..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Cafer ŞAHİN




20 Ekim 2017
(Malatya / Hekimhan / Kurşunlu) Zahmedin (Güçlü) Köyü İlkokulu  
Cafer ŞAHİN
Bakmayın şimdi kapısındaki hoyrat kilidiyle mazinin iğreti dehlizinde atıl durum hüznüne gark olduğuna... Halbuki bir zamanlar nice güzelliklerin, unutulmaz anıların, şen şakrak anların odağıydı Hekimhan / Kurşunlu/ Güçlü Köyü İlkokulu...


:BGGJ:


Bakmayın şimdi kapısındaki hoyrat kilidiyle mazinin iğreti dehlizinde atıl durum hüznüne gark olduğuna... Halbuki bir zamanlar nice güzelliklerin, unutulmaz anıların, şen şakrak anların odağıydı Hekimhan / Kurşunlu/ Güçlü Köyü İlkokulu...

********************************************************************************

Eğitim dönemi genelde, 1 Ekim - 30 Mayıs tarihleri arasındaydı. 5 sınıfa 1 öğretmenin baktığı zamanlardı o yıllar... Okula başlar başlamaz öğrenci başına bir eşek veya katır yükü odun veya tezek getirilmesi mecburdu... Odunların yaş, tezeklerin küçük olmaması gerekiyordu. Sınıfa girince öğretmeni beklemek esnasındaki uğultu dünyanın en tatlı uğultusuydu. Sabahları bir öğrencilerin menşeini hiç bilmediği büyüklerimizin de tahmin yürüttüğü birer bardak süt tozu içmek de mecburiyettendi. O süt tozunu Amerika'nın gönderdiği söylenirdi. Amerikayı sınıftaki tozlu dünya küresinde tanıyorduk. Öğretmen sınıfa ayak basar basmaz en küçük bir kalem çıtırtısı bile duyulmazdı artık. yakından uzağa duyulan tek ses öğretmenin sesi olurdu.

*************************************************************************************

Mehmet Türkileri, Nizamettin Demirci, Cemil Özbay, Gani Kılıç ve ötekiler...

Köyde görev yapan bizim dönemdeki bazı öğretmenler öğretmenlerimiz...

Mehmet Türkileri'yi hayal meyal, Nizamettin Demirci'yi biraz daha fazla hatırlayabiliyorum. Cemil Özbay ve Gani Kılıç bizzat ğretmenlerimdi...Cemil Hoca yıllar sonra çalıştığım Belediye Konferans Salonuna ziyaretime gelmişti. Bana girer girmez boynuma sarılmış ama taa çocukluğumdan beri göremediğim için Onu tanıyamamıştım. Tabi Onun ifadeleriyle ' en çalışkan efendi ve örnek talebesi benmişim.' İki kilo da hakiki karakovan balı hediye olarak getirmişti. 'Seni ne kadar da çok aramıştım' diye bir de itirafta bulunmuştu... Cebini kaydetmiştim. Sadece iki defa konuşmak kabil oldu kendileriyle. Üçüncüde telefon ahizesinin diğer ucunda hanımı vardı ve Cemil Öğretmenimizin bir kalp krizi neticesi hayatını kaybettiğini söylemişti. Allah rahmet ve mağfiretiyle muamele buyursun. Gani Kılıç sadece bir yıl kalmıştı köyde, insani meziyet ve marifetlerin hemen tümünü bünyesinde barındıran ender insanlardan biriydi. Hiçbir öğrenciye sert davrandığını hele dayak attığını hiç hatırlamıyorum... Sonraki yıllarda ve hala da kendilerinden bir haber alabilmişliğim vaki değildir... Vefat etmişse Allah rahmet etsin yaşıyorsa selamet ve uzun ömür versin...

*************************************************************************************

Şimdi gel gelelim o yıllardaki ve okul sıralarındaki bazı ölümsüz anılarımıza;

Sabahları İstiklal Marşı ve andımızdan sonra önlük, yaka ve tırnak bakımı rutin ve kaçınılmaz bir şeydi... Siyah önlük, beyaz yakalık vardı malum... Önlük, yaka ve tırmak teftişinde özellikle köy dışında gelenlerden her zaman en büyük aferini 'Şengönül' ler alırdı. Hergün köydeki tabirle 'Şeher Çocukları' gibi düzenli ve pırıl pırıl olurdu giysileri, üstbaşları.... Cemil Öğretmenin bazı öğrenci arkadaşlarla ilgili 'O Tırnakları öğleden sonra görmeyeceğim' talimatından sonra çoğumuzda tırnak makası bulunamaması hasebiyle birkaç arkadaşın tırnaklarını dişleriyle kemirip kanda bıraktıklarına şahit olmuşuzdur kimi zamanlar...:) Cemil Öğretmen çok sert tabiatlı ve disiplinli bir hocamızdı malum. Eğer mesela bir kış günü öğretmen evinize gelmişse ve odadaysa siz salonda titreme nöbetlerine tutulurdunuz saatlerce hatta öğretmen çıkıncaya değin. Haa unutmadan tırnak kontrolünün yanında bir çift temiz mendil kontrolü de yapılırdı mutlaka. Tuvaletler çeşmeden biraz uzak olduğu için su taşıma görevi kız öğrencilere aitti... Kar fazla yağmışsa okul çevrsindeki karları temizlemek çamurları gidermek, odun doğramak sobayı söndürmemek gibi bazı görevler de erkek öğrencilere aitti...

*************************************************************************************

Bazen çok umulmadık sürprizlerle karşılaşırdık hani... Muhtar,Sağlık Memuru ve Ebe ansızın sınıfa dalınca ' Eyvah b.ku yedik bakışmaları, ani tutan ve zapt edilemeyen hıçkırık ve öksürükler görülürdü. Aşı ve iğneden korkmayan öğrenci yok gibiydi. Bir keresinde sınıfta aşı yapıldığını görünce ayak uçlarıma basa basa eve tüymüş ama rahmetli Amcamın geri sınıfa getirmesi neticesi kurtulamamıştım. Amcam köyün Muhtarıydı aynı zamanda. Hiç unutmam 23 Nisanda yapılan törende Muhtar Amcamın, Fahri Hoca Merhum Dedemin ve Cemil Öğretmenimin huzurunda 23 Nisan Şiirimi okurken kendimi dünyanın en büyük protokolü karşısında hisseder gibi okumuştum. Onlar da var güçleriyle alkışlamışlardı... Öğretmenimiz yılda bir kere bizi geziye götürürdü. Bazen 'Mamalo'lar, yani 'Şengönül' Ailesi Bahçelerine, bazen Deveçimeni Mezrası, Kurşunlu yakınlarında bir yerlere gider çıkınlarımızda yemeklerimizi meyvelerimizi ceviz çekirdek vs. şeylerden oluşan çerezlerimizi çıkarır birbirine karıştırır şen şakrak ve afiyetle yerdik...

************************************************************************************

Okulda, sıksa Öğretmenin suyunu çıkaracak öğrenciler de mevcuttu. Ama o zamanlar öğretmene çık çıkarmak bile kimin haddine. Arada bir masum öğrenci aşkları 'S' harfinin kelime başlıkları olarak kullanıldığı ki; ' Sarı Saçlı Sevgilim, Seni Sabah Sekizde Sinema Salonunda bekliyorum' menşeli gerçek ve şaka mektupları da görülürdü nadiren. Sinemanın sadece adını biliyorduk o zamanlar biz Köy Çocukları... Öğretmeninin verdiği sayfalarca ödevi akşam gaz lambalarının loş ışığında bitirmek zorundaydınız. Lambaya çok yaklaşmaktan Özellikle Kızların saç uçları az mı yanardı...:)

Bütün ayrıntıları yazmaya kalksam ciltlerce kitap çıkar. Dersler büyük bir ciddiyet içinde işlenir, müzik dersinde sesine güvenen tek arkadaş Hayri Şengönül olduğu için en önce 'Duvara yaslandım sigaram içim' türküsünü seslendirir sonra bildiği bütün türkülerle devam ederdi. Kızlarda kiminin sesinin güzel olup olmadığıyla ilgili dini ve örfi sebeplerden dolayı hiç gündeme getirilemezdi bile...

Yerli Malı haftalarına çok önem verilir, herkes evindeki en özel ve güzel meyve ve çerezleri sınıfa getirirdi. Sıralara dizildikten sonra zinhar el dokunulmaz tümüyle öğretmene hibe ve armağan edilirdi...

Aslında çok özel anılar ve bunların ayrıntıları var da bir çırpıda aklıma gelebilenler bunlar...Okuyan arkadaşlar unuttuğum hususlarla ilgili eklemelerde bulunurlarsa sevinirim... Hepinize en iyi dileklerim, sevgi ve saygılarımla...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Babamın Radyosu
Kabadayılık da Gitti Elden Netekim

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mısırcı
Seni Gökte Ararken
Bingöl"lü Bir Kırlangıcın Öyküsü
Ablasız Olduğu İçin Anlamsız Bayram
Vakıflar Öğrenci Yurdu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kafa Kağıdı [Şiir]
Aşk Serenadı [Şiir]
Benimle [Şiir]
Ayasofya Açılacak [Şiir]
Cunta Dede [Şiir]
Gandi Kemal [Şiir]
Deli Kıza Serenat [Şiir]
Gurbet Biter [Şiir]
Ağır Aşklar [Şiir]
Geri Dönmek [Şiir]


Cafer ŞAHİN kimdir?

Dünyaya edebi ışıltılar saçmak için gelen biri olmak harikulade bir duygu,söz saltanatının sultanı olmak,mülk saltanatının sultanı olmaktan daha üstün ve muteberdir ŞAİR-YAZAR CAFER ŞAHİN Malatya'nın yetiştirdiği en önemli Şair ve Yazarlardan biri olarak kabul edilen Cafer ŞAHİN, Hekimhan ilçesinin Kurşunlu Beldesine bağlı Güçlü(Eski adı Zahmettn)Köyünde doğdu. . . İlköğrenimini köyünde tamamlayan Şahin, daha sonra Malatya İmam-Hatip Lisesine devam etti ve bu okuldan mezun oldu. Kazandığı Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümüne devam etmek yerine, kendisini tez zamanda büsbütün sanata adamak yolunu seçti. . . Genellikle serbest vezin tarzında şiirler yazan ve şiirleri usta işi eserler olarak nitelenen Cafer ŞAHİN, az olmakla beraber kafiyeli şiirler de kaleme almış ve bu tarz şiirlerde de başarısını kanıtlamıştır. . . Şiirlerini GÖLGEMLE SÖYLEŞİ ve NE BİLİYORSAN ANLAT adlı şiir kitaplarında toplayan Şair, bunun yanısıra Deneme, Hikaye ve senaryo çalışmalarında da bulunmuş ve bu çalışmalarını şimdilik sanal ortamda pek çok sanat ve edebiyat sitelerinde yayımlamıştır. . . 2001 yılında ilk defa katıldığı bir Makale Yarışmasında Türkiye İkinciliği derecesiyle çok önemli bir başarıya imza atmıştır. Edebiyat dünyasına "YÜREĞİMİ İYİ SAKLA" adlı şiiri gibi, sevilmenin de ötesinde bütün Türkiye'de adeta birer marka olmuş şiirler kazandıran Yazarın iki adet yayımlanmış, biri Şiir, biri de deneme olmak üzere basıma hazır iki kitabı bulunmaktadır. . . çeviri Cafer Sahin MALATYA CURRENT AUTHOR POET POET-WRITER CAFER ŞAHİN Malatya is known as one of the authors raised the most important poet and Cafer Sahin, Hekimhan spot in the town of Lead Strong (Zahmettn old name) was born in the village of . . . Falcon completed primary education in the village, then continued in Malatya Imam-Preacher High School and graduated from this school was. Rather than to continue winning the Open Education Faculty of Economics Department, chose to devote himself to art . . . Generally, the thesis also entirely free-verse poems written in the style and ingenious works of poetry known as Cafer Sahin, at least, although had written poems and rhyme in poetry of this kind of success has proved . . . NARRATIVE INTERVIEW and what I know my shadow's poems by the poet gathers books of poetry, as well as the trial, the story and screenplay, and this work is found in the studies of art and literature of many sites published in a virtual environment . . . Article Competition for the first time in 2001 with the participation of Turkey has achieved a significant degree of second place. Letters to the world "GOOD SAVE my heart" as his poem, almost a brand in Turkey was to be loved beyond all winning author of two published poems, one poem, one of which has two books ready for printing, including the trial . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Divan Edebiyatı şairleri,Cumhuriyet dönemi şairlerinden,Necip Fazıl,Cahit Külebi,Attila İlhan vs.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cafer ŞAHİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.