..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Dil > Fuat Türker




1 Ocak 2011
Münafıklar Ateşin En Alçak Tabakasında  
Fuat Türker
Münafık ise müminin zihnini açar, mücadele azmini ve çabasını artırır; onu hareketli canlı, kararlı ve şevkli tutar. Münafıklar müminler için adeta nimettir, müminlerin heyecanını kamçılar; adrenalin etkisi yapar. Müminler onları gördükçe güzel ahlakın, sevginin, dostluğun önemini daha iyi anlarlar.


:BBAD:
Yüce Allah, münafık karakteri ve özellikleri konusunda birçok Kur’an ayetinde bilgiler verir. Öyle detaylı bilgi verir ki, müminleri uyarmak amacıyla “Munafikun” (Münafıklar) adıyla sure indirmiştir. Münafık son derece tehlikeli, dünyanın en aşağılık varlığıdır ve toplumdaki en zararlı virüstür. Yeryüzünde bozgunculuk çıkaran, Allah’ın ahdini onu kesin olarak onayladıktan sonra bozan, inkarcılarla dostluklar kuran, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele etmeyi çirkin gören, “ münafıklara müjde ver, onlar için gerçekten acıklı bir azap vardır” ayetiyle azapla müjdelenen münafıklar, mümin grupların içinden çıkarlar. Ancak müminlere kin duyar, onların aleyhine bilgi taşır, fitne çıkarırlar. Dinsiz ya da ateist olduğunu açıkça söyleyen kişiden, yapabilecekleri nedeniyle önlem alınabileceği için zarar gelmez. Ancak münafık kendini gizler, Müslümanların içine girer, onlarla yakın bağı varmış gibi davranır. Sonra Müslümanların aleyhinde alçakça faaliyet yapar; onları köşeye sıkıştırmaya kalkar.

Münafıklar sözleri ve bakışlarıyla kendilerini ele verirler. Ancak kesin teşhis münafığın münafıklığını açıkça ilan etmesiyle olur. Müslümanlara karşı açıkça tavır koyması, onların dağılması için çaba göstermesi, Müslümanların içinde bulunup onlara dair bilgiyi dinsizlere, Müslümanlara düşman olanlara aktarması, onlarla ittifak ederek Müslümanlara saldırmasıyla kendisini deşifre eder. Ama münafıklar korkak olduklarından ne küfür ehlinin ne de Müslümanların tarafına tam olarak geçemezler. Müslümanlar zafer kazandıklarında “biz de sizinle değil miydik?” diyebilmek için…

Onlar, Müslümanlar’la konuşurken “sizdeniz” diye yemin ederler. “Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur” buyurur Allah. Şeytanın pisliği ruhlarını kapladığı için içleri kaynar; sürekli korku, vesvese, gerilim içinde yaşarlar, rahat değillerdir. “Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri gibidirler” (Müddessir Suresi, 50)

Münafıklar her dönem aynı yapıdadırlar. Örneğin, Peygamber Efendimizin (sav) zamanında, yanında iken dost gibi görünürler, dışarı çıktıklarında onun aleyhinde konuşurlardı. "O biraz önce ne söyledi?" derlerdi. Bir kısmı da “Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi. Onlara: "Gelin, Allah’ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, "Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir. (Ali İmran Suresi, 167) ayetinde anlatılan münafıklar da savaşmayı bilmediklerini söylerler, oysa yalnızca çıkarlarını gözetirler. Örneğin karşılığında para verilse savaşa çıkacaktır; bu tam bir münafık karaktersizliğidir.

Peygamberimiz (sav) onları bir mücadeleye çağırır. Münafıklar bu sıcakta biz çıkamayız derler. Kur’an’da, “yakın bir yarar olsaydı” gelirlerdi buyrulur. Gerçekte çıkarlarına uygun olmadığı için mücadeleden kaçarlar. Bir kısmı da "evimiz açıkta" diyerek, ailelerini bahane eder. Samimi insan, kendi ailesi ve çocuklarını düşündüğü kadar, diğer çocukları da düşünmelidir. Allah, bunun da bir münafık tavrı olduğunu haber verir.

Kur’an’da, “Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. ’Kuvvet ve onuru (izzeti)’ onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, ’bütün kuvvet ve onur,’ Allah’ındır.”( Nisa Suresi, 139) ayetiyle münafıkların inkarcılarla işbirliği halinde oldukları bildirilir. Bir kuvvete, bir desteğe ihtiyaçları vardır; küfrü kendi düşük akıllarınca daha güçlü gördüklerinden onları dost edinirler. Ancak zorlu bir durumda kafirleri de bırakır, onlara da destek olmaz, kendi çıkarlarının peşine düşerler. Kur’an ayetlerinden anlıyoruz ki, münafıklar gerçekten çok azgın yaratıklardır.

“Münafıklık edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkar eden kardeşlerine derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz. "Eğer size karşı savaşılırsa elbette size yardım ederiz." Oysa Allah, şahidlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalancıdırlar.” (Haşr Suresi, 11)


Münafıklar, Müslümanlar arasında yaşarlar ya da Müslüman gruplardan çıkarlar. Müminler gibi gönülden olmasa da, namaz kılar, oruç tutarlar. Ancak mücadele, cihad gibi zorlu olaylara girmezler. Tehlikeli olduğunu, örneğin ailesine ve çocuklarına zarar vereceğini düşündükleri için Allah yolunda mücadeleden kaçarlar. Oysa ayette, "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü?nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24) buyrulur. Allah intikam alacaktır; ancak münafıklar, Allah’ın intikamının nasıl şiddetli olacağının şuuruna varamazlar.

Münafıklar, müminlerin felaket haberlerini dışarıdan beklerler. Müslümanlara yapılacak bir saldırı, bir hakaret, bir oyunu sadece uzaktan izler; dışarıda oldukları için de kendilerini güvende görürler. Müslümanlar, o göğüs göğüse mücadelede galip geldiğinde haset ederler ancak Müslümanlara bir saldırı olduğunda haz alır, “Allah bizi korudu” derler. Ailelerine, kendilerine, mallarına zarar gelmediği için heyecanla olayı seyreder, onların arasında olmadığı için müthiş sevinir ve çok akıllı olduklarını düşünürler. Oysa yaşadıkları olayda Allah’ın vaadini görmeleri müminlerin imanlarını artırır:

"Müminler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah’ın ve Resul’ünün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resulü doğru söylemiştir." Ve (bu) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.”(Ahzab Suresi, 22)

Aslında münafıklar, Müslümanların mücadele içinde olmalarından vicdan azabı duyar, rahatsız olurlar; çünkü aşağılanmış olurlar. O nedenle kalben müthiş nefret ederler. Yaşamları yalan üzerine kuruludur. Dünyada iken Allah’ı –haşa- aldattıklarını zannederler. Ancak Allah kuşkusuz onların yalan söylediklerini bilir. Dünyada inkar etseler de ahirette derileri, dilleri aleyhlerine şahitlik edeceklerdir. O zaman kendileri de yaptıkları ahlaksızlıkları savunamayacak, Allah’ı aldatmaya çalışmalarının ne büyük yanılgı olduğunu tam anlamıyla kavrayacaklardır.

Münafıklar, müminlerin kıymetini artırmak için özel yaratılmış bir gruptur. Allah, onlarla kıyaslayarak müminlerin değerini insanlara gösterir. Ayrıca Münafıklar olmasa müminlerde rehavet olur. Münafıklar mücadele etmezse müminler farklı yollara giderler, birbirleriyle uğraşırlar. Münafık ise müminin zihnini açar, mücadele azmini ve çabasını artırır; onu hareketli canlı, kararlı ve şevkli tutar. Münafıklar müminler için adeta nimettir, müminlerin heyecanını kamçılar; adrenalin etkisi yapar. Müminler onları gördükçe güzel ahlakın, sevginin, dostluğun önemini daha iyi anlarlar.

Allah onların cehennemin en derin tabakasına konacaklarını bildirir; en şiddetli azap onlara yapılacaktır.

Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır. (Tevbe Suresi, 68)

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Oku
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
1 Ocak 2011
Bir yandan en kirli düşüncelerle kin ve düşmanlık güderken diğer yandan kendini dindar ve mümin sanarak diğer insanlara karşı kibirle bakanlara da bu yazıyı önereceğim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dil kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kendini İsraf Etmek
Annelere Karşı Güzelliği İlke Edinmek
İyi Bayramlar

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahir Zaman'dan Asr-ı Saadet'e
İlk Öğretmenimiz
İnsanları Allah'a Yönelten Büyük Gerçek
Tüm Evren Beynimizin İçinde...
Merhamet Medeniyeti Örneği; Osmanlı
Çağımızın Hastalığının Tedavisi, Taklîdî İmandan Tahkiki İmana Ulaşmaktır
Sana Ruhtan Sorarlar - I
Bir Büyük Uygarlığın Yeniden İnşası
Çocuklarımız İçin...
Onların Fazlası Var...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.