..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Entelektüel > leyla karaca




11 Temmuz 2013
Bir Huzur Duraðý; Pervanenin Duasý  
“Dertlerin en güzeli Yâr’e duyulan hasrettir.”

leyla karaca


“Yaþadýðýmýz maddeler âlemi bana öyle geliyor ki hakikatin kýmýltýlý bir izdüþümünden ibaret…Evet, kýmýltýlý asla duraðan deðil. Bu yüzden bize çok inandýrýcý ve gerçek geliyor.”


:AIJB:

“Bütün tenler aydýnlýktýr, canlar seferden haberdar olduðunda.”
(Pervanenin Duasý, s.70)

Þiir ve denemelerine dergilerden aþina olduðumuz yazar Hatice Eðilmez Kaya’nýn Pervanenin Duasý adlý kitabý Roza Yayýnlarý’ndan çýktý. Yazar, her biri özenle iþlenmiþ 25 ayrý denemeyle çýkýyor okurun huzuruna. Mütevazi duruþunun ardýnda kitap okurunu aydýnlýk, asude bir göðün maviliklerine davet ediyor.

Kitapta, deðindiði her konunun hakkýný veren Hatice Eðilmez Kaya, insaný, ‘Bu kalemin sahibi nasýl bir huzur insanýdýr?’ dedirtecek kadar aydýnlýk bir huzur duraðýnda dinlendiriyor. Bu dinlenme esnasýnda yazar dilinin peçesini aralayýp felsefi meselelere de baþarýyla yöneltiyor okuru. Kâh zamanýn nasýl sonsuz bir akýþ ve illüzyon olduðunu düþündürüyor; kâh omuzlara aðýr gelen bir baþýn sahibine verdiði ýzdýrabý bir hazine sayarak parlatýlmýþ gümüþlere benzeyen sesini duyuyor. Yazar, ezberleri bozarken, rengârenk kelimelerle anlatýyor bir pervanenin muhteþem aþkýný, yaþamýnýn o naif kýsalýðýný.

Yetkin bir deneme yazarýndan beklenecek þekilde okurun ufkunu aydýnlanýp, el deðmemiþ bakir vahalarý keþfettiren yazar kitabýnda, “Her dert mübarek deðildir.” dedikten sonra hangilerinin gönüle misafir edilmesi gerektiðini belirtiyor. Çünkü ona göre, “Dertlerin bir çoðu bencil yanýmýzýn kalplerimize fýsýldadýðý birer vesveseden ibarettir.” (Pervanenin Duasý, s.15). Kendi deyimiyle ‘hiçbir topraða kök salamayan’ yazar kulaðýnda tatlý ve hoþ bir edayla kendisine ‘Gel!’ diyen Yâr’in meftunudur. Gözünü aþkýn badesine dikmiþtir, ilim, irfan ve aklý azýðýnda tutarak. Yazar, insan için asýl derdin ne olmasý gerektiðini ruhlarýmýza þu ifadenin yardýmýyla duyurur,
“Dertlerin en güzeli Yâr’e duyulan hasrettir.” (age, s.22) dedikten sonra ekler, “Oysa hakikatin ta kendisi þu: Bir sarayda bir Sultan olur yalnýzca. Gerisi yalan düzen, gerisi düpedüz masiva!”

Yazar, katý ve köþeli cümlelerle deðil, sohbet havasýnda konuþmaktadýr okurla, esen bir rüzgar kadar özgürdür bu ses. Bize, görünen þu dünyanýn ardýnda görünmeyen bir sonsuzluk olduðunu haber verir gibidir; gönül gözüne hitap eder, kalbin derin okyanusuna. Bu þekilde okura adeta, ‘Sen ebediyete namzetsin,’ demektedir.

Hatice Eðilmez Kaya, hasbihâl edercesine akýp giden sevimli sesinin arasýna okurun bakýþlarýný ufka mýhlayacak kadar önemli ve çarpýcý cümleler serpiþtirir.

“Yaþadýðýmýz maddeler âlemi bana öyle geliyor ki hakikatin kýmýltýlý bir izdüþümünden ibaret…Evet, kýmýltýlý asla duraðan deðil. Bu yüzden bize çok inandýrýcý ve gerçek geliyor.” (age, s.34). Bu cümleyle yazar, tarih boyunca seçkin pek çok bilgenin, filozofun, bilim ve din insanýnýn hakikate baktýðý o meçhul aralýkta durmaktadýr. Bahsedilen kýmýltýlý izdüþüm yaþamýn kýsa bir rüya olduðu gerçeðine yaklaþýrken onun sahiciliðini sorgulamaktan da geri durmaz. Bu böyledir de, yazara göre deni dünya yine de muhteþemdir, yaþanýlasýdýr. Deðil mi ki bu dünyayý Sultan yaratmýþtýr, her nefesi nimet hükmündedir. Ne var ki, yazarýn kelimeleriyle dar etmekteyizdir onu birbirimize.

Koca bir ömrü edebiyatla iç içe geçirmiþ olan yazar, anlatmakta öylesine ustadýr ki, hiç ummadýðý bir anda okurun tüm silahlarýný etkisiz kýlar, onu yalýnlaþtýrýrken dönüþtürür. Efkardan bahsettiði yerde tüm efkarýnýz silinir; göðsün sol yanýndaki cevher yani kalpten bahsetse, okura kalbinin atýþlarýný yeniden duyurur. Okur, kalp sarayýndaki týlsýmýn peþine çoktan düþmüþtür bile. Yazar, cennet meyvesi nardan açýnca sözü, okur narý aslýnda hiç tanýmadýðýný düþünür esefle. Nar artýk okurun öylesine bakýp geçtiði veya tattýðý bir meyve olmaktan çýkar, yazarýn maharetli anlatýmýyla “tahammül sahibi, sabýrlý, hoþgörülü ve kutsal bir meyve ” (age, s.50) olup çýkar. Bu þekilde yazarýn kalemi bakýþlarý bir elif gibi doðrultur, olmasý gerektiði þekle sokar; kiþiyi bir hayret vadisinin eþiðine kadar getirir.

Bunlarýn yanýnda Hatice Eðilmez Kaya, olgun bir üslupla modern insanýn çýkmazlarýna ve yalnýzlýðýna da deðinir. Ona göre, asýl mesele masumiyetin terk edilmesidir. Ýnsan, çile çekmek yerine gözü dahi yaþarmadan masumiyeti terk etme yolunu seçer. Yazarýn buradaki tespitleri de düþündürücü ve yürek sýzlatacak kadar yakýcýdýr.

“Demek ki, masumiyetin yitirildiðinin en önemli kanýtý takdir edebilme, güzellikleri görebilme ve dile getirebilme melekesinin yitirilmesidir. Peki bizler bu melekemizi nasýl yitiririz? Kýskançlýk ve kibir zehrini yavaþ yavaþ içerek…” (age, s.52). Yazar, masumiyet hazinesinden bahsederken, “Masumiyet ezbersizliktir, önyargýsýzlýktýr.” (age, s.54) demektedir ve yazara göre safiyet masumiyetin kardeþidir. Daha sonra yazar, gafil ve artniyetli insanlarýn birbirlerine söylemekten neredeyse haz aldýðý ‘bu kadar saf olma!’ ikazýný masaya yatýrýr. Ne ironik bir cümledir bu! Oysa saf kalabilmek irfana, ilme, aþka döndürebilmektir yüzü. Ancak saflýktýr ki bizi biz yapar! Ne acýdýr, insanlarýn birbirlerine kirlenmeyi, bulanmayý salýk vermeleri.

Yazar, Su Rengi Bir Þapka adlý bölümde “Sözün demini kaçýrmadan özüne dönmek gerek.” (age, s.94) der. Bana göre yazar tüm kitap boyunca sözün demini kaçýrmadan zaten özde kalmýþ ve öze dönmüþtür; kullandýðý her kelime yerli yerinde ve her ifadesi dikkatle seçilmiþ gibidir. Onun bu özenli ve dikkatli tutumudur ki okurun ilgisini diri tutar, onu her bölümde ayrý bir uyanýklýða sevkeder. Bir yandan yaþamýn ne’liði hakkýnda düþünmeye iterken öte yandan unutulmaya yüz tutmuþ kalbî bir farkýndalýðýn varlýðýný hatýrlatýr. Yazmak ediminin ne denli ince bir sanat olduðunu hissettirir insana. Çalakalem deðildir cümleler, bilakis cümlelere bir anne þefkat göstermektedir yazar, bu þefkat okuru çakýrkeyf bir ruha büründürür, huzurun derinliklerinden inciler çýkaracak kadar. Yazarýn ehl-i gönül oluþundandýr belki de bu, dilinin kývamýnda mubabbet ve sevgi akar.

“Muhabbet renkli bir hýrka, sohbet ehli olmakla kazanýlýr.” (age, s. 82) diyen yazar muhabbet hýrkasýný omuzlarýnda taþýmaktadýr, bu yüzden sesindeki safiyet ve duruluk ruhlara sirayet eder. Çaðýn insanýnýn artýk iyiden iyiye unutmaya baþladýðý huzur’un ne olduðunu yeniden anýmsatýr okuruna. Iþýðýn cazibesine kapýlýp yanmaya ve ölmeye bile isteye koþan pervanenin gözlerindeki anlamý göstermek ister gibidir. Çünkü “pervanenin penceresinden bakýldýðýnda düþmanlýk yoktur.”(age, s.3).

“Aþký maddede arayanlarýn deðil, manada arayanlarýn dostudur pervane. Onun fedakarlýðý, bedenden uzak bir diyarýn meyvesi olan müptelalýðý, kendinden geçmiþliði tuhaf görünür dünyaya madde penceresinden bakanlara…” (age, s.4)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Okurdan Gecikmiþ Bir Özür / Gerekli Açýklama Ýçin Gerekçeli Karar
Bir Akustiðin Armonisi: Dilküþa
Kalp Ülkesinin Seyyahý Leyla Karaca
Boðazlar Ülkesi'nin Büyüsü - 1
Boðazlar Ülkesi'nin Büyüsü - 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Çeviri Günlükleri 2 [Þiir]
Kýrýk Beyaz [Þiir]
Yaseminler Yavaþ Açar [Þiir]
Leyla Karaca / Üçüncü Mevki Dergisi Ýçin Söyleþi [Þiir]
Sonsuzla Sek Sek'te Var mýsýn? [Þiir]
Leyla Karaca / Acemi Dergisi Ýçin Söyleþi [Þiir]
Çeviri Günlükleri 1 [Þiir]
ve Þiir (1) [Þiir]
Yumuþak G Soruþturma; Þiirin Estetik Deðeri [Þiir]
Muazzam [Þiir]


leyla karaca kimdir?

Ruh bedende ihtiyar olarak doðar; beden ruhu gençleþtirmek için ihtiyarlar. (Oscar Wilde)


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © leyla karaca, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.