Telefon
(kuklacý kukla) 1 Ocak 2012 |
Bireysel |
| |
Evin içinde oradan oraya dolaþýyordu ama telefon sehpasýna görünmez bir sicimle baðlýydý sanki. |
|
Ne Var? Ne Çok?
(sermin filiz) 11 Ekim 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
farkýnda bile olmadan. hep böyle üst üste, hep böyle yan yana yaþayýp, hep böyle yabancýlaþýp |
|
Günün Biri
(sermin filiz) 11 Ekim 2011 |
Deneysel |
| |
Düþünebilseydi bunlarý düþünürdü belki ama düþünmek de neydi? iki kelime yan yana, iki cümle üst üste, iki sahne art arda gelemiyordu. |
|
Kiraz Zamaný
(sermin filiz) 9 Ekim 2011 |
Ortamsal |
| |
"Nereye?" diye atýldým düþünmeden. Bunu sorarken nereye olduðundan çok, nasýl olup da gitmeyi düþünebildiðini sorar gibiydim. |
|
Ufunet
(sermin filiz) 9 Ekim 2011 |
Ortamsal |
| |
Kara deliklerden birine denk gelmiþ gibiydim, zaman yoktu, ben de bir fotoðraf karesiydim sanki, kendimi seyrediyordum. Derken muhtemelen tuzla buz olan bir vazodan gelen gürültü yýrttý attý o fotoðrafý. |
|
Ýzmarit
(sermin filiz) 9 Ekim 2011 |
Beklenmedik |
| |
Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmýþ deli gibi okul bahçesinin o duvarýndan öbür duvarýna koþup durduðunu gayet net hatýrlayabiliyordu. Yine de bu çocuðun koþuþu diðer koþmalar gibi deðildi. |
|
|
en güzel yaralarýmýzý hep çocuk (y)anýmýz almýþ
|
|