Ýçi boþ beynine profilimi doldurma çalýþmasý içinde olamam. Sendeki kafa dipsiz bir kuyuya benzer. Bana Yusuf yüzlü diyeceksin diye karanlýk sularýna düþemem. Sulanmýþ beyninin kýlcal damarlarýnda çýplaklýðýmý yüzdüremem. Sen beni düþüncelerinle boðmaya çalýþýrsýn. Bir girdaptýr, bir karanlýk sudur beyninin içi. Bana aydýnlýktan ve yakamozdan dem vurma.
Karanlýk beyninin zindanlarýnda her þey paslý. Kilitlerini ben açamam. Ben yüreði yanýk, dudaklarý kurumuþ halde seninle konuþurum. Sen ise boþ bardaðý bana dolu gösterirsin. Yüreðime serptiðin sular bir yalandan ibarettir. Senin yalanlarýna kanamam.
Neyimi merak edersin hadi söyle? Kýyafetim sana yakýþmaz. Sen bana göre bir yýrtýk donsun. Tarzým seninle uyuþmaz. Ayný zamanda bir yamasýn, boþuna bana yamanmaya çalýþma. Senin rengin benim kýyafetime uymaz.
Senin hayatýn lükstür. Lüks arabanýn aynasýyla bana çarparsýn, sonrasýnda camý açýp aðzýyla laf yapmaya çalýþan da yine sen olursun. Nefretin diline vurur. Husumetin de bir asaleti olmalý. Sen o markalar içinde köpek mamasý gibi durursun.
Bu ülkede þehirler, kasabalar, köyler uzak deðil. Senin gibiler, benim gibilere uzak. Bana bir uncu, bir fýrýncý gibi bakarsýn. Oysa boþ çuval olan sensin. Beni kendinle karýþtýrma. Sen insanlara sýðýr dersin, sonra yayýk gibi saða sola çalkanarak yaþarsýn. Oysa senden ne ayran olur ne yað. Her tarafýndan nefret akýtýrsýn.
Her yanýn tuzak olsa da ben ne çakalým ne de kurt. Tuzaðýna düþmeyeceðim, sana son sözümdür. Sen git ayýlarýný durdur. Daðlardan, taþlardan, ormandan tiksinirim dersin; ama yanýndan ayýlarý hiç eksik etmezsin. Tam bir Etiler züppesi ve þehir fiyaskosusun. Tam bir etiket manyaðý, medeniyet canavarýsýn.
Husumetin bile bir asaleti olmalý. Sen olsan olsan benim için bir zorba, tosba, haspa, kokana, en iyi gazetede boþ sözlerle doldurulmuþ bir makale olursun.