Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
Bu tanımdaki en önemli unsurlardan birisi, robotların insan zekasına ‘sürekli’ ya da ‘süreksiz’ olarak bağlı çalışması. Önceleri robotların insan zekasından tamamen bağımsız olarak kendi kendilerine yetebileceklerine ilişkin çalışmalarda epey ısrarlı olundu. Ancak zamanla bir yandan yaşanan yeni gelişmeler bir yandan da bu yöndeki çabaların sürekli aksamalarla karşılaşması sayesinde bu ısrardan vazgeçildi. Bağımsız yapay zekanın sonunu getiren, insan beyninin kapasitesinin doğrudan kullanılmasında sağlanan büyük atılımlar oldu. Klavye ve fare şimdi ancak müzelerde ve antika meraklılarında bulunuyor. O kadar unutulmuş durumdalar ki, geçmişte böyle her zaman el altında bir alet kullanıldığını ve bunun adına fare dendiğini duyan herkes kahkahalara boğuluyor. Bu eski moda sistemler yerine –biraz uzun süren ve sancılı bir geçiş sürecinin ardından da olsa- dijital ortamlarla insan beyni arasında sinir sistemi üzerinden kurulan geniş kapasiteli bağlantılar yerleşti. Böylece zenginleştirilmiş doğal zeka elde edilmiş oldu. İnsan beyninin doğrudan kullanım alanlarının ve kapasiteden yararlanma miktarının artmasıyla yapay zeka çalışmaları anlamını yitirdi. Yapay zeka kavramının temel yaklaşımını alt üst eden bu gelişme, zaten hayli yaygınlaşmış olan robotların kullanımını iyiden iyiye artırdı. Çoktan beridir zaten uygulanagelen bir çalışma biçimi yeni bir seviyeye yükselmiş oldu: İnsan kontrolünde çalışan robotlar. Yapılan işin niteliğine ve ne kadar karar verme gereksinimi içermesine bağlı olarak günümüz robotları sürekli insan kontrolünde ya da süreksiz (kesintili) insan kontrolünde çalışabiliyorlar. Bu kontrol zaman zaman (içinde yolculuk edilen bir otobotta olduğu gibi) yerel olsa da çoğu zaman uzaktan gerçekleştiriliyor. Üstelik kontrol eden insanların bilinç seviyesi ile değil, çoğu zaman bilinçaltı seviyesiyle bağlantı kuruluyor. Uçakları düşünün. 2050’lerde de hala kullanılıyorlar. Gerçi artık atmosferin çok daha üst katmanlarında yolculuk yapabiliyorlar ama insanları karaya indirmek ve karadan almak zorundalar hala. Kontrol kuleleri de hala var. Ancak kontrol kuleleri artık çok daha sade. Radar görüntüleri doğrudan kontrolörlerin beyninde oluşturuluyor. Uçakların her biri belirlenen mesafe ve yüksekliğe gelince, kontrolörlerden birinin beynine bağlanıyor. Seyir esnasında gerekli oldukça kaptan pilotun beyniyle bağlantıya geçerek uçuş kontrolünü sağlayan uçakbotu bu noktadan itibaren kuledeki ilgili kişinin beynine bağlanıyor. Üstelik bağlanılan bu katman dikkat sorunlarının yaşanabildiği bilinç katmanı değil, bilinçaltı katmanı. Sertifikalı kontrolörler, uçakbotlarını kontrol etmek üzere beyinleri eğitilmiş olarak bu göreve başlıyorlar. Her kontrolör kendi beynine bağlanan uçakbotlarını yönetiyor. Kontrolörler de birbirleri arasında bağlantı sağlayarak tüm sistemin güvenli bir ağ olarak çalışmasını garanti altına alıyorlar. Yapay zeka ilkesel olarak mümkün görülse bile zenginleştirilmiş doğal zeka ile finansal olarak yarışamayacağından devre dışı kaldı. Robotlarımız sizin döneminizdeki robotlardan çok daha karmaşık ve çok daha önemli işler yapıyorlar. Ama bu başarıları yapay zeka sayesinde değil. Başarılarının ardında, insan beyinlerine sürekli ya da kesikli bağlantılar kurarak zenginleştirilmiş doğal zeka ile yönetilmeleri yatıyor. (2054'te yaşayan Kamil Asma'nın dilinden, Yazar: Mustafa Acungil)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Acungil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |