Basit bir düþmansýn. Dedikoducusun, ikiyüzlüsün, kahpesin. Ýsterim ki, zekanla yen beni, bilginle öldür beni. Ama nerde? Sen anca ojeli ve manikürlü týrnaklarýnýn arasýnda, kiþiliðinin mikroplarýný taþýrsýn. Bir de o ellerinle sanat yaparsýn. Geç bunlarý geç. Avuçlarýna düþmemi istersen, eline al kalemi, bir matematik problemini çözer gibi çöz beni. Bir kürdan kadar deðeri olan insanlarýn kendilerini köfte sanmalarý ne kadar kötü deðil mi? Bir þeylerin ucundan tutmak, bir güzelliði çirkinleþtirmeden devam ettirmek zordur. Sen önce, basit problemlerden baþla iþe. Eðer, zor sorulara gelirsen, cevabý da ben olursam o sorularýn, ucumdan tut beni. Ama sen manikürlü parmaklarýnýn arasýndaki kiþiliðinin mikroplarýný hesaba taþýrsýn yine. Hasta edersin beni böylece. Önce ellerin güzel olsun, sonra parmaklarýn... Daha sonra ise týrnaklarýn güzel olsun. Ýþte o zaman öperim ellerinden. Sol eliyle ojeyi taþýrmadan sað eline süren bayan her þeyi becerir. Sen ise hiçbir þeyi becerememektesin. Eline yüzüne bulaþtýrmaktasýn her þeyi. Sen hayat aðacým dahi olamazsýn. Çünkü sen bir kavak aðacý gibi içi boþ ve sulusun. Salýnýr durursun küçük esintilerde. Sen küçük bir dereyi, büyük bir ýrmak sanýrsýn. Dünyan sel sularýna kapýlsa bile, sen bulanýk sulardan kendine kan yaparsýn. Büyük hesaplarýn insaný deðilsin. Sen benimle baþ edemezsin. Kafan aðrýr yanýmda. Borca batarsýn. Basit bir düþmansýn. Döneksin ve ödleksin. Bir delik bulsan hemen kaçarsýn. Nedir yýlandan farkýn? Ýnceliðinin ve zerafetinin yýlan derisinden yapýlma çantadan hiçbir farký yok. Ucuz deðilsin belki; ama bir ahtapot gibi kollarýný her deliðe uzatmana raðmen bir enginlik yaþatmazsýn kimseye. Hayatýnýn sýðlýðýnda yan giden yengeçler bulunur. Ben ise, doðru yürümek isterim. Senin hesaplarýn bana uymaz. Bir matematik problemini çözer gibi çözsen beni, yanlýþ çözersin. Senin zekan bana yetmez. Sen git abaküsünle ilgilen. Bilgisayara ise hiç bulaþma. Klavyen bana yetmez.