Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Eskiden on tane icra takibi açardýk, yarýdan çoðu kendiliðinden ödenir, birkaçýna hacze gidilir, taþ çatlasa bir ikisine aciz vesikasý alýnýr ya da semeresiz kalýrdý. Bu iþte de açýlým yaþadýk, yurttaþýn cebine giren parayla borçlarý arasýnda oldukça kallavi bir açýlým oldu. Yine on tane takip açýyoruz, sekizi evde yok; kalan ikisi gelip borcu niçin ödeyemeyeceðini anlatýp, hayýrlý iþler dileyip çekip gidiyor; iþin ne hayrý kaldýysa. …. Ne yararý varsa, vekaletini alýp müvekkil listesine aldýðýmýz kiþiler de ya bu durumun farkýnda deðiller ya da deðilmiþ gibi yapmayý uygun buluyorlar. Yine müvekkillerden biri “Benim ayaðýmda pabuç yok, borçlu yine üst baþ düzmüþ. Sen de biraz aðýrdan alýyorsun gibi geliyor bana” deyince, hacze gitmek farz oldu. Ýcra memuru ile her olasýlýða karþý bir kamyonet tutup yola koyulduk. Haciz mahallimiz tüm memleket. .… Kafile halinde bir köye yöneldik. Baktým giriþte bir levha “Bu köye eskiciler giremez.” Girmesin caným, biz de eskici deðiliz zaten. Ýcraya geliyoruz. Köy konaðýndan bir bekçi alýp, borçlulardan birinin evine yöneldik. Eve vardýk, pek öyle para çýkacak bir eve benzemiyor. Taksici korna çalýnca evdekiler kapýya çýkýp buyur ettiler. Ana baba, bir oðlan çocuðu, bir kýz çocuðu. Çok sevecen insanlar “Buyur buyur” içeri çaðýrdýlar. Haczedilecek eþya içerde olduðundan doðal olarak girdik. Ýçerde eþya çok da, “Ha þunlar da para eder, alacaðý kurtarýr” denebilecek bir þey yok gibi. Ama, “Aman haczetmeyin borcu þöyle þöyle ödeyelim” dedirtmek için usulen bir þeyler yapmak gerek. Olur ya taahhüt filan. Ýcra memuru usulen baþladý yazmaya. Eskice bir televizyon, bir çamaþýr makinasý, bir buzdolabý, bir teyp buldu, az çok biliyor, deðerlerini de yazdý. Yazýlan deðerden satýlsa bile alacaðý karþýlamýyor ama, bunlarý zaten usulen yapýyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, bir an gelecek “Aman eþyalarýmýzý götürmeyin!” deyip yalvaracaklar, biz de “Taahhüt verin, býrakalým” diyecez. Ýþi orada bitirecez. …. Tam burada icra memuru “Bakýn eþyalarýnýzý haczettim. Borcu ödeyin ya da þu gün ödeyeceðiz, diye imza atýn. Yoksa avukat bey eþyalarýnýzý yediemine teslim eder, sattýrýr, parayý ordan alýr” demez mi? Gerçi borçlu görünen babanýn hiç sesi çýkmýyor; o bir sandalye bulmuþ sessiz sessiz, bir kýyýda oturuyor da, onun dýþýndaki ev ahalisinin yüzü gülmeye baþladý. Kadýnla iki çocuk hep birlikte, “Alýn gidin alýn gidin, satýn, borcumuz ödensin. Biz borçtan çok korkarýz” deyip eþyayý kaldýrmamýz için yardýma baþladýlar. Hay allah! Plan ters tepmeye baþladý. Ne yapýp edip vazgeçirmem gerek. Önce kadýna yöneldim: - Hanýmefendi, sizin güzel hatýrýnýz için makinayý götürmüyorum. Gerekli bir alet. Deðilmiþ oysa: - Önemli deðil avukat bey. Benim anam, suyu ta dereden getirirdi. Toz da yok mu size, küllü sulara yatýrýrdý. Biz öyle yetiþtik. Sen götür, sat borcumuz ödensin. Ben “Senin güzel hatýrýn için” diye diye geri vermeye çalýþktýkça, kadýn “Götüüür” diye yalým yalým yalvarýyor. Baktým, komþu kadýnlar da yardýma gelmiþ, çamaþýr makinasýný hoppala yapar gibi kamyonetin kasasýna uçurdular. Hazýr komþu kadýnlar yardýma gelmiþken, buzdolabý da bir anda kamyonetin kasasýndaki mahsus yerini alýverdi. Kadýn ardýndan bir de “Oooh!” çekti: - Borç düþüneceðime, makinasýz, dolapsýz kalayým ayol! …. O yirmi üç kilodan gram fazlasý olmayan kýz çocuðu, nasýl da kaldýrdýn o televizyonu. Hem de tek baþýna, kasaya fýydýrdý döndü. “Yavrucum, çizgi film filan seyrederdin” desem de dönüp ardýna bile bakmýyor. Yalnýz söyleniyor: - Ýstemem çizgi film mizgi film. Borcumuz ödensin, o yeter. …. Sýra geldi oðlana, o kamyonete kadar götürme gereði bile duymadý. Uzunca müzik setini, köpek ölüsü gibi kucaðýma fýydýrdý, söylene söylene gitti: - Teypsiz kalayým varayým. Maksat borç ödensin. …. Devir ne kadar deðiþti deðil mi? Nevzat Algan hocamýz stajda anlatýrdý ya; bazý borçlular kurnaz olurmuþ eþyayý kimsenin aklýna gelmeyecek yerlere saklarlarmýþ. Hatta bir evde ikinci bir duvar örmüþler, haciz geleceði zaman para edecek eþyayý duvarýn arkasýna geçirir icracýlarý savuþturunca ortaya çýkarýr kullanmaya devam ederlermiþ. Þimdi öyle mi, eþyayý alýp götürmeyene gönül koyuyorlar. Koymasýna koyuyorlar da, bunlarý nasýl satacaðýz. Satsak ne edecek. Oysa o gönül koyanlar, bu eþyanýn borcu ödeyeceðini düþünüyor olmalýlar. Ancak benim bütün korktuðum baþýma geldi. Birkaç kez satýþa çýkardým, dönüp bakan bile olmadý. Vatandaþýn, kullanýlmýþ malý görünce, memurun deneyimine göre yazdýðý düþük bedel bir yana, neredeyse üste para isteme arzusu depreþiyor. …. Bu arada müvekkil baskýlarý sürekli arttýrmýyor mu? Tuttuk, gönlü olsun, bir daha gidelim, dedik. Bu arada hacizlerden vazgeçip, kaldýrdýðýmýz para etmeyen ama, borçlu ile ev halký için çok önemli eþyayý da hediye götürür gibi yanýmýza alýp borçlunun kapýsýna dayandýk. Yine tüm ev halký evde. Bu kez önceki geliþimizde olduðu gibi içeri davet etmediler. Kapýnýn önünde sohbet etmeyi yeðlediler. Ýcra memuru bunu kabul etmedi, “Kapýnýn önünde ele güne karþý iþlem yapmamýz yakýþýk almaz, içeri geçelim. Hem avukat beyin size bir müjdesi var.” dedi. Bir þey diyemediler, hep birlikte içeri girdik. Ama ni giriþ, gördüklerimize inanamadýk. Aldýðýmýz her eþyanýn yeri en son teknoloji ile donatýlmýþ. Bu kez, geçen geliþte köþede sessiz sessiz oturan borçlu baba ilk kez aðzýný açtý: - Eþyayý götürdünüz de iyi halt ettiniz. Beni kat be kat borca soktunuz. …. Artýk yenileri alýp eskileri býraktýk; dönüyoruz. Kadýnla çocuklar yine hep birlikte söyleniyorlar: - Amaç, borcumuz ödensin avukat bey. Biz borçtan çook korkarýz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |