseye hiçbirşey Mirza..! Buna da inan Mirza buna da inan.! Hiç bir şey anlatmayacak Daye Fato. Yemin ederim.! Ve o çocuklar da… Ve o ço. Ve o. V. Mirza..! Mirza..! Mi.. Mirzaaaaaaaaaaaaa..!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Veysel Menekşe, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |