Yaþlý senatör ayak bileklerine kadar yükselen yapraklara basarak ilerledi. Onlarca yýldýr yürüdüðü bir yoldu bu. Kimi günler bu yolda yürümeye hakký olmuþ bazý günlerde ise olmamýþsa da ayaklarýnýn ezberleyebileceði kadar çok kez yürümüþtü.


Yaþamsal zorunluluk gereði kullanýlan metaller hariç hiçbir metalin sokulamadýðý toplantý alanýna girdi. Ormanýn þehrinde herhangi bir bina, ormanýn bütünlüðünü bozamazdý. Senato ise ormanýn kalbiydi. Etrafýný çeviren devasa aðaçlarýn toprak yüzeyine kadar çýkmýþ iri köklerinden iþlenmiþ bir alana oturdu. Saatler boyu ayakta konuþmalar ve tartýþmalar içinde bulunduðu bu mekanda bile her fýrsat bulduðunda oturmayý tercih eder olmuþtu.


Diðer senatörler de yavaþ yavaþ yerlerini almaya baþladýlar. En yakýnýndaki senatörü ilk kez görüyordu. Anlaþýlan dün akþamki seçimlerde yerini kaybeden en az bir kiþi olmuþtu. Acaba kimin yerine geldi diye düþünürken zihninin gerisinde bir uyarý belirdi.


Dikkati bir anda zihninde oluþturduðu sanal kontrol odasýna doðru geri çekildi. Bu oda eskiden sürekli deðiþim gösterirdi. Oysa yaþlýlýðý iyice hissetmeye baþladýðý zamanlardan beri pek deðiþmiyordu: Gençliðinde tüm dünyada yaygýnlaþmasýnda çok büyük etki sahibi olduðu kiþisel bilgisayarlarýn monitörlerinden oluþan hayli basit bir kontrol masasý.


Gözüne çarpan ilk ekranda, fiziksel bedeni hemen yakýnýndaki yeni senatöre dokunarak dikkatini çekiyor ve tanýþmaya baþlýyordu.


Diðer ekranlara hýzlýca bir göz atarak sanal varlýklarýnýn o an neler yapýyor olduklarýný inceledi. Ticari deha olarak geliþtirmek için onlarca yýldýr çaba sarf ettiði sanal varlýk, Çin’de yapýlacak bir sýfýr çevresel etkililik teknolojisi uygulamasý için pazarlýklar yapýyordu. Ne de olsa –kendi çabalarýnýn etkisiyle- Birleþik Afrika ilk çevre muhasebesi uygulayan ülkeydi. Bu sanal varlýðý kýrklý yaþlarýnda görünüyordu.


Bir baþka sanal varlýðý yaþamsal enerjisi çok düþmüþ durumda olan karýsýnýn yanýndaydý. Bir ömrü paylaþtýðý bu kadýnýn son günlerinde yanýndan bir an olsun ayrýlmýyordu. Aslýnda fiziksel bedeniyle orada bulunmak istese de, senato ve diðer yönetim çalýþmalarýndan pek vakit bulamýyordu.


Buraya gelmesine sebep olan uyarýyý ekranlarýndan birinde gördü. Bir kapý önünü görüyordu. Kapýnýn önünde 12 yaþýný doldurmak üzere olan torununun geliþtirdiði ilk sanal varlýðý zile sabýrsýzca basýyordu. “Yine fiziksel varlýðýyla gelmemiþ, kesin ormanda bir haylazlýk peþindedir!” diye düþünerek gülümsedi. Eðitmenlik yeteneklerine odakladýðý sanal varlýðýnýn, eski çaðlardaki halinin bilinen özelliklerine birebir sadýk kalýnmýþ sanal Ýskenderiye Kütüphanesi’nden ayrýlýp kapýyý açmaya yöneldiðini gördü ve tekrar önzihnine döndü.


***


Gateslerin en genci efsanevi dedesinin kapýsýndaydý yine. Babasýndan çok dedesiyle vakit geçiriyordu. Aslýnda onunla vakit geçirmeyi de seviyordu ama babasýnýn uygun vakit bulmasý daha zor oluyordu. Babasý tüm Afrika kýtasýnýn en baþarýlý sanal varlýk geliþtiricilerinden biri olmasýna raðmen sadece yedi sanal varlýða sahipti. Oysa efsane Bill’in sanal varlýk sayýsýný tam olarak bilen kimse yoktu. Bu sanal varlýklardan birisi, her ne zaman isterse kendisiyle ilgilenmek üzere tahsis edilmiþti.


Bu yakýn ilgi sayesinde daha oniki yaþýný doldurmadan ilk sanal varlýðýný geliþtirmeyi baþarmýþ, hatta dedesiyle olan çalýþma saatlerini daha çok bu sanal varlýðýyla kullanýr olmuþtu.

Kapýyý sakin gülümsemesiyle dedesinin kýrklý yaþlarýndaki komik yuvarlak gözlüklü hali açtý. Merhaba demeye fýrsat býrakmadan sordu torununa:


- Bir adam her sabah kulübesinden çýkýp düz bir hat olarak yakýnlardan geçen tren yolunun herhangi bir noktasýna uðrayarak tren yolunun ayný tarafýndaki iþyerine ulaþmak zorunda. En kýsa yolu nasýl bulabilir? Söyle bakalým…


Torun Bill’in dede Bill’e çýkardýðý dil, Einstein’ýnkini biraz andýrýyordu. Cevap vermeden ve soruyu hemen unutarak içeriye girdi ve çantasýný bir kenara býraktý:


- Ben matematik, geometri falan o kadar sevmiyorum ki dede! Onlarý fiziksel varlýðýmla çalýþýrsýnýz, okulda bana Büyük Afrika’nýn tarihi ve geliþimini öðrenme görevi verildi. Senin torunun olarak bunu en iyi benim hazýrlamam gerekiyor.


- Bununla ilgili çok güzel kaynaklar var. Benim de kapýyý çalman yüzünden kopup gelmek zorunda kaldýðým Ýskenderiye Kütüphanesi’ne gidelim istersen? Yüzlerce kayýt izleyebiliriz birlikte…


- Hayýr dede. Senin anlatman çok daha fazla hoþuma gidiyor. Birkaç sorumu cevaplamayacak mýsýn yani þimdi?


- Anladýk, bugün senden kurtuluþ yok. Senin kapý bu sefer bir sahil kulübesine açýldý. Arka odaya geçelim, okyanus manzarasýyla konuþuruz.


***


Onlarca yýlýný birlikte geçirdiði kadýnýn yataðýna biraz daha yaklaþtý. Uykuda mý yoksa bir daha uyanmayacaðý bir komada mý olduðu belirsizdi. Fiziksel varlýðýyla burada bulunamamasý acý vericiydi ama Senato’ya hiçbir sanal varlýk giremezdi.


Aslýnda sanal bir varlýðýn fiziksel gerçekliklerle bir arada bulunmasý ancak bu hasta odasý gibi özel mekanlarda mümkündü. Sanal gerçekliðin gerçek gerçeklik üzerine projeksiyonu hala zorlu bir iþti.


Komik gözlüklü orta yaþlý Bill, torunu Bill’in okyanus manzaralý hasýr koltuklardan birine oturmasýný bekledi. Sohbetleri baþlarken ufukta güneþ batmaya ve on derece kadar saðýnda bir baþka güneþ doðmaya baþladý. Sanal varlýklar tamamen sanal ortamlarda buluþabilir ve paylaþtýklarý ortamý anlýk zihin hamleleriyle istedikleri gibi deðiþtirebilirlerdi.


Yaþlý senatör senatoya ilk kez bugün katýlmýþ adamla tanýþtýðýndan beri içinde bir sýkýntý hissediyordu. Hiçbir konuþmaya katýlmamýþ ve sanki sürekli kendisini izlemiþti yeni senatör.


***


Torun Gates’in yakýnda 12 yaþýný doldurunca kendi yüzelli kiþilik ilk grubuna dahil olmakla ilgili sorunlarý vardý. Dedesinin sanal varlýðý kendisinden beklenen sorumluluðu iyi anlamasý için her þeyi hayli erken dönemlerinden itibaren anlatmaya baþladý:


“Ben Afrika’nýn topraklarýna, senin hiç görmediðin Amerika Birleþik Devletleri diye bir ülkeden geldim. Týpký Afrika’da kurduðumuz bu büyük devlet gibi, devrinin en önemli güçlerinden biriydi. Ama insanlarýnýn büyük kýsmý yeteneklerini kaybetti, yönetimlerine aldýrmaz oldu ve ülke harcama ihtirasý içinde kendi sonunu hazýrladý.


“Buraya geldiðimde, büyük bir kargaþa vardý. Afrika’nýn yerlileri hastalýklar pençesinde kývranýyordu. Geliþmiþ yönetimleri ya da demokrasileri yoktu. Eðitim düzeyi çok düþüktü.

“Amerika’da edindiðim servetle, madenleriyle güçlü küçük bir Afrika ülkesinde yerel halký da içine alan bir refah modeli kurdum. Ülkedeki hastalýklarla da mücadele ettim. En büyük mücadelem AIDS’le oldu. Bugün bizim ülkemiz dahilinde olan Afrika topraklarýnda neredeyse yok etmeyi baþardýðýmýz bir hastalýk. Þimdi Birleþik Afrika’da yer alan ülkelerin bazýlarýnýn neredeyse tüm nüfusu o günlerde bu hastalýktan kýrýlma tehdidi altýndaydý.


“Birliðe giderek daha fazla ülkenin katýlmasýnýn iki temel sebebi paylaþýlan refah ve üretilen saðlýktý.


“Tüm bu geliþmeleri elde edebilmemizi saðlayan, ilk on yýlda kurduðumuz doðrudan demokrasi sistemi oldu.”


Torununun fiziksel varlýðýnýn bu kadar uzun süre dikkatini verebilmesi mümkün olmazdý. Ama nasýl kendisi dedenin eðitme üzerine odaklanmýþ sanal varlýðýysa, karþýsýndaki çocuk da torunun öðrenmek üzere odaklanmýþ sanal varlýðýydý.


Yataktaki kadýnýn kendisini ve onlarca sanal varlýðýný düþündü. Fiziksel bedeni güçsüz düþünce sanal varlýklarýný destekleyecek zihinsel etkinliði saðlayamaz olmuþ ve sanal varlýklarý birer birer ölmüþtü. Þimdi geriye kalan, ölüme soluklar kadar yaklaþmýþ bu buruþmuþ bedendi.


Hatýralarý düþünerek gülümsedi. Senatörün en eski sanal varlýklarýndan biriydi ve karýsýnýn son günlerine eþlik etmesi gereken bir sanal varlýk varsa oydu.


Senatörün fiziksel varlýðý, o anda yoðun bir tartýþma içindeydi. Sýra yeni göçmenlerin kendilerini kabul edecek bir yüzelli bulmalarýndaki zorluklara gelince Gates üzerindeki garipliði atmýþtý. Karar için gerekli sayýyý saðlamak üzere yoðun çaba sarf ediyordu.


***


“Þu yüzellileri iyi bir anlatýr mýsýn dedeciðim?” dedi torun, “yakýnda ben de bir yüzelli içinde olmalýyým ve her þeyi bilmek istiyorum.”


Dede gülümsedi:


“Aslýnda yüzellileri mümkün kýlan biliþimin imkanlarý ve ülkemiz üzerindeki sanal að oldu. Henüz sanal kiþilikleri mümkün kýlacak kadar ilerlememiþtik. Ama her akþam sadece birkaç dakikada sonucu alýnabilecek bir seçim yapabilecek imkanýmýz vardý.


“Doðrudan demokrasi modellerini inceledim. Topluluk psikolojisini araþtýrdým. Yüzelli sayýsý sihirli gibiydi. Daha az sayýda insan grup oluþturduðunda her bir ikili arasýnda doðrudan iliþki kurulabiliyordu. Herkes birbirini doðrudan tanýyabiliyordu. Oysa sayý yüzelliyi geçtikçe grup içinde kopukluklar oluþuyor, her ikilinin birbirini tanýmasý özelliði ortadan kayboluyordu.


“Toplumu yüzelli kiþiden oluþan gruplara böldük. Belirlenmiþ bazý konular haricinde tamamen otonom bir yönetim birimi oldular. Çoðu kararý kendi içlerinde alabiliyorlardý.


“Her yüzelli kiþilik grup kendi içinden birini temsilci olarak seçti. Bu seçim her akþam yenileniyordu.


“Ýlk seviyedeki gruplarýn seçtiði kiþiler ikinci seviyede kendi aralarýnda yaklaþýk yüzelliþer kiþilik gruplar oluþturdular. Onlar da kendi içlerinden birini bir üst seviye için her gün tekrarlanýr þekilde seçiyorlardý.


“Böylelikle senatoya kadar ulaþan birkaç halkalý ama tüm toplumu kuþatan bir zincir kurduk.

“Þu an fiziksel varlýðým Senato’da. Varsayalým ki, halkýn büyük kýsmýnýn hoþ görmediði bir iþ yaptým. Ayný akþam, en alt seviyede içinden seçildiðim gruptaki seçimi kaybedebilirim. Böylelikle yukarýya doðru tüm haklarýmý kaybederim. O gruptakiler senelerdir tanýdýðým insanlar olduklarý için o büyük hatama raðmen yine beni seçseler de bir üst katmandakiler beni seçmeyebilirler. Onlar o kadar yakýn olduðum insanlar olmadýklarý için daha nesnel davranabilirler.


“Kýsaca, Senato’daki bir insanýn halkýn istemediði bir þey yapabilmesi mümkün deðil. Halkýn da olmadýk kiþiler seçmesi mümkün deðil. Hangi seviyede seçim yapýyor olursa olsun, bir kiþi sadece kendisinin dahil olduðu küçük bir gruptan birini seçiyor. O grubu en iyi temsil edecek ilk üç kiþiyi hergün tekrar tekrar düþünebilir ve birinde bir sorun çýkarsa yerine kimi seçeceði bellidir. Þahsen tanýdýðý, olumlu ya da olumsuz yönlerini bildiði bir insan seçecektir.”


Torunun gözlerinde hayret pýrýltýlarý vardý: “Koskoca bir ülkenin Senatosunun tamamýný birkaç gün içinde üstelik yýlýn herhangi bir zamanýnda yenileyebilecek bir sistem. Üstelik her insan sadece þahsen tanýdýðý küçük bir ya da birkaç gruptan birer kiþi seçiyor. Doðru anladým deðil mi dede?”


Dede gözlerindeki deha pýrýltýlarýyla gülümsedi: “Doðru. Demokrasilerin en temel sorunlarý olan parti sultalarýndan, uzun aralarla yapýldýðý için hem siyasilerin ara dönemlerindeki davranýþlarýný denetimsiz býrakan hem de seçim satýn aldýrmaya yönlendiren göstermelik seçimlerden kurtulmuþ olduk. Ayrýca en alt birimlerin, toplumun genel düzenini ilgilendiren temel konular hariç tamamen özgür ve baðlantýlý olmasýný saðladýk. Benim ülkemde tek bir insan bile kýtlýktan, yokluktan ya da sahipsizlikten ölmemiþtir.”


Hasta odasýnýn içinde hiçbir pencere açýk olmadýðý halde esintiler dolaþmaya baþladý. Günlerdir ilk defa yaþlý kadýnýn kapalý gözkapaklarý kýpýrdandý. Rüya görüyordu. Sýkýntýlý bir rüya görüyordu.


Senatonun günlük oturumu yine aksaçlý Senatörün zaferiyle kapanmýþtý. Büyük Afrika artýk göçmenlerin kabulünde bürokrasiyi azaltan ama seçilen göçmenlerin topluma uyumunu hýzlandýracak yasalara sahipti. Çoðunluk daðýlmýþ, en eski senatörle henüz bugün Senato’ya girmiþ senatör konuþmaya dalmýþtý. En yaþlý senatörün yeni seçilenle birlikte oturum sonrasýna kalýp uzunca bir görüþme yapmasý adettendi.


***


Yalnýz kalmýþlardý. Burasý belki de tüm dünyanýn en güvenli yeriydi. Gizli güvenlik sistemleri hiçbir þüpheli maddenin girmesine izin vermezdi. Ayrýca dünya üzerinde bir önceki akþam itibariyle burada bulunmaya hak kazanmýþ yüz elli özel kiþiden baþka hiçbir insanýn buraya girebilmesi de mümkün deðildi.


Yeni senatörün elinin ani hamlesini yaþlý senatör sadece þaþkýnlýkla izleyebildi.


Bilinç seviyesinde daha tehlikeyi algýlayamamýþtý ama onlarca sanal varlýðý beyninden global aða yayýlan sinyallerle hemen acil durum prosedürlerini uygulamaya baþladý. Senatörün fiziksel bedeninin saldýrý tehdidi altýnda bulunduðu acil güvenlik noktalarýna bildirildi. Tüm sanal varlýklarý düþük alarm seviyesine geçtiler. Yapmakta olduklarý iþlere devam ederken bir yandan da kendilerindeki birikmiþ ve sabit depolama birimlerine henüz aktarýlmamýþ bilgileri güvenli yedekleme noktalarýna aktarmaya baþladýlar.


Bu, on yýlý aþkýn süredir planlanmýþ ve gün be gün uðruna mücadele verilmiþ bir saldýrýydý. Göçmen olarak indiði bu topraklarda sýnýrlar içinde kalmasýný saðlamak için kendini kabul ettirebileceði bir yüzelli bulmak bile zaten yeterince zor olmuþtu saldýrgan için. Sonra o yüzelli kiþi içinde seçilen kiþi olmak… Ardýndan sonraki seviyelerdeki seçilen kiþi olmak… Rüþvetin, adam kayýrmanýn, ayak kaydýrmanýn çalýþmadýðý bu sistemde, ancak gerçekten hak ederek birer üst seviyeye çýkabilmek ona seneler kaybettirmiþti.


Eli hýzla senatörün uzunca saçýný kavradý. Dünyanýn en çok ürün vermiþ kafalarýndan birini geriye doðru çekti. Alttan desteklediði bir dizi ve bir kolu arasýnda senatörün üst bedenini hapsetti. Yaþlý bedeni zaptedip bir bileði yukarý doðru açýk hale getirmek beklediðinden kolay oldu. Ýki uzun ve iþlenmiþ týrnaðý vardý bugün için hazýrlanmýþ. Tek hamlede bilekteki damarý açtý. Hýrpalanmýþ adamý yere býrakýp ayaðýyla boðazýna bastý:


“Hemen ölmemelisin Senatör! Onca senedir yaptýðým hazýrlýktan sonra, senin sisteminden buraya kadar yükselmiþ birinin sana ne yaptýðýný gör! Ama ne kadar tehlikeli olduðunu da biliyorum senin. Ýhmale gelmez…” Diðer bilekteki damarý kesmek çok daha kýsa sürdü.


***


En çok fiziksel ortamlarla etkileþimde olan sanal varlýklar beyin gücü tüketiyordu. Bunlarýn tamamý ilk bilek damarý kesildiði andan ikinci bilek damarý kesilene kadar ölmüþlerdi. En yaþlý sanal varlýðý son anda gözkapaklarý artýk sürekli kýpýrdayan karýsýnýn elini tuttu ve sanal varlýkla karýsýnýn fiziksel bedeninin yaþamý ayný anda son buldu.


Tamamen sanal ortamlarda bulunan varlýklarýný kendi isteðiyle hemen kapattý. Kalan az miktarda enerjisinin tümü torununun sanal varlýðýyla çalýþan eðitmeni ve katiline son sözlerini söyleyecek fiziksel bedeni içindi.


Sanal dede sanal toruna uzandý ve alnýný alnýna dayadý. Olabildiðince hýzlý bir þekilde sabit bir veri depolama alanýna iþlenemeyecek ancak bir varlýktan diðer varlýða aktarýlabilecek bilgileri aktarmaya baþladý. Son birkaç saniyesini böyle geçirmekten mutluydu. Kendi torununa emanetleri aktarabilmekten daha fazla isteyebileceði bir þey yoktu.


“Dünya halklarý, senin doðrudan demokrasinin senin Senatonda nasýl yýkýldýðýný bilmeli!” diye baðýrdý saldýrgan. Hedeflenen þeyin kendi geçici bedeninden çok daha yüksek bir deðer olduðunu bilen Senatör kendini zorlayarak konuþtu:


“Benim halkýmý bir kez aldatmýþ olabilirsin. Yaptýðýn duyulacak ve bu akþam bitmeden seçilmiþliðin bitecek. Benim halkým, yaptýðý bir hatayý bir daha yapmaz. Senin yerine ve benim yerime doðru adamlar seçeceklerdir. Öldüremeyeceðin onlarýn iradesidir.”


Bu sözleri duyunca çileden çýkan katil, kendi planladýðýndan daha erken þahdamarýna uzandý.


Ve böyle öldü Afrika’nýn babasý.