Ýlk totem meslekleri yalýtýmlý olan bir totem grup içinde dýþa kapalýydý. Bu nedenle, zaten grup içi gizli bir öðretiydi. Ön ittifak içindeki bir totem grup mesleði de hem yalýtýma grup olmaktan gelen totem yasalardan ötürü gizli öðretiydi. Hem de gruplar arasý takasa ve üretici var oluþla yöneten karar veren irade nedenle yine gizli bir okültizm öðreti durumundaydý.

Ýlk mülk sahibi olucu inþa ve süreçler içindeki efendi köle iliþkili mülkiyetli oluþmalar, özel mülkü koruma ve özel mülkün yöneten iradesi olma baðlamýyla da giderek bugünkü devlet mefhumuna geliþi güncel iliþkiler içinde adým adým inþa edecekti.

Özel mülkiyet yani El mana anlayýþý zor kullanmaydý. Havuç ve sopa olmanýn vaadiydi. Baský ve korku ile yýldýrmaydý. Devlet te "adalet mülkün temelidir (mal sahiplerinin hakkýný korumanýn temelidir)" demekle bir yanýyla zor kullanýp baský ve korkuyu da oluþacaktý.

Bu baðlamýyla devlet mülk sahipliðinin hukukuydu. Kime karþý? Mülksüzlere, kölelere çalýþtýrýlanlara karþý mülk sahipliðinin hukuki temeliydi. Kolektif yapý gibi üreten iliþkilerin deðildi.

Üreten iliþkilerin kararýný üretim araçlarýný ve sermayeyi elinde tutan sahipliðin ve onlarýn sözcüsü olan siyasi iradelerin, serbest piyasa denen sömürme kararlarý oluþuyordu. Tabii ki hiçbir þey kendi baþýna deðildi. Ýster istemez kendi dýþýndaki var oluþlara da boyun eðmek zorundaydý.

Efendiler de büyük oranda kendi iradeleri içinde olmakla birlikte, kendi dýþlarýndaki çalýþanlarýn zorunlu istek ve taleplerine göre de olmak, bunlarý da az çok göz önüne almak zorundaydý. Ýþte köleler de buralardaki bu zorunlu boþluklardan efendi hukukunun içine kendi istekleri doðrultusunda sokulur oluyorlardý.

Ön ittifaklý inþa, totem meslekleri dýþtaki gruplara karþý gruba özgü gizli bilgi kýlýyordu. Böylece totem mesleði o gruptaki herkes için ayný olan zorunlu grup meslek sahipliðiydi.

Bu nedenle ön ittifaký yönetim totem meslekli belirmelerin senteziydi. Çoklu totem meslekli ortak akýldýlar. Kolektif depo bilinçti.

Kolektif depo bilinç demek ortak akýl demek. Kamusal akýl demek. Kolektif üretim ve paylaþým tarzý olmakla, kolektif enerjinin kolektif yapý içine düzenli daðýlýmýný öngören yaþantý aþmaydý.

Grup meslekleri ilahlara göre her grupla her bir grubun totem mesleðiydi. Grup meslekleri melezlere göre ve ittifaka göre ilah meslekleriydi. Yine meslekler o grubun üretim iliþkisiydi. Meslekler gruplar arasý ürün takasýyla da deðiþimin bað enerji nesnesi olmakla; iki kez gizliliðe sahipti.

Fikirler, maneviyat, böyle bir geri baðlaþýmlý zemine oturan ileri yönlü yeni çýkarýmlarla makalelere veya iliþkin alanýna dek yazýmýn, iletiþ menin, hukukun konusu olacaklardý.

Haklarý verilmeyen, gerekli geçim endeksi saðlanmayan mesleklerin kuru kuru uyuþturan maneviyat söylemleri dýþýnda ne maneviyatlarý olurdu?

Sürecin sürdürücüsü olan doyurulmayan mesleklerin nasýl bir kolektif maneviyat ve kolektif ruhlarý olurdu. Ýþsiz býrakýlmakla, sýk sýk iþten çýkarýlýp iþ arayýp iþ bulamayan insanlarýn kýrýlmýþ güvensiz kuvayý maneviye kaygýlý bunalýmlarý, hangi kuru kuruya söylenen maneviyat eksikliðinden kaynaklanýyordu?

Meslekler hiçbir biçimde iþsizliði bilmedi. Ön ittifaký yönetimler iþi olmanýn kendisiydi. Ön ittifak içinde somut olarak beliremeyen iþsizliði, ittifaklarýn da üreten grup iliþkileri içinde cem etmeleri ile ittifaklar da üreten grup iliþkilerini, grup totem yasasý ile koruyorlardý.

Üreten iliþkiler iþsizliði öngörmez. Ýþsizliði yani muhtaçlýðý efendilerin tahakküm etme gücünü elinde tutma keyfiyetleri belirler. Kiþileri iþsiz býrakan mülk ve teknoloji efendiler için var deðildi.

Aksine "mülk ve teknoloji üreten grup iliþkileri" nedenle vardý. Mülk, teknoloji, bilgi kolektif katkýlý kolektif depo enerjisi olmakla kiþisi deðil zaten ortak kullanýmdý. Üreten grup iliþkileri için olan teknoloji insanlarý, nasýl iþsiz býrakýyordu? El cevap; kiþisi mülk ve sermaye olmakla olasýydý!

Hiçbir üretim iliþkisi iþsizliði ön görerek inþa olmaz. Olmamýþtýr da. Olamaz da. Ancak özel mülk sahipliði karþýsýnda mülksüz lükle, olasýdýr. Ýl inþa üretim nesnesinde yararlandýrmamayý bilmemekle, mülkten yararlanmayý herkesle cem eden bir anlayýþlarýyla vardý.

Bu anlayýþlarýn ortakla sýlan bir kolektif depo bilgi ve bilinç olmasý, þimdi de gruplar arasý iliþkiydi. Ancak kolektif depolu bilgi ve teknolojilere ulaþan eriþim sektör denen grup iliþkisi sahibi efendilerin gruplar arasý iliþkisiyle yeni bir mülk (devlet) iliþkisine dönüþtü.

Bu iliþki grup içi iliþkiler kadar bir ittifakýn dýþtaki diðer ittifaklara karþý olan iliþkilerinden oluþan tutumla, ittifaký kolektif güce; oradan da köleci sistem içinde özel mülkün düzenlenmesi ile de özel mülk iliþkili devlete deðiþti.

Gruplar kendi grup içi üretim iliþkilerini gruplar arasý ittifak hücresinin içine de olduðu gibi aldýlar. Yani ittifaklar kiþilerine iþsizliði ön görmeden iþ göremezliði de üretim iliþkileri içine kapsatmýþlardý. Ýþ ve iþ göremezlik BÝR ÜRTEÝM HAREKETÝ içinde hareketin çevrim hedefinde sönümlenir.

Gruplar arasý ittifak, grup meslekli farklý ürünlerle çeþitlendi. Çeþitlenen ürünler, totem gruba iki iþlevle belirdi. Ýlki bir totem meslek, kendi meslek ürününü zaten kendi grubuna yani kendi dýþýndaki grup kardeþlerine üretmekle üreten bir iliþkiydi. Bir totem meslek ikinci olarak ittifak içindeki ittifaký olduðu gruplar içinde üretim yapýyordu.

Üçüncü olaraktan da kendi ittifakýnýz dýþýndaki takasla ticari ittifak olduðunuz ittifaký ahide göre yaptýðýnýz üretimlerdi. Bu nedenle kapitalist cavalacozlarýn "her þeyi devletten beklemeyin" deyiþlerine karþý; mülkün, üretimin bir devlet inþasý içinde "her þeyin ittifak ve mülkten beklenmesi" ittifaký, zorunlu olarak bu kurucu ve irade olan inþanýn temeliydi.

Üretim hareketi gruplar arasý entegrasyonla o grubun iþsizliði bilmediði ve o grubun kendi totem meslekli sektör el üretim nesnelerinden yararlanmalarýný içeren eski totem yasa ittifakýn da entegresiydi.

Ýlahi mana anlayýþý içinde kurulan kolektif mülk iliþkisini oluþan ilk sel devlet içinde ya da kolektif mülk iliþkileri içinde uyruðun iþsiz olmasý ve üretim nesneleri üzerinde çalýþamamasý; pay alamamasý gibi bir kabul ve anlayýþ hiç yoktu.

Oysa þimdi köleci sistem içinde keyfi daðýtým içinde kolektif yapýnýn pay pay edilen mülk iliþkisi sonrasýnda uyruklar mülkten, çalýþma nesnesinde yoksun kýlýndý. Böylesi bir yasa dýþý iþsizlikle baþ baþa kalan sürecin gelip geleceði yer, "herkes baþýnýn çaresine baksýn" olacaktý.

Veya þimdilerdeki cavalacoz kimi siyasetçilerin dediði gibi "devlet (kamu-kolektif) herkese iþ bulmak zorunda deðil" demekle her sokaktaki bir milyonerlerin emre amade nefer ve uþaklarýný" hazýrlýyorlardý.

Þimdiki anlý þanlý hükûmetler ne diyor? "her þey devletten beklenmez". "Devlet size iþ bulmak zorunda deðil". Gibi bu türden söylemleri tarih bilmeyen, inþanýn temelini bilmeyen güruhun illegal önyargýsýný oluþturur.

Ön yargý özürlüler "devlet niye iþ bulmuyor?" diye sorgulayamaz. Çünkü yukarýda da gördüðümüz gibi ön yargýlarý oluþan kanallar, bay paslý olmakla "Allah razý olsun" demenin uyuþma etkisi altýndadýrlar.

Ama güncel ve liberal devlet kolektife ait mallarý özelleþtirme adý altýnda yaðmalar ve yaðmalatýrken "geçiþ garantisi; öðrenci garantisi, hasta garantisi; alýnmamýþ, kullanýlmamýþ tüketilmeyen doðal gazý satýn alýp tüketilmiþ gibi parasýný ödemenin garantisi, finansman garantisi" verirken, açýk açýk egemen sýnýfa "her þeyi devletten beklemelerini söylüyordu".

Hatta efendilere özelleþtirmeyle verdiði ihalelerin finansmanýný devlet veriyordu. Devlet veremez ise devlet dýþarýda devlet kefaletinde devlet borçlanarak efendileri finanse ederken, efendiler de her þeyi lütfu keremi devletten bekliyordular.

Alim sözü denen sözler, önyargýdýr, doðmadýr. Alimin sözü kolektif akýl deðildir. Alimin sözü kolektif akýl gibi deneyden, bilgiden, uygulamadan, sorgulamadan ve teknolojiden gelmez.

Kolektif akýl kendisini referans alacaðýnýz; bilimsel, deneysel, teknik, teknolojik bir depo bilgidir. Sizden önceyi içeren devamlýlýkla, sizden sonraya uzayan süreklilikle toplum sal devinmeli ör genliðin iþleyiþidir.

Kolektif akýl olmayan bu tür alim gibi lümpen yetersizliklerin, ya da güncel statüye göre atýl kalmýþ olanlarý referans alan hurafe sübjektiflikler; bu tür sözlerle makale diyen iddialý yazýlar yazmaktadýrlar.

Bunlarýn makale imajý altýnda yazdýklarý bu tür referanslar akýl ve bilim dýþýdýr. Bu tür makale diye yazýlan akýl dýþýlýklarýn absürt imajýyla yazýlan konularýn, okur ön yargýlarýný oluþturmalarýna öyle üzülüyorum ki.

Hem de "ben aydýným" diye yazan þiar adýna üzülüyorum. Hem de "aydýným" diye yazandan neþvünema alan okurun bumerang gibi dönüp kolektif yansýma oluþla gelip, karþýnýza dikilecek olmalarýna üzülüyorum.

Ýþte bu önyargýlarý içinde, herkesin paylaþmadýðý ve herkesin paylaþmasý kapsamýnda herkesle her türlü kontrollü tartýþma olacak sýnanmaya kapalýdýrlar. Verecek cevabý, saðlam delilleri, akli ve tecrübi kanýtlarý olmamakla "alenen inançlarýmýzý aþaðýlýyor" diyen garip çýkýþla; cehalete ve kontrol edilmez inançsal firari oluþa iyice kapanýrlar.

Bu türden tüm dinsel ve inançsal referanslarý ile olan makale yazýlar, asgari bir konjonktür sel düþünce felsefesi içinde olamamalarýnýn geri düzlemindeki köleci cehalette birleþmelerinin de teminatýdýrlar.

Köleciliðe karþý olsalar bile bunlarýn kulluða karþý oluþlarý inançlarý gibi bilinçsizce ve yüzeysel bir söylem olmakla; "hem gelin giderim hem aðlarým" hesabý, "hem köleciliðe karþýyým hem de köleyim (kulum)" derler. Bu köleciliðin adý güya "nefsi öldürmektir!"

Siyasetler de bizi bu geri düzlem noktalarýnda cehalette birleþtirirler. Üzerine muhtaçlýklarýmýzý artýran siyasetlerin, tatlý sözleri ile muhtaç lýðýmýzý güderek yönlendirirler. Bir gün beyaz dediklerini size alkýþlatýrlar. Ertesi gün ayný þeye kara diyerek size yine alkýþlatýrlar.

Bir gün "Lozan bir hezimettir" derle sizi alkýþlatýrlar. Ertesi gün "Lozan bu ülkenin tapusu" derle sizi alkýþlatýrlar!

Bir gün "Suriye'nin Irak'ýn toprak bütünlüðünden yanayým" deyip sizden alkýþ alýrlar.

Oysa Irak'ýn, Suriye'nin toprak bütünlüðünü bozup, onlara tehdit olmakla; o topraklar üzerinde ordu kurup, eðitip, donatýp onlarý yetiþtiren; sizin de baþýnýza bela olan müsebbip devletle; "ortak harekât merkezi" kuracaðýz diye sizi alkýþlatýrlar!

Dahasý okyanus ötesinde gelen, kendisi gibi emperyalistlerin koalisyon desteði ile Ortadoðu da meþruiyet siz olarak bulunan ABD ile ortak harekât merkezi oluþturmak demek; "meþruiyet izliði meþru etmek" deme olmaktan baþka, bu oluþumda en ufak bir ülke yararý dahi yoktur.

Bunlar aklýn alacaðý þeyler deðildirler. Ama kapitalist sistemin gereðiydi. Bir kez önyargýlarýn kaynaðý olan cehaletin beslendiði alanlarda siz, cehalet üzerinde birleþtikten sonra; cehaleti senkronize etmek üzerinde büyülenirsiniz (etkilenirsiniz). Bu biatle o birleþmenin çeliþkilerini görmek nerdeyse imkansýzdýr.

Beþ bin yýldýr dünya üzerindeki tüm dinlerin, inançlarýn ve ön yargýlarýn bu büyüleyici, bu yatýþtýrýcý, bu sakinleþtirici etkileri, cehalet üzerinde birleþilmesinden kaynaklý olmanýn þimdiki bu ön yargýlarýydý.

Cehalet ve cahil kýlma iþi öðretilenler dýþýndakini bilmeme olmakla köleci sistemin ürünüydüler. Hala da sömüren sistemin kendisini sürdürür olma mantýðýnýn ürünüdürler.

Bizler köleci sistemin ürünü olan bu ön yargýlarý kendinize bilim diye, bilgi diye, alim ve ulema sözü diye referans alýp adýna makale deyip yazý yazdýðýmýz zaman, halimiz budur. Halimiz muhakeme eden deðil, bir alkýþlayandýr.