Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Umut’du adı, Lösemi hastasıydı. Sevgi anne Acı içindeki kalbine Kararlılıkla direniyordu, Acısını, biricik oğluna hissettirmiyordu… Umut, futbolu çok severdi. Büyüyünce, Eskişehirspor’un kalecisi olacağım ben, derdi. Hangi anne istemezdi Oğlunun büyümesini? O da istiyordu ya, Lösemi karşıydı onun bu isteğine, En çok bir ay daha, diyordu; Oğlunu sev bir ay daha… Umut, kaleci olma hayalini gerçekleştirebilmek için, Kulübün yaz okulu seçmelerine de girmişti; Ne yazık ki, Hastalığı çıkınca ortaya Seçilip seçilemediğini bile öğrenememişti. Oğlunun hayalinin gerçekleşmeyeceğini bilmek, Sevgi anneyi yiyip bitiriyordu. Umut ise, Hastane yatağında Hastalığından bile çok, Bunu sorguluyordu. Sık sık soruyordu Sevgi anneye, “kazanabildim mi, acaba?” Sevgi anne, Eskişehirspor kulübüne gitmeyi akıl etti nihayet. Orada iyi bir adamla tanıştı. Adı Celal Sölpük’tü; Eskişehirspor’un başkanıydı o… Oğlunun durumunu anlattı adama Ve seçmeleri kazanıp kazanamadığına dair bilgi rica etti. Adam, “ne demek,” dedi; “kazanamamak?” “hem de birincilikle kazandı, Umut, kulübümüzün lisanslı kalecisi…” Hemen telefon etti, Altyapıdan sorumlu teknik direktöre; Makamına çağırdı, Gelirken, Yaz okulu seçmelerine dair listeleri de getir diyerek. Çağırdığı adam, çok geçmedi, Listelerle geldi. Ona da anlatıldı durum, O da iyi adamdı. Umut için Hakikisinden ayırt edilemeyecek Bir kalece lisansı hazırlandı Ve seçmeleri birincilikle kazandığı için Bir onurluk ile sertifika, Daha başka, Kulübün renklerinde Forma takımı, Eşofman, kaşkol, şapka… Ve tam da Türkiye Kupasında Galatasaray ile yapılacak final maçında Ziyaretine gelindi Umut’un; Verilen her hediyede sevinç çığlıkları duyuldu. “sen niye yatıyorsun burada?” denildi; “takımını yalnız bırakmamalısın Galatasaray karşısında!” Umut’a bundan daha büyük bir hediye olmazdı, Doktorunun da refakatinde Final maçına götürüldü. Ve Umut’un Es esleri Galatasaray’ı üç iki yenerek Kupayı müzesine götürdü. Şampiyonluk turunda, Uğur böceği gibi Nihat’ın, Fethi’nin, Ender’in Omuzlarında taşındı… Türkiye’nin en büyük futbolcusu, Gocunmadı, geldi Umut’un yanına Ve Metin Oktay abisi de böylece Alnından öpüp iyileş dedi, ona İyileş ki, en güzel gollerimi atayım sana… Bu etkinlik çok yormuştu Umut’u, Dünyanın en mutlu çocuğu Hastaneye çok yorgun döndü… Birkaç gün dinlenirse toparlanır , deniyordu. Oysa Umut birkaç gün Çok mutlu olduğu yorgunluğu iliklerinde hissetti kanserin hücreleri yerine ve hiç kimse ağlamadı onun ardından, çünkü o ölürken çok mutluydu… düzenlenen cenaze töreninde EsEsin tüm futbolcuları yerlerini almıştı Ve onun idolü kaleci Hakkı tabutunu omuzlarında taşımıştı. 2 Eylül 2012 Kemal Yavuz Paracıkoğlu
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kemal Yavuz Paracıkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |