Sessizlik - 2
(Var Samsa) 3 Eylül 2005 |
Varoluşçuluk |
| |
„Artık kalemimin de, benim de güçsüzlüğümüzü biliyorum. Ne önemi var: Kitap yazıyorum, yazacağım; onlar da gerekli; gene de bir işe yarıyorlar. Yazın hiçbir şeyi, hiç kimseyi kurtarmaz, doğrulamaz. Ama bir insan ürünüdür: İnsan orada yansır, kendini |
|
Mustapha Garta'nın 30. Yaşgünü - 2
(Var Samsa) 30 Ağustos 2005 |
Bilim Kurgu |
| |
Yaraları nedeniyle ölümü beklemekten başka bir seçeneği kalmayan bir hayvandan tek farkı: Fiziksel gücünün ve sağlığının tamamen yerinde olması. Ölüm fermanı doğanın buyruğu ile değil, toplumsal erkin devredildikleri tarafından verilmişti. |
|
Fikir Özgürlüğü ve İnternet
(Var Samsa) 22 Temmuz 2005 |
İnternet |
| |
Kesin sonuçlara varmak gibi bir niyetim yok. Adı üstünde deneme tarzında bu yazı, bilimsel bir yazı değil. Kabaca toplumumuzda fikir özgürlüğü ve internet ile ilgili kavramlar üzerine biraz tartışmak tek niyetim... |
|
Dün Telafer'de Bir Çocuk Öldürüldü
(Var Samsa) 11 Temmuz 2005 |
Toplum |
| |
Tarihin kayıp günlüklerinden birinden notlar...
George Orwell’ın 1984 isimli romanı üzerinden tarih, adalet, demokrasi ve gerçeklik üstüne.
|
|
O Şık Ayakkabıları Bu Dava İçin Almadınız, Bay Schopenhauer!
(Var Samsa) 6 Haziran 2005 |
Modern |
| |
Her insanın hatasında aslında kendi hatalarımızın olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunlar bizim de bir parçası olduğumuz insanlığın hataları ve hepimizin içinde aynı kusurlar var. Sırf biz de görünmüyorlar diye başkalarına kızamayız. A. Schopenhauer |
|
Giyotin İstiyoruz, Giyotin İstiyoruz!
(Var Samsa) 17 Mayıs 2005 |
Toplum |
| |
Eski bir hikayedir, duymuşsunuzdur belki: Tanrı yeryüzüne toplam bir avuç akıl fırlatmış, yeryüzündeki insan sayısı arttıkça, fert başına düşen akıl katlanarak azalmış.
Sembolik bir hikaye elbette.
|
|
Martı M. V.
(Var Samsa) 16 Mayıs 2005 |
Anı |
| |
O, her iskelede gördüğünüz, bildiğiniz veya bildiğinizi sandığınız gerçek martı. |
|
Kadın Hakları - 2
(Var Samsa) 9 Mayıs 2005 |
Modern |
| |
Şuurunun yerinde olduğu son saniyede Vincent'ın annesi azarladıktan sonra mutfak kapısındaki kendi gözlerine bakan çaresiz gözlerini hatırladı. Son olarak ve sonsuza dek o çaresiz gözleri... |
|
|
Bireyin varolma, kendisi olma şansını elinden alan kurumlarla sarılmış ve kötü bir şaka, bir tuzak haline dönmüş dünyada insan sorunu üzerine hikayeler, denemeler.
|
|