..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > pelin yetkin




29 Eylül 2010
Adım Atmak  
Şimdi denemezsem bir daha asla kalkamayacağım biliyorum.

pelin yetkin


Etrafıma bakıyorum herkes yerde gözleri kapalı inliyor. Benim gibi bir kaç insan var hatta koşmaya çalışanını bile görüyorum. Aniden düşüyor yazık. Hemen koşmak akıllıca değil sanırım. Ben düşmeyeceğim.


:AHCE:
Yattığım yerden kalkmaya çalışıyorum tutunarak. Yürüyebilecek miyim hala karasızım. Denemekte fayda var sanırım. Şimdi denemezsem bir daha asla kalkamayacağım biliyorum. Sesimi çıkarmamaya çalışıyorum ama canım acıyor. Derin bir nefes alıp kollarımla itiyorum zemini. Yükselmek bile keyifli. Kalçamla yardım alıyorum yerden. Ayak tabanlarımı deydiriyorum yere, ellerimle biraz daha itiyorum kendimi ve ayaklarımın yardımıyla hafifçe kalkıyorum. Tutunmam lazım, sanırım nefes alamıyorum. Ya tekrar düşersem endişesi başlasa da, gökyüzüne biraz daha yakın olmak içimi ısıtıyor. Tekrar deneyeceğime söz verdim. En azından kısa bir süre de olsa dik durmayı başaracağım. Bacaklarım titriyor. O kadar uzun zaman olmuş ki yatalı. Güneş ışığı gözlerimi deliyor sanki. Korkmuyorum. Daha kötüsünü de yaşamıştım biliyorum. Hadi bakalım koca kız adım atma zamanı. Etrafıma bakıyorum herkes yerde gözleri kapalı inliyor. Benim gibi bir kaç insan var ayağa kalkmış. Hatta koşmaya çalışanını bile görüyorum. Aniden düşüyor yazık. Hemen koşmak akıllıca değil sanırım. Ben düşmeyeceğim. İnsanlar neden gözlerini bile açmaktan korkuyor anlayamıyorum. Çimenleri hissediyorum, hafif nemli. Kuş seslerini duyabiliyorum. Rüzgar esiyor sırtımdan. İçim titriyor. Ne çok üşümüşüm, halbuki ılıkmış hava. Adımlarımı yavaş yavaş atıyorum. Zaten bir yere yetişmem gerekmiyor. Kaçırılmaması gereken çoğu şeyi kaçırdım. Önümde uzun bir boşluk var kendimle geçireceğim. Bir ışık bana doğru geliyor. Anlayamıyorum ne olduğunu ya da anlamak istemiyorum. Şimdi mi? Bu kadar erken mi? Acaba yere mi yatsam tekrar, beni görmeden? Yere bakıyorum çok soğuk gözüküyor gözüme ürperiyorum. Belki de görmez beni, içimden teyed geçer. Korkmayacağım bu sefer. Bu kadar yalnızken bu kadar kaybetmişken izin vermeyeceğim gitmesine. Yaklaşıyor ışık bana doğru, önce sıcaklığını hissediyorum. Sonra içimden geçişini. Nefesim kesiliyor dayanıyorum. Etrafımda dönmeye başlıyor. O kadar hızlı ki, takip edemiyorum başım dönüyor. Düşmeyeceğim. Tüm ağırlığımı ayaklarıma veriyorum. Aniden ışık duruyor ve her şey daha netleşiyor.. Seni görebiliyorum, karşımdasın. Elini uzatıyorsun bana. o kadar parlaksın ki, elimle gözlerime gelen ışığını kapatıyorum. Ve bakmadan diğer elimi uzatıyorum sana. Tekrar kaçırmaya niyetim yok kimseyi. Zaten düşersem nasıl kalkacağımı öğrendim. Ama kalkacağım eminim...    



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fanus İçindeki Karınca Yuvası
Son İsteğin Nedir Yabancı?
Matadorun Kırmızı Pelerini

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Korkuyorum Sevmekten
Poker Masası
Boğazıma Takılan Hap
İki Doz Yalnızlık ve İyileşme Süreci
Ruhu Bedenden Ayıran Gece Bekçisiydim Ben
Çelişki Bunalması, Galiba Kopma Noktası
Asitli İçecek
İki Doz Yalnızlık
Ben Erkeğim, Ya Sen?
İki Doz Yalnızlık Yetmiyor Artık Dozajı Arttırın.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hak ve An [Şiir]
Se - Ri Ü - Retim H - Ayatlar [Şiir]
Bil, Al, Ver, [Şiir]
Olasılık [Şiir]
Aç Ar [Şiir]
Soru - Cevap [Şiir]
Tanrı İle Sohbet [Öykü]
Deep / Derin [İnceleme]


pelin yetkin kimdir?

Sadece seri üretim bir hayat yaşıyoruz, olması gerektiği gibi mükemmel ve tam. İşte o kadar

Etkilendiği Yazarlar:
Tüketiyoruz hepimiz, mutlulukları satın alıyor avucumuza koyuyor yutuyoruz normalmiş gibi.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © pelin yetkin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.