..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır." -Boerne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Dilara Yiğit




7 Haziran 2010
Fakat Ya Güven, Ya İnanç?  
Dilara Yiğit
Hızla devam eden bir tutkuyla gidiyor duvarın üzerine. Gün onu kurtarmaya inatçı, o güne fırsat vermemeye... Yeni gün tam ona yetişecekken çarpıyor duvara. Ve güven bin bir parça. Şimdi nasıl toparlayabilir beyni patlayan güveni. Kolu, kanadı kırılan güvene bakıyor gün. Kurtarılacak gibi değil.


:AIFI:

Ay gündüze, güneş geceye karışıyor. Kan terle bir oluyor. Kan tere karışıp alevleri bütünlüyor. Ve alevler, alevler sonum oluyor... Gün dönüyor başımın etrafında. Burnumda çürümüş kan kokusu. O kadar keskin ki burnumu zorluyor. Gecelerim uykusuzluktan asil, uykusuzluk yalnızlığın en muhtemel şekli. Uykusuzluk bütün gerçekleri daha bir gerçek görebilme vakti…

Gece insan yalnız, kimsesiz. Rahatsız edebilecek bir olgu yok başucunda. Yalnız kendisi var. Birde düşüncelerdeki gerçekler.

Geceler bütün çıplaklığıyla uzun, geceler zor ve geceler uykusuz. Uykusuzluktan harap olmuş gözlerime intihar gösterileri eşlik ediyor. Hayallerim ipte sallandırıyor kendini, özlemim bileklerini kesiyor. İnancım yüksek bir binanın tepesinden kendini atıyor. Güvenim... Güvenim ise duvara sürüyor kendini büyük hızla.

Gün dönüyor, gündüz geliyor gözlerime. Hayallerimi kurtarıyor güneş, ışınlarıyla ipi yakarak. Alabildiğim nefes kanıma karışıyor, kanımdan bileklerime. Bileğimde ki kesikleri kurutarak özlemimin ölümünü erteliyor.

Fakat ya güven, ya inanç?

Hızla devam eden bir tutkuyla gidiyor duvarın üzerine. Gün onu kurtarmaya inatçı, o güne fırsat vermemeye... Yeni gün tam ona yetişecekken çarpıyor duvara. Ve güven bin bir parça. Şimdi nasıl toparlayabilir beyni patlayan güveni. Kolu, kanadı kırılan güvene bakıyor gün. Kurtarılacak gibi değil. Dizlerinin üstüne çöküyor o görüntüyü görünce. Uzun bir süre seyrediyor. Zamanının en değerli anlarını güvenin parçalanmış halini izleyerek gidiyor. “Şimdi, şimdi bu uykusuz beden güvensiz kaldı. Bu özlerse daha deli özler. Bu hayal ederse daha eşsiz hayal eder. Fakat eylemsiz, fakat istemsiz ve eksik” diyor gün.

Ölen güveni izlerken inancı unuttuğunu fark ediyor. Panikle etrafına yayılıyor gün. Bulamıyor bina üstlerinde inancı. Yerlere bakıyor. İnanç işte orda bir binanın dibinde, yerle bütünleşmiş. Hala yaşıyor, fakat sakat. Bacakları kırılmış, inancı gitgide eksiliyor. Gün büyük bir hızla doğuyor bacakların üzerine. Kırıkları onarıyor yeniliğiyle. Fakat olmayacak kadar cansız ve eksik. Olsun diyor gün. Yeniliğimle iyileşir zamanla, artar inancı.

Gün tamamlıyor kendini. İntihar hissi uyandıran gece erteleniyor bir sonraya. Yeni eksiklikler bulma avuntusuyla. Gün, zaferine bakıyor. “Güveni kaybettim, inanç ise eksik kaldı. Olsun bu kadarını kurtardım. Hiç değilse hala yaşamak istiyor insan evladı…” diyor kendi kendine.

O günden sonra insan; hayallerine sımsıkı bağlı, özlemleri çok acı ve tutkulu. Güveni ölü, yok… İnancı ise olmayacak kadar az. Şimdi insan inanmaya aç. Ama inanamayacak kadar deneyimli. Güvenemeyecek kadarsa kontrollü…

İnsanoğlu bu yüzden bu kadar kör ve bu yüzden bu kadar çaresiz bir yaşam sürüyor. Güveni yok, inancı eksik. Olan inancın tamamı ise sahtekâr insanlara heba ediliyor. Kendine bile inanamıyor insan. Kendine bile eksik hissettiriyor inancını.

Gün bitmeye korkuyor, yine gecelere bırakmak istemiyor insanın duygularını. Bir ışık bırakmalı insanlara diyor. Bütün görkemiyle büyüleyen Ay’a emanet ediyor insanları. Ama bazen Ay bile yetersiz kalıyor umuda…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gerçekten Yaşadım mı Şimdi?
Şairin Dizesi
Kalu Beladan Başlıyor Miladım
Anason Kokulu Direnişim
Kadim Dinlerim
Son Cemre

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çarmıha Gerilir Düşünce
Şimdi Sevmek Zamanı
Burnumda Siyanür Kokusu
Sonrası Yok
Tanrı Yok, Tanrı Ölü
Sende İstedim
Tapınaklarımın Tanrıları
Küçük Kelime Oyunları ile Yaşam
Beni Vur
Aşk İşte

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyaha Boyalı Ay [Şiir]
Ölüm Kaçışların Kralı [Şiir]
Saat Dilimi [Şiir]
Bitti Nisan [Şiir]
Zaman [Şiir]
Gün Geçer Gider [Şiir]
Biri Ölüme Ağlıyor [Şiir]
Eylül’e Merhaba [Şiir]
Geceye Kan Karışır [Öykü]
Sadece Ben Varım Kendimde [Öykü]


Dilara Yiğit kimdir?

ölçülü bir hayatın ölçüsüz bedeniyim, ruhum kesik benim. . .

Etkilendiği Yazarlar:
emil cioran, sergey yesenin, ahmet telli, bayram balcı...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Dilara Yiğit, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.