..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tüze Felsefesi (Hukuk) > Ahmet Odabaş




13 Nisan 2011
3. Psikolojik Savaş  
Ahmet Odabaş
Psikolojik savaş tüm toplumu hedef alan bir savaş yöntemidir...


:AIEF:

Psikolojik savaş, kendini önemsememe, başkalarını yüceltme gibi garip bir beyin yıkamayı da içerir.

Bir ülkeyi işgal edip, insanlarını öldürmeyi kahramanlık diye, özgürlük savaşı diye tanıtabilirler. Uyumak yok arkadaşım… kimse malım kötü demez…. Ege Bölgesini işgal edip, Ankara’ya yaklaşan , 1.500.000. insanı öldüren, yüzlerce köyü yok eden insanların torunları, kendilerine soykırım yapıldığı iddiası ile, şov yapıyor. Şaşırma lüksümüz yok…

İnsan vücudunda, sayısını bilmediğimiz kadar mikrop vardır. Durup dururken bize zararları olmaz… Ne zaman ki zayıf düşeriz, ortaya çıkarlar… Zayıf olduğun an, saldırıyı bekleyebilirsin. Sen beklemesen de o gelir.

1.     Sözde solcu propaganda

2.     Marks, Engels, Lenin, Mao gibi düşünürlerin görüşleri ezberletilmeye çalışılır. Yüzlerce kitap ve broşür ile aslında sol görüş değil, kendinden kaçma sağlanır. Propaganda merkezini bilemiyoruz.

3.     Atatürk hakkında menfi propaganda yapılır. Onun söylendiği kadar önemli biri olmadığı propagandası yapılır. Sonuçta propaganda yapan başarılıdır, oltaya takılmak ahmakların kendi sorunu. Sonuçta hepimiz zarar görüyoruz.

4.     Atatürk’ün söylendiğinden daha önemli biri olduğunu göreceksiniz…Onu anlatmaya çalışanlar , kendi bildikleri, kendi dilek ve temennileri ile sınırlı kalmaktadır. Cami ne kadar büyük olursa olsun, imam bildiğini okur… Ya da Nasreddin Hocanın kerameti sarıkta sanan kişiye verdiği yanıt…

5.     Atatürk’ün devrimci olmadığı, din düşmanı olduğu gibi dedikodular ortalıkta gezer… Arkasında güçlü bir devletin olduğu, bizim aslında söylendiği veya sanıldığı gibi güçlü olmadığımız, birilerinin himayesinde olmamız gerektiği gibi, yine kendinden kaçmaya yönelik propagandanın ortasındayız. Lütfen Conkbayırı’nda verilen emri yeniden okuyalım…

6.     Küçük Amerika olma hayali, güvensizliğin ve olumsuz propagandanın bir yansıması…

7.     İyi bir asker, iyi bir devlet adamı, iyi bir matematikçi, iyi bir öğretmen, iyi bir hukukçu, iyi bir insan…. Daha ne olsun.

Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşındaki askeri başarıyı başkaca kaynaklardan okuyabilirsiniz.. Conk Bayırında verilen emri tekrar okuyalım.

"Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir"
25 Nisan 1915 / Conkbayırı / Mustafa Kemal

Bu emri ölene kadar savaşacağız… şeklinde anlamalıyız.

Çanakkale Savaşı, Osmanlı’ya öldürücü darbeyi vurmak için yapılan bir savaştır. Aynı anda, bir çok değişik noktadan Osmanlı İmparatorluğuna saldırılmış, Ortadoğu savaş alanına dönmüştür.

Şu anda tam anımsayamayacağım bir kaynakta, Ortadoğu’da, 2.milyon askerimiz şehit olduğunu okumuştum.

Çanakkale ve Balkan Savaşları buna dahil değildir.

Birinci Dünya Savaşında, milyonlarca askerimiz öldüğü gibi, işgal edilen bölgelerde de çok sayıda sivil ölümü olmuştur. İzmir ve Ege Bölgesinin işgali, 1.500.000. sivilin öldürülmesi, yüzlerce köyün yok edilmesi ile sonuçlanmıştır.

Düşününüz ki, Osmanlı İngiltere ile savaşıyor ve fakat İngiltere’ye sipariş verdiği savaş gemisinin gelmesini bekliyor. Ne halde olduğumuzun bir fotoğrafıdır bu.

Çanakkale’yi savaşarak geçemeyen devletler, diğer cephelerdeki savaşları kazandıkları için, Osmanlı’yı antlaşmalarla, fiilen teslim almışlardır. İstanbul’a ellerini kollarını sallayarak gelmişlerdir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, işgalcilerin astırdığı Kemal Beyin ailesine ev vermiş ve maaşa bağlamıştır. (Nusret Bey’in İdamından Sonra Nusret Bey’in Ailesine Yapılan Yardım
1 Ağustos 1920 sabahı tıpkı Kemal Bey gibi Bayazid Meydanında idam edilen Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey’in bu acı sonundan hemen sonra Ankara’da Mustafa Kemal Paşa Başkanlığındaki TBMM 11 Ağustos 1920 tarihli kararıyla yukarıda da bahsedildiği gibi bu mahkemeleri lağvetmiştir.)
Daha sonra ise 25 Aralık 1921 tarihli Nusret Bey’i “Milli Şehit” ilân eden kanunu çıkarmış ve Nusret Bey’in geride bırakmış olduğu hanımı ve çocuklarına maaş bağlamıştır.)

Dikkat edilmesi gereken küçük bir ayrıntı… idamlar, meydanda, herkesin görebileceği yerlerde yapılıyor. Amaç soyut bir idam değil, kalanlara tehdit ve gözdağıdır… İşte biz sizi size astırırız, denmektedir.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tüze felsefesi (hukuk) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Neymiş Biliyor Musun
Atatürk ve Türkiye
Bilirkişi Raporu
Seçim Barajı
Madem ki Biliyorsun, Neden Öğretmiyorsun
1982 Anayasası ve Tutukluluğun Devamı Kararı
Çok Partili Yaşam
Dostça Bir Söyleşi
Özelleştirme Neden Yapılır
Başkanlık Sistemi

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beynimizin Çaresizlik Oyunu
Bayındır
Kendini Başkasının Yerine Koymak
Doğa Düzeni ve İnsan
Başlarken
Ms ile Söyleşi
Dna ve Evrim
Duygusal Şiddet Nedir?
Hastalığın İlerlemesi Nasıl Durur
Yanlış Anlama Sanatı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sorma İsterse [Şiir]
Kukla [Şiir]
Odabaş Tüm Şiirler [Şiir]
1001 Gece Masalları [Şiir]
Kuklacı Amca [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Buluşalım [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Geliyorum Ortak [Şiir]
Zamanın Yaptıkları [Şiir]


Ahmet Odabaş kimdir?

1963 Çarşamba/Samsun doğumluyum. Serbest avukat olarak çalışıyorum. (İzmir'de)

Etkilendiği Yazarlar:
Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Hayyam, O Veli, Aziz Nesin,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ahmet Odabaş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.