..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Hakan Yozcu




25 Nisan 2020
"48 Saat" Üzerine  
Hakan Yozcu
Romanda, hasta bir katilin kurbanlarýný kaçýrdýktan sonra onunla yakýndan ilgisi olan bir kiþiye telefon açarak "Bu kadýný neden kaçýrdýðýmý kýrk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadýn yaþar. Eðer bulamazsan, ölür." þeklinde haber vermesiyle baþlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiði anda kadýnýn anýnda öldürüleceði ve bunun sorumlusunun da o kiþinin olacaðýný belirtir. Ýnandýrýcý olmasý için de o kiþiye kurbaný ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiþ bir parmaðýdýr; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir.


:ADBG:

               
     Andreas Gruber,1968 yýlýnda Viyana’da Dünyaya gelmiþ bir roman yazarýdýr. Viyana Ekonomi Üniversitesi’ni bitirdikten sonra yazarlýk hayatýna atýlmýþ. 1996 yýlýnda “Space View” isimli dergide yazmaya baþlamýþ. 1999 yýlýnda “Donau Festivali Öykü Yarýþmasý”ný kazanmýþ. Alman “Fantastik Kitap Ödülü”nü üç kazanan yazar, “Leo Perutz Ödülü”ne de aday gösterilmiþ.
     “48 Saat” romaný dýþýnda 10 kitabý daha bulunan yazar, Avusturya’nýn Grillenberger þehrinde yaþýyor.
     Andreas Gruber’in 2016 yýlýnda Pegasus Yayýnlarý arasýnda yayýnlanan “48 Saat” isimli Psikolojik Gerilim türündeki romanýný okudum. 408 sayfalýk bir kitap. Son iki sayfasý teþekkür kýsmýna ayrýlmýþ.
     Polisiye, gerilim türü romanlarý sevenler için rahatlýkla tavsiye edebileceðim güzel bir roman diyebilirim. Yazarýn akýcý bir dili ve etkileyici bir üslubu var.
     Kitabý elinize alýr almaz, kapaðýndan etkileniyorsunuz. Çok baþarýlý bir kapak tasarýmý ile kitap adeta “Beni, mutlaka okumalýsýnýz” diyor okuyucuya.
     Kapakta bir makas resmi var. Makas, az bir aralýkla açýk duruyor. Tabii üzeri kan ile dolu. Kan, etrafa da yayýlmýþ, damla damla dökülmüþ. Bu kan, vahþeti, cinayeti ve ölümü temsil ediyor zaten. Kitabý ilk gören bir kiþi, yazarýný hiç tanýmasa dahi bunun bir gerilim, bir polisiye romaný olduðunu hemen tahmin ediyor.
     Yazar, kitabýn önsözünde müdürü ile bir gün yemeðe çýktýðýný ve onun kendisine: “Kurbanlarýnýn parmaklarýný kesen, bu parmaklarý bir yere saklayan, sonra da baþka birini bunlarý aramaya zorlayan bir psikopatý yazsana.” demesi üzerine bu romaný yazmaya karar verdiðini ve bu nedenle de bir yýl kadar üzerinde çalýþýp araþtýrma yaptýðýný ve ondan sonra yazmaya baþladýðýný belirtiyor.
     Romanda, hasta bir katilin kurbanlarýný kaçýrdýktan sonra onunla yakýndan ilgisi olan bir kiþiye telefon açarak "Bu kadýný neden kaçýrdýðýmý kýrk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadýn yaþar. Eðer bulamazsan, ölür." þeklinde haber vermesiyle baþlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiði anda kadýnýn anýnda öldürüleceði ve bunun sorumlusunun da o kiþinin olacaðýný belirtir. Ýnandýrýcý olmasý için de o kiþiye kurbaný ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiþ bir parmaðýdýr; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir.
     Katilin taktikleri genelde küçük farklýlýklar olmakla birlikte hep aynýdýr. Kurbanlarýnýn önce parmaklarýný tek tek keser. Onlarý açlýktan öldürür, mürekkepte boðar; ya da betona gömer. Ortak yön ise verilen 48 saatlik süredir. Bu süre içinde bilmecenin çözülmesi gerekir. Kadýn neden kaçýrýlmýþtýr ve neden öldürülecektir? Bunun bilinmesi lazýmdýr.
     Katil, telefonda sesini bir cihazla deðiþtirmektedir. Bu nedenle kim olduðu bilinmez. Bu yöntem ile seri cinayetler iþler.
     Son kurbaný da Münih Polis Teþkilatýnda komiser olan Sabine Nemez adýnda bir komiser kadýnýn annesidir.
     Sabine Nemez’in annesi emekli bir öðretmendir. Babasý ile yýllar önce anlaþmazlýklarý nedeniyle boþanmýþlar ve ayrý yaþamaktadýrlar.
Katil, kurbanýný kaçýrmýþ ve eski eþini arayarak soruyu ona da sormuþtur. 48 Saat içinde soruya doðru cevap veremezse kadýný öldüreceðini söylemiþtir. Adam, korkudan polise gidememiþ ama soruyu da bilememiþtir. Kadýn, mürekkeple boðularak öldürülmüþtür.
Sabine Nemez, o gün annesini arayýp plates yapmaya gideceklerdi ama kendini yorgun hissettiði için mesaj atarak dinleneceðini söylemiþtir. O gün de annesi kaçýrýlarak 48 saat sonra öldürülmüþtür. Adam, bu olaydan sonra kýzýnýn yanýna gelmiþ ve olayý ona anlatmýþtýr.
Polis, kýzýn babasýný da þüpheliler arasýna alarak onu sorguya çekmiþ ve tutuklamýþtýr. Sabine babasýnýn suçsuz olduðuna inanmaktadýr. Ama onu bu olaydan uzak tutarlar.
Olayla ilgili Hollanda kökenli, dalýnda uzman olan ve olaylarý açýða çýkarmada çok deneyimli olan Komiser Snijder görevlendirilir.
Komiser Snijder, detaylara fazla girmeyen, her þeyin özünü isteyen ve olaylarýn sadece 3 cümlede özetlenmesini isteyen, kendini beðenmiþ, baþkalarýna tepeden bakan bir memurdur. Bu nedenle pek sevilmez. Ama bu yönüyle de romanda en çok dikkati üzerine çeken kahraman olarak göz doldurur.
Roman kahramaný her ne kadar Sabine Nemez olarak kabul edilse de, Nemez, Snijder yanýnda daha silik kalmaktadýr. Zeki bir bayan olmasýna raðmen, okuyucu Snider’i sevmektedir. Snijder da kendini sevdirmek için her türlü pisliði yapar. Böyle biri nasýl sevilir ben de anlayamadým.
Roman, tempo bakýmýndan oldukça yüksek bir dereceye sahip. Ýlk sayfasýndan son sayfasýna kadar bu tempo, hiç düþmüyor. Okuyucu adeta kitabý elinden býrakamýyor. “Bir sonraki bölümde acaba ne olacak?” sorusu kitabýn büyük bir keyifle okunmasýna sebep oluyor.
Sabine, annesinin odasýný araþtýrdýðýnda bazý resimler buluyor. Bazý isimler görüyor. Bunlarý baþlama noktasý olarak kabul ediyor.
Katil, cinayetlerini aslýnda bir çocuk öykü kitabýndaki olaylarýn akýþýna göre iþliyor. Sabine, öyküyü bildiði için cinayetlerin iþleniþ biçimi dikkatini çekiyor ve bununla iliþki kuruyor. Kitabý komiser Snijder’e veriyor. Önce bunu önemsemeyen Snijder, kitabý okuyunca, iþlenen cinayetler arasýndaki baðý görüyor. Ve artýk ona göre hareket ediyor. Sabine’yi de yanýna yardýmcý alarak olayý araþtýrmaya baþlýyorlar.
Tabi böyle bir romanda psikiyatri, doktor olmazsa olmaz. Olaylara bir þekilde bulaþan ve fakat ne olursa olsun çözmeye çalýþan bir psikiyatr karþýmýza çýkýyor. Üstelik bu psikiyatrýn kocasý katilin kurbaný ile de gizli aþk yaþýyor. Psikiyatr kadýn, bunu, yaptýðý araþtýrmalar sonunda öðreniyor ama ne olursa olsun öldürülmek üzere olan bir kadýna yardým ediyor. Üstelik kendi hayatý tehlikeye girmesine raðmen.
Dr Rose Harmann, terapi merkezinde hasta kabul etmektedir. Kendisi de sahte bir isimle Helen Berger adlý baþka bir psikiyatra baþ vurmuþtur. Aslýnda onun kocasýyla yasak aþk yaþamaktadýr. Belki de bu nedenle Helen Berger’e sahte bir isimle hasta olarak baþ vurmuþtur. Onu yakýndan tanýyacaktýr.
Dr Rose Harmann’a devlet, uyuþturucu ile yakalanan ve hapis cezasý verilmek istenen bir suçlu gönderilir. Mahkeme, bu suçlunun tedavi görmesini ve bunun sonucunda karar verilmesini ister. Dr Rose Harmann, kendine has yöntemlerle hastanýn bütün bilgilerini öðrenir. Aslýnda yaptýðý yasak ve yanlýþ bir yöntemdir. Ama o, geçeði ortaya çýkarmak için bu yola baþ vurmuþtur artýk. Geri dönüþü yoktur. Bunu fark eden hasta Carl Boni de intikam almak için Dr Harmaný’ý kaçýrýr. Ve diðer psikiyatrist olan Helen Berger’i arayarak “48 saat için de kimi ve neden kaçýrdýðýný bulamazsa bu kadýný öldüreceðini” söyler.
Carl Boni, romanda bizim seri katilden baþkasý deðildir. Helen Berger bunu çözer. Ama Carl’ý nasýl yakalatacaktýr? Bunu ortaya çýkarmak için de gizli araþtýrmalar yapar. Helen’in geçmiþten gelen bir suçu da vardýr. Kendisine göre iftiraya uðramýþtýr. Mahkeme ile iyi anlaþamadýðý için kendisi pek hoþ karþýlanmaz. Bu nedenle de onlardan hep uzak kalmýþtýr.
Dr Helen Berger kendisine gelen kutuyu açtýðýnda üç yýl önce karþýlaþtýðý meslek hayatýndaki ihaneti hatýrlar. Yine böyle bir ihanete kurban gidebilirim düþüncesi ile meslekten atýlabileceðini dahi aklýna getirir. Ama iþin diðer tarafýnda bir insanýn hayatýnýn kurtarýlmasý vardýr. Bu insan, kendi kocasý ile yasak aþk yaþýyor olsa bile insan hayatý her þeyden önemlidir.
Berger, kutudaki ipucunu inceler ve katilin ve kurbanýnýn hayatýný araþtýrmaya baþlar. Bu arada da romanda cinayetler seri bir þekilde iþlenmeye devam etmektedir.
Cinayetler, kusursuz denilebilecek bir þekilde, vahþice iþleniyor. Acýmadan, gözünü kýrpmadan ve hiç kimseye deðer vermeden yapýlýyor…
Aslýnda olay, katilin çocukluk yýllarýnda ailesinden gördüðü aþýrý þiddet yüzünden gerçekleþiyor. Katil, çocukluðunda yaþadýðý olaylarý unutamýyor ve o dönemlerde okuduðu hikâye kitabýndan etkilenerek bu kitaptaki olaylara göre hareket ediyor.
Olay Münih’te baþlamasýna raðmen diðer þehirlere de sirayet ediyor. Hatta Viyana’ya kadar uzanýyor. Öyle ki romanýn ilerleyen bölümlerinde Komiser Snijder ile Sabine Viyana’ya kadar gidiyor.
Romanda en çok katilin kesinlikle acýmasýz biri olduðu, Snijder’in itici bir tip olduðu ve herkese yüksekten baktýðý, emrivaki konuþtuðu, Sabine’nin masum ve zeki bir kýz olduðu ve insanlýk yönünün çok kuvvetli olduðu dikkatleri çekiyor.
Snijder’in olaylar karþýsýndaki tahlilleri ve çözümlemeleri süper olarak veriliyor. Gerçekten de alanýnda bir numara diyebiliriz.
Kitapta yanlýþlýklar da yok deðil. Birçok yerde imla hatalarý bulunurken sayfa 231’de affedilemeyecek bir hata yapýlmýþ. Kitabýn 23. Bölümü olan bu sayfada Dr Helen konuþturulurken yanlýþlýkla Sabine adý yazýlmýþ. “Sabine yerinden fýrlayýp çimenlere doðru koþtu. Öndeki minibüsün camýndan, sürücünün telefonunu kulaðýna tuttuðunu gördü.” (Sayfa 231) Oysa buradaki kiþi Helen olacaktý.
Roman, son sayfalarýna kadar sürükleyici ve heyecan dolu olaylarla geçiyor. Mekanlar detaylý bir þekilde anlatýlýyor.
Son bölümde artýk her þey su üstüne çýkýyor. Dr Helen Berger olayý çözüyor. Carl telefonla onu arayýp soruyu soruyor. Helen Berger anlatýyor. Ama kurala uymadýðý gerekçesiyle katil bunu kabul etmiyor.
Snijder ve Sabine Viyana polisi ile iþbirliði içinde kendilerine ateþ eden ve kaçmaya çalýþan bir suçluyu yakalýyor. Onu vurup hastaneye kaldýrýlmasýný saðlýyorlar. Bu kiþinin katil Carl Boni olduðundan çok eminler. Artýk katil yakalanmýþtýr ve olay açýða çýkmýþtýr.
Dr Helen Berger, Rose Hammarman’ýn evinde karþýlaþtýðý Snijder ve Viyana Polis Teþkilatý komiserlerinden Kohler’e, kendisini birkaç dakika içinde katilin arayacaðýný söylüyor. Onlar da onun yakalandýðýný artýk arayamayacaðýný belirtiyor. Fakat biraz sonra çalan telefon durumun öyle olmadýðýný ortaya koyuyor. Arayan katildir. O halde az önce katil diye yakaladýklarý kiþi kimdir?
Burada roman adeta baþtan baþlamaktadýr. Ve polisler en baþa dönecektir.
Öyle ki, profesyonel düzeyde soðukkanlý olan ve yaptýðý iþte mükemmel olan Carl Boni, oraya kadar gelip polislerin arabasýný bozuyor ve Helen’in arabasýnýn arka koltuðuna geçerek saklanýyor. Biraz sonra Helen’e verdiði adrese gelmesini istiyor. O da polislerle anlaþarak gidiyor. Ama Carl, önceden planladýðý iþi düþündüðü gibi yapýyor ve Dr Helen Berger’i kaçýrýyor.
Son kurban Dr Helen Berger olmuþtur. Tabii Berger’i verdiði adrese götürecek kadar aptal deðildir. Onu baþka bir adrese götürür. Ve bu adresi de kimse bilmemektedir.
Snijder, Sabine ve Kohler ne yapacaklardýr? Son bölümde Dr Helen Berger’i nasýl kurtaracaklardýr? Yoksa kurtaramayarak onun ölmesine çaresiz mi kalacaklardýr?
Bu sorularýn cevabýný da kitabý okuyarak bulacaksýnýz.
Adrenalin dolu bu kitabý elinizden býrakamayacaksýnýz diye düþünüyorum. Ýyi okumalar diliyorum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk
Çukurovalý Þair Ya da Çukurova Çocuðu
Þair Selçuk Üstün′ün Þiir Bahçesinden
Kalbim Bakü"de Kaldý
Aykýrý Oyuncular Topluluðu
Samsun'da Kktc Etkinliði
Angela'nýn Külleri Üzerine

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Kayacý Vadisi (Doktorun Yeri)
Ýskenderun Belediyesi Tiyatro Topluluðu
Diyetisyen Olmak
6. Türkoloji Buluþmasý
Angela’nýn Külleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.