..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




9 Ocak 2012
He Be  
Mehmet Önder
- Amca Bekir Kuþ'u tanýyor musun? - Tanýyorum.


:ADJA:




HE BE


      Bekir Kuþ; bizim Bekir. Bizimliði öyle laf olsun diye deðil; kazanýlmýþ, hak edilmiþ bir bizimlik. Küçükken hep bizim evde gördüðümden, kardeþimiz sanýrdým. Birlikte yer içer, yatar kalkardýk. Aslýnda yataðý ýslatmak dýþýnda zararý da yoktu. Yalnýz, bu durumu sorun yaratýyordu. Yaþýtým diye mi bilmem, ne zaman altýný ýslatsa, annem beni dövüyordu. Ya “Bu sidikliyi baþýna sen doladýn” diye düþünüyor ya da konu mankeni gibi tokatlamaya daha uygun buluyordu. Ama ben annemi çok severdim, üzmezdim; Bekir ne zaman altýný ýslatsa, ardýmdan koþturtup yormayayým diye, hemen hazýrola geçer, yanaðýmý uzatýrdým.
Bekir bu alýþkanlýðýný, sanki iyi bir þey yapmýþ gibi, çýkar için de kullanýrdý. Hele istediði bir þeyi vermeyegöreyim “Altýma içer, anandan dayak yediririm!” diye tehdide baþlardý.

     …

Ayný dönemlerde, çalýþmak, meslek sahibi olmak için, ailelerimizden ayrýlýp Ýzmir’e gittik. O terzilik yapýyor, ben radyo tamirciliði. Ama o, eski huylarýný bir türlü býrakmýyor.
     Üstüne üstlük alaycý biri de oldu çýktý orada. Her fýrsatta iþletip gülecek birilerini arýyor. Buluyor da. Bir gün dükkanýna çaðýrdý; beni gülmekten yerlere yatýracakmýþ. Yerlere yatýrmasý da þu: Ýkide birde kendi dükkanýnýn önüne çýkýyor, gelen geçenden yabancý gördüðü birini gözüne kestirip kendini soruyor. Hem de sövdürene kadar, ýsrar ede ede. Baktý bir amca geliyor, hemen önünü kesti:
- Amca Bekir Kuþ’u tanýyor musun?
- Tanýyorum.

Bizimki þaþýrdý. Çünkü adamýn ya “Ýþte sensin!” deyip tanýdýðýný belli etmesi ya da “Tanýmýyorum” demesi gerekiyor ki, ýsrar edip býktýrsýn, adam sonunda zývanadan çýkýp, Bekir Kuþ’u bir güzel kalaylasýn. Bekir de bizi gülmekten yerlere yatýrmýþ olsun. Ama demiyor. Sorulara devam:
- Nerden tanýyorsun?
- Aha benim!

      …

Amca gitti. Bekir içeri geldi:
- Bu sayýlmaz. Rastlantýdýr.
      Gene çýktý bu kez gençten biri geliyor:
- Bekir Kuþ’u tanýr mýsýn?
- Tanýrým.
Bugün “Tanýmam ben öyle deyyuslarý!” diyecek bir babayiðit çýkmayacak anlaþýlan.
- Nerden tanýrsýn?
- Seni mahallede herkes tanýr, ben mi tanýmayacaðým!
Genç bunu söyledikten sonra biraz uzaklaþtý. Geriye seslendi:
- Deliler de çeþit çeþit. Bu da delinin kendini bilmezi!

     …

Bekir saatlerce uðraþtý ama, kendini tanýmayan birini bulup iþletemedi. Ben de, kendisine gülmeye baþlayýnca, vazgeçti: “Haydi. En iyisi seni gezmeye götüreyim” dedi. Bir yerlerde kokteyl varmýþ.




Duraða geldik, anýnda bomboþ bir otobüs. Bindik, yanyana oturduk. Otobüste bir þöför bir biz varýz. Bir sonraki durakta bir de yaþlý kadýn bindi. Bekir muzip ya, hemen kalktý kadýna yer verdi. Kadýn o þaþkýnlýkla geldi oturdu. Þimdi bomboþ otobüste biz kadýnla yanyana oturuyoruz. Bekir de fedakar yurt evladý edasýyla baþýmýzda dikiliyor. Bekir içten içe kikirdemekte olsun, bir süre sonra kadýnýn þaþkýnlýðý geçti. Hem kibar hem de nüktedanmýþ; hani birine bir bardak soðuk su verirsiniz, çok hora geçer de “Su verenlerin çok olsun”, “Sular kadar aziz ol” gibi sözler söyler ya, kadýn da baþýný kaldýrýp teþekkür etti:
- Sað olasýn evladým. Boþ otobüslerde yer verenin çok olsun!
Bu teþekkür Bekir’i çok duygulandýrmýþ olmalý, gitti otobüsün en arkasýna oturdu.

     …

Olmayacak. Bu gün ne Bekir gülebilecek ne de beni gülmekten yerlere yatýrabilecek.
Ama pes edecek adam da deðil. Kokteyle gidiyoruz ya, orada çok gülecekmiþiz. Yalnýz bir þartý var: Benim saðýr dilsiz taklidi yapmamý istiyor. Eh ne yapalým, yapacaðýz artýk. Madem eðlenceli bir þeyler olacak, gülmekten yerlere yatacaðýz...
- Ben ne dersem “He be” de, dedi.
Çok kolay Bekir ne konuþursa “He be!” deyip ihtimal onu onaylayacaðým. Varacaðýmýz yere vardýk. Evde sekiz on kiþi daha var. Önce beni tanýttý:
- Bu Mehmet. Çocukluk arkadaþým.
Ben, buyur etmelere, hoþ geldinlere karþý ilk sözlerimi o an söyledim:
- He be!
Bu ilk sözler, orada bulunan herkesin dikkatini çekti. Günün eðlencesi geldi diye mi düþündüler bilmiyorum. Ýnadýna laf atýyorlar. Bir tanesi eðilip sýrýta sýrýta yüzüme baktý:
- Bu gün keyifler nasýl beyefendi?
Hesapta, felekten bir gün çalacaktýk. Eðlenecektik, eðlencelik oluyoruz. Þimdi ben bu arkadaþa ne diyeyim? “Beyefendi keyifler nasýl?” mýþ. Saðýr dilsiziz görmüyor musun? Neyse yapacak bir þey yok. Tebessüm ettim:
- He bee! dedim.
Bu kez gülmekten hepsi yerlere yattý. Bekir’e bakýyorum, umrunda bile deðil. O da onlarla birlikte, gülmekten yerlerde. Buraya gel, iþareti yaptým, daha da zararlý çýktým:
- Bu, dedi, bu zibidi var ya; neden böyle tat biliyor musunuz?
Nereden bilsinler. Ama, Bekir aydýnlatýyor:
- Çok dedikoducuydu bu. Bir gün olmadýk birinin dedikodusunu yapmýþ. Adam gelmiþ bir güzel dilini kesmiþ. Hýzýný alamamýþ, döve döve kulaklarýný da saðýr etmiþ. Ondan böyle oldu.
Bu kez odadakilerin bir kýsmý kahkaha atarken, bir kýsmý da bana nefretle bakmaya baþladý. “Bu namussuz bizim de dedikodumuz ederdi, ucuz kurtulmuþuz” diye hallerine þükretmiþlerdir herhalde.
Bizimki devam ediyor:
- Yaramaz adam. Yüz vermeyeceksin böyle edepsizlere.
Kýzýyorum:
- Hebe!
Hiç oralý deðil.

      …

Bekir gün boyu yapamadýðý her muzipliði benim üstümde uyguluyor. Artýk adamdan espri fýþkýrýyor. Zaten “Gýk” dese odadakiler yerlerde sürünüyor. Bizimki fýrsatý kaçýrýr mý:
- Puþt olur bunun böylesi!
Bir þakaya girdik, ama çok aðýrlaþmaya baþladý. Ne yaparsýnýz iþin ortasýnda þimdi?
- He be be, diyorum, çaresiz.




Ama hýzýný alamýyor:
- He be ya dedikoducu herif! Terbiyeli ol biraz.



Artýk bu oyun tadýný yemiþ duruma geldi. Bir ara Bekir tam da yanýma yaklaþmýþ, yeni bir espri patlatmak üzereydi. Yanaðýný uzat iþareti yaptým, uzattý. Tam o anda, olabilecek en serti ile bir tokat; annemin, onun yüzünden bana vurduklarýndan daha sert. Ne olduðunu þaþýrdý, baðýrmaya baþladý:
- Niye sert vuruyorsun? Þaka olmaktan çýkardýn bu iþi!
Gerçekten aðýr oldu. Þimdi bu çocuðun gönlünü nasýl almalý. Yetmez ama sýrtýný okþayýp güzel sözlerle gönlünü almaya çalýþtým:
- He be be. He beee. Beeee!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.