Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
O kadar aç ki karnım, her yudumda midemde garip bir acı, boğazıma yükselen. Sanki denizin dalgalarla kumsalı dövmesi, içimde hissettiğim. Dalgalar gidiyor her seferinde ve sertçe geri geliyor acısı. Herkes garip bu sokaklarda. Renkli suratlar parlak yüzler. Sanki hiç dert görmemiş bu insanlar hep gülümsüyorlar. Memleketimi özledim ben.Boyundan büyük kağıt torbası taşıyan yaşlı kadını, tramvayın arkasından koşan şımarık sokak çocuklarını özledim. Onlara bakarken içimin acımasını çok para kazansam da bir şeyler yapabilsem bu insanlara demeyi özledim. Daha doğrusu ve en doğrusu ben seni çok özledim. Yüzündeki acı, derin hayat çizgilerini izlemeyi, gülünce çıkan ve sadece o zaman masumluğuna inanabildiğim gamzelerini özledim. Sana aşık olmayı özledim. Karşılıksız ve saplantı dolu, acı dolu iç çekişleri. Bu adam benden ne bekliyor deyip üzülmeyi özledim. Doğru kaçtım senden ve kendimden.. Her beklentide tekrar yenilmeyi. Her buluşma isteğinde red edilmeyi. Kendime dönüp şişkosun, çirkinsin, beceriksizsin, ondan bu adam kaçıyor senden demeyi ve yenilgiyi bıraktım arkamda,çok uzaklara geldim Çok adam tanıdım burada. Güzellerdi hepsi, sevdiler beni ve hatta üzmediler hiç. Ama olmadı senin gibi… Fütursuzca, kör gibi evli bir adama aşık olmanın günahını çıkardım onlardan. Kötü davrandım acıttım bir çoğunu ve hiç üzülmedim. Bir işimde oldu para kazandığım hem de çok para.. Harcadım hepsini tek başıma, biriktirmedim. Geleceği düşünmeden üstümde bitirdim. Yüzüme sürdüm parayı. Bazen de çiğnedim. İçtim geceleri seni düşleyebilmek için. Doya doya, kana kana içtim utanmadan. Sonra arabaya benzin oldu o paralar uzaklara gittim. Kaçtım kendimden. Güneşin doğuşunu izledim yollarda. Sabah oldu,terlemişim yine seni düşünürken. Kendimle geçirdiğim kaçıncı eziyet günü bilmiyorum, saymayı bırakalı çok oldu. Çok sıcak bugün hava ve garip bir yorgunluk bedenimde.. Kalkmasam uyusam ve uyanmasam birkaç gün ne güzel olur… Olmuyor tabi ki yanımdaki yabancı homurdanmakta bir şeyler söylüyor gülümseyerek. Anlamıyorum sabah mahmurluğuyla bakıyorum suratına.. Sonra kelimeler anlamını buluyor zihnimde… Günaydın karıcım diyor bana başka bir dilde.. Alışamadığım kelime topluluğu işte.. Anlamsız hayatım anlamlaşmaya başlıyor yataktan çıkınca. Bugün bırakıyorum seni sevmeyi ve bugün bırakıyorum bu asitli içeceği. Dönmeyeceğim biliyorum..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © pelin yetkin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |