Nerde kalmıştık

Nerde kalmıştık. Aşırı empati sendromumda. Bu konuda gezinirken, aklıma duygusal şiddet geldi. Başka işimiz yok ya, hep damardan giriyoruz. Asıl yolculuk küçük dünyamızda. Yine başka bir konu vardı bileşke kuvvet
Kuvvetler deli mayın. Fizik dersi değil ki. Adamın kalbi, böbreği, şekeri aynı anda olabilir.
Bir rahatsızlık, diğerinin koruma perdesi olur mu. Yoksa birlikte döver, daha kolay mı süründürür.
Ben onun yalancısıyım. Ne demişti. Öldürmez ama süründürür.
Yok aynı görüşte değiliz.
Neden mi. bir sürünme süreci var. Ama, döven o değil.
Çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Bir yazıyı kopyalayıp buraya yapıştıracağın. Tam olmayacak, birkaç yazıyı bir araya getireceğim. Yine olmayacak.
Konu ben… DNA yani. Bildiğin ben.
Yürümüyorum ya. Güçlü kuvvetli adamsın. Ne oldu sana.
Anlayana aşk olsun. Hep damardan. Bütün veriler karışırsa, aşüre olur.
Güler misin …. Yok niye güleceksin. Akıllı bir insanın ne düşündüğünü anlamaya çalışırsın. Bir deliyi anlamak mı… sen deli misin
Virüs konusunda ne biliyorsun. Bakteri ile dans eden virüs… yok bilgisayar virüsü… bambaşka oluşumlar. Ya sinyal bozucular,…bu sözcük veya kavram, insanın insana yaptığı sinyal bozma.
Sinyal bozucu, insan açısından, aşağıda anlattığım psikolojik şiddet. Ne mi yapar sonuçta.
Duvarı nem insanı gam yer ya, gam yapar, yaşadığına pişman eder. Öldürür, ya da ölmüşten beter eder. Gören seni hasta sanır. Belki sen bile. Ama işin aslı bozulmuş sistem.
Tedavisi var mı. elbette var. O konuya değinmiştim. Dilekçemi tekrar ederim.
Bu konuşma , duruşmada avukata ait.
Tamam Ahmet de… sonuç ne zaman yürüyorsun.
27 Ocak 2019 Pazar