Tanrý Daðlý Akkartal 4. Bölüm
(Hüsrev Özel) 6 Kasým 2008 |
Tarihsel Roman |
| |
- Bilim düsturu bizde iki türlüdür. Ýlki, kendini tanýmak, ikincisi diðerlerini tanýmaktýr. Kendini tanýmaða merak saranlarýn rotasý uzaklardýr. Tanýdýkça herkes ve her þeyden uzaklaþýr, sonunda salt yalnýzlýða varmak isterler, ki bu hal ölüm deðilse bile, insana hapislik gibidir. Onun için, yaþarken, genelde ýlýmlý bir tarz içinde olunur. Bu saðlanýp, orta yol tutulunca, umumi hayat ve bunun yaþanmasýna dair ilkeler öðrenilir… |
|
Tanrý Daðlý Akkartal 3. Bölüm
(Hüsrev Özel) 6 Kasým 2008 |
Tarihsel Roman |
| |
Yorgo:
- Ben þahsen aileden bir Ortodoks'um. Ama dostum Arpad bir istisna adeta, çünkü ülkesinde atalarýnýn din ve töresi çoktan terk edildiði halde, o bir " Son Hunlu "dur.
Akkartal bu "Son Hunlu" nitelemesi üzerinde durarak Yorgo'ya:
- Yani þimdi Arpad dostumuz "Hun" aslýndan mý gelmektedir? |
|
Tanrý Daðlý Akkartal 2. Bölüm
(Hüsrev Özel) 6 Kasým 2008 |
Tarihsel Roman |
| |
Sonra geyþalarýn hizmetinde, muhabbet ve eðlence faslýna geçiliyordu. Geyþalar, hem yerel çalgýlarýyla müzik yapýyor, hem de en zarif ve kývrak danslarýný bu olaðanüstü konuklar için sunuyorlardý. Bu masalsý uzak doðu eðlentisinin tam ortasýnda bulunulurken, verilen bir haberle kaptan dýþarý çýkýyordu. |
|
Tanrý Daðlý Akkartal 1. Bölüm
(Hüsrev Özel) 6 Kasým 2008 |
Tarihsel Roman |
| |
Koca Tuðrul, yaþlý kýlýç ustasý, maðaranýn sol yanýnda kurulu demirci ocaðýnýn baþýnda, terlemesine aldýrmadan, elinde ki kýlýç taslaðýna biteviye çekiç sallýyordu. |
|
Askerlik Macerasý...
(Hüsrev Özel) 13 Aðustos 2007 |
Toplumcu |
| |
Bir ülke düþününüz, (AB Ülkesi) sizin ülkenizde cana ve mala zarar verici her türlü terörü destekleyerek, sizi Ermeni Soykýrýmý ile dahi suçlarken, size karþý þahsen, hiçbir haksýzlýk etmemiþ olacak ve mahkemeleri ama sizi asla haksýz olarak mahkum etmeyecek. Bu mümkün deðil. Bunu mümkün sayan mantýk ne yazýk ki ancak ve sadece Türkiye’de vardýr |
|
Ademin Akýbeti
(Hüsrev Özel) 28 Haziran 2005 |
Sürrealizm |
| |
Bir gün Adem, Havva ile elma mevzuu yüzünden küsmüþ, ayrý kulvarda takýlýrken üzgündü. Beni dert ortaðý yapmak istercesine: |
|
Açý ve Usta
(Hüsrev Özel) 29 Ekim 2002 |
Toplumcu |
| |
- Dur hele be moruk, bu adamda paranýn fabrikasý mý var, ne. Böylesi çýkar mý hiç karþýna bir daha? Sen fazla uzatma, biraz mangýr daha tosla bakalým babalýk.
|
|
Savaþçýnýn Ýntikamý
(Hüsrev Özel) 30 Eylül 2002 |
Baþkaldýrý |
| |
- Etrafýna baksana, iyi bak, çevrendeki altýn çerçeveli evlerde camlar açýk ve karanlýkta bir kenara çekilmiþ olan, yarýnlardan ümitsiz, hedeflerini, hayatlarýnýn anlamlarýný kaybetmiþ insanlarý görmüyor musun? |
|
1.Bölüm: Çatal Yürek
(Hüsrev Özel) 30 Eylül 2002 |
Baþkaldýrý |
| |
Vilayetteki sinemalara yabancý film olarak önceleri sadece Hint filmleri gelirken, sonra Amerikan ve Avrupa menþeli filmler gelmeðe baþlýyordu. Fakat yerli senaryolara alýþtýðým için, yabancý filmler bana, sanki tam olaylarýn ortasýnda bitiyormuþ gibi g |
|
|

Zor düþünceler.....
ÝNSAN üzerine....
SIR:
Önce kendini bilir
baþka ÝLAH tanýmaz,
zaten o bir ademdir,
hiçliðin ta kendisi.
Her þey hiçlikten doðar;
Sökün eder insanlýk;
kendine has sýrlarý
halis endamlarýyla.
Ondan sonra bu dünya,
ona bir cennet olur,
Çünkü kendini tanýr,
bütün ihtiþamýyla.
Hüsrev Özel 14.Mart 2005
http://www.youtube.com/watch?v=_rmdyPxkivU
|
|