"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Gene de peri,sezdi sanki bir can’ýn bu dünyadan ayrýldýðýný.Bir keder bulutu geldi tam gözlerinin üstünde durdu.Öyle dolu dolu baktý ki arþ-ý alaya.Yaðmurlarýn dili olsa haykýracaktý bulutlardan deðil de onun gözlerinden akmayý dilediklerini.Peri baktý.Baktý ama göremedi evsiz üþüyen çocuðu, aç sokak kedisini…Ne görebildi ne de duyabildi.Sadece hissetti hayal perisi tüm bunlarý.Hisleri kalbinde birikip de göðsünü zorlayýnca bir hýçkýrýk koptu geldi içinden.Gece karanlýðýnda bir bu çýðlýklar duyuldu bir de karþý daðda son nefesini veren ceylanýn inlemesi. Hayal’in durduðu yer,bir pencere camý esasýnda ama ona bir uçurum oluyor burasý Düþ ülkesinde.Düþ ülkesindeki uçurum kenarýnda Hayal,þimdi ya hayal perisi olmalý ya da sadece peri, ama ‘Hayal’ adý bu ülkeye ait deðil.Esameler de diyardan diyara deðiþiyor. Peri, bir isim fýsýldayamadý rüzgarýn kulaðýna.Canýn acýmasýna da bir isim veremedi.Sustu.Bir cennet yamacýndan cehennemi izler gibiydi.Gene düþmekten korktu.Uçuruma meydan okudu ama sesi titredi.Gene yýldýzlý bir gece karanlýðýnda o uçurumun kenarýna tutunmaya çalýþýrken ayaklarýnýn kaymasýndan ve düþmemek için can havliyle tutunmaya çalýþtýðý dikenlerin ellerini parçalamasýndan.Baktý durdu karanlýða ve özlem duydu aydýnlýða… Gözleri alýþýnca zifiri karanlýða ancak seçebildi bir cennet ýrmaðý gibi akan dereyi,derenin suyunda yüzen renkli balýðý ve sonra yine uçurumun dibinde buldu kendini.Bu kez mecburiyetten deðil de meraktandý.Düþüþ deðil de iniþti…En önemli sorularý hep uçurum diplerinden toplardý peri,Bu kez de bir soru can buldu damarlarýnda.Beyninde akan kan durdu.Duran,kan deðil de beyniydi sanki.Gene de sorabildi soruyu.Hani þu yýldýzlara tebessüm ettiði anda bir ceylanýn can verdiði zamanda aklýna doðan soruyu.”Hekim” dedi yýldýzlara bakýp.”Ya sen olsaydýn benim yerimde.Ne yapardýn kullanýr mýydýn bu iksirleri? Ya bilinmez zararlarý varsa tüm bunlarýn? Sen bilir misin? Sen de bilmezsin! Ne yapmalý öyleyse hekim? kabullenilmeli mi baþa gelen, razý mý olunmalý kaderden? ” Sustu.Daha fazla diyemedi peri.Elleri avuçlarýnda terledi.Ama gene de sevindi peri.Akan terdi.Kan deðil… Yorgundu.Yorgunluðun son-ucu suskunluktu.Sustu.Suskunluðuna boðuldu.Yýldýzlara masal anlatýrken ama masalýn sonunu bir türlü mutlu bitiremezken doldu.Gözleri doldu. Ademle Havva’dan bu yana bir birine örtü olan kaç beden gelmiþti bu evrene? Kaç can yasak meyvenin bir ýsýrýðýyla kovulmuþtu yaratanýn huzurundan, cennetten sürgün edilmiþti bu dünya fenasýna? Kaç anne kaç bebeði emzirmiþti ak sütüyle? Hayal , daha böyle çok soru sordu kendi kendine.Önce kendi kendine, sonra ak kanatlý martýya, mavi dað lalesine, beyaz kýr çiçeðine…Önüne kim geldiyse deðil ama ne geldiyse sordu peri.Kimseye sormadý çünkü; Kimse anlamazdý onun dilinden, bir dað lalesi vardý mavisiyle gözlerini kamaþtýrýrken onu dinleyen, bir de ak kanatlarýný denizler üstünde gere gere gelen martý vardý halinden anlayan.Beyaz kýr çiçeðiyse en çok perinin kalbi gibiydi.Temizdi. Beyazdý. Kýrýlgandý. Masumdu peri.Ama ziyan olmuþtu masumiyeti.Ellerine baktý, mavi gül dalýndan yapýlma kalemlerle sayfalarca þiir yazan ellerine...Sonra bir cam kýrýðýnda kendi suretini izledi.Gün henüz geceye dönmemiþti.Ayna karanlýk deðildi.Iþýk vardý.Suret de vardý haliyle.Mavi gül dalýndan yapýlma kalemlerle boyanmamýþtý perinin gözleri.Baktý yüzüne ve yýldýzlý gecelerde masalar anlatýrken karanlýða dalýp giden gözlerine.Kendi gözlerinde gördü kimsede göremediðini.Saf bir bakýþ,öylesine duru, öylesine içten.Kendinde buldu arayýp da kimselerde bulamadýðýný.Sessizce kanayan ellerindeki çocuk masumluðuna baktý uzunca.Dedi:”Anladým Rabbim masumiyet engel deðil ateþle imtihan edilmeme.Ellerimin kanamasý bundan.Canýmýn yanmasý,canýmýn çok yanmasý bundan.Ama þimdi duruldum bak.O kadar masumum ki týpký o ilk çocukluk yýllarýmý yaþýyor gibiyim.Ayak bileklerime deðen gölün suyu kadar durgunum þimdi.Sen de þahitsin bulanýk bir kalp deðil benimki.Bak ne kadar masumum.Tek isyan kelimesi barýnmýyor dilimde.Masumum.Razýyým.Senden.Benden.Kaderimden razýyým..Sen de razý ol kelamýmdan” Suya yazýlmýþ bir þiiri okur gibi okudu bunlarý evrenin kalbine fýsýldar gibi fýsýldadý gölün derinliklerine.Bileðindeki gümüþ halhal en ince yerinden kýrýlýp suyun derinlerine karýþýrken bir þeyler koptu perinin içinden.Küçük mavi bir nazar boncuðu vardý sol ayak bileðindeki gümüþ zincirde o da karýþýp giderken suya anladý bir kez daha sevdiði her þeyin bir gün onu sonsuza dek terk edebileceðini.Bir hüzün bulutu geldi oturdu göz bebelerine.Aðlamaklýydý sesi.Aldýrmadý þarkýlar fýsýldadý rüzgara.Bir hýçkýrýk geldi düðümlendi boðazýna.Aldýrmadý tebessümler daðýttý gökyüzündeki bulutlara. Gün geceye döndü.Göl kenarýnda yürüdü..Beyaz eteðini gece karanlýðýnýn içine saldý.Gümüþ halhal ayaðýna takýldý.Anladý ki her gidiþ bir dönüþe gebeydi.Týpký her cevabýn yeni bir soruya gebe olmasý gibiydi.Ama giden geri döndüðünde onunki bir mecburiyet oluyordu ve bu dönüþün bir kýymeti olmuyordu.Gümüþ halhalýn üstünden geçip giderken anladý peri , geride býraktýklarýna dönüp bir kez daha bakamayacaðýný.”Hoþ çakallar” yerine çoktan ulaþtýysa, ateþ çoktan küle döndüyse geri dönüp közleri yeniden alevlendirmenin hiçbir manasý olmayacaðýný.Yarým kaldýysa bile veda. Yakýþmadýysa bile evvelde söylenmiþ güzel sözlere.Bunun bir kýymeti olmadýðýný artýk.Bilmediðinin kalbinde vuku bulmasýyla bilinci açýlanlara mahsus bir tebessümle baktý semaya.Karanlýktý yer gök.Ama karanlýk olmadan yýldýzlar da olmuyordu.Yýldýzlarý var kýlan gecenin karanlýðýydý.Bu demekti ki karanlýk ayný zamanda aydýnlýktý.Bir ürperti sardý perinin bedenini.Ruhunu üþüterek geçti rüzgar üstünden.Buruk tebessümü yüzünde dondu kaldý.Mavi gül dallarý arasýndaki gece yürüyüþü bitmiþti.Eteklerinde bir yýðýn yaprak,saçlarýnda tomurcuða durmuþ erik çiçekleri…Öylesine güzeldi gecenin içinde.Bu sadece düþteydi.Gerçekte neden hep hüzünlerdeydi? Bilinmez sorulara ardýný dönmüþken þimdi, tüm bestelerin notalarý ayný þarkýyý çaðrýþtýrýyordu.Özlemle dolunca ruh, peri de kavuþtu hayallerine yeniden.Hayaller ki onlarsýz yaþanmazdý.Düþünmekten yorgun düþmüþlüðün dinginliðiyle bir nilüferi avuçladý Hayal perisi.Görünüþte dingindi peri.Kenarýna uzanýp suyuna saçlarýný saldýðý göl gibi dingin…Ama içinde kopan fýrtýnalarý bastýrmak içindi sessizliði.Her þeye raðmen mutlu olmanýn mücadelesini vermekti onunki.Yorgun düþtü.Aðlamak istedi.Göz yaþlarý gölün suyuna karýþsýn istedi.Ama o kadar büyüktü ki yorgunluðu buna bile kalmamýþtý mecali.Aðlayamadý.Bir gözyaþý damlacýðý geldi.Sol gözünün kirpiðinde bekledi.Akýtmaya kýyamadýðý gözyaþýný nilüfer çiçeklerine akýttý peri.Nasýl da inatçýydý gözyaþlarý.Gözlerini yurt edinmiþler hiç gitmeyecekmiþ gibi tutunmuþlardý kirpiklerine.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hacer Aktaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |