"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bir haber okursunuz, gülersiniz, bazen de düþünür ve kaleme sarýlma gereði duyarsýnýz. Konu bolluðu çekilmeyen güzel ülkemde her gün yaz yaz bitmeyecek sorunlardan biri - kimilerine göre önemsenmese de – bir kiþinin ne zaman hayattan elini eteðini çekeceði meselesi.. 26.Þubat.2003 tarihli Vatan gazetesinde okuduðum haber konuya açýklýk kazandýrabilecek türden haberdi, bana göre: Amerikalý Helen Thomas adlý gazeteci, bir basýn kuruluþunun Beyaz Saray basýn temsilciliðini sýký durun, tam 1961 yýlýndan bu yana baþarýyla sürdürüyor ve yine tamý tamýna 83 yaþýnda... Bu inanýlmaz insanýn görevi Beyaz Saray’da gerek Amerikan Baþkaný’nýn bizzat ya da onun adýna basýn toplantýsý yapanlarýn basýn toplantýlarýný izlemek ve sorular sormak. Bir basýn kültü olan bayan Thomas'a her basýn toplantýsýnda ilk ve son soru sorma hakký da tanýnmýþ. Onun her sorusu da basýna haber konusu olacak düzeyde ! Ýkinci bir örneði ülkemden vermek isterim: Ýstanbul’da çok tanýnmýþ bir eðitim kurumu önümüzdeki öðretim yýlýnda görevlendirmeyi düþündüðü öðretmen ve müdür yardýmcýlarý için yaþ sýnýrý getirmiþ; 1958 doðumlulardan aþaðý olan kiþilerin müracaatýný kabul etmediðini ilan etmiþ. Ayrýca baþvurularýný internetten yapanlara öncelik tanýnacaðýný bildirmiþ. Hadi dedim, konuyu bir de internet üzerinden bakayým; gerçekten yaþ kombosu 1958’den sonrasýný kabul etmeyecek þekilde yazýlmýþ. Kendime vazgeç bu sevdadan dedim. Bu ilaný veren kurumun yönetim kurulu üyelerinin fotoðraflarýna baktýðýmda, her birinin yaþ ortalamasýnýn iyimser bir tahminle 55 olduðunu anlýyorum. Siz acaba bu okula gerçekten öðretmen ve yönetici mi alýyorsunuz, yoksa bir aþaðý bir yukarý koþturacak sporcu mu alacaksýnýz acaba? diye de sormak gerekmez mi? Bugün Almanya’da erkek öðretmenin 65, bayan öðretmeninse 63 yaþta emekli olmasý zorunlu iken ve bu sýnýrý emeklilik sisteminin týkanmasý nedeniyle daha üst sýnýra çekmeye çalýþýrlarken, eðitim gibi çok sorunlu, çetrefil, uzmanlýk ve deneyim isteyen bir meslek dalýnda 45 yaþta insanýn kariyerini sýfýrlamasýný, hadi bilgisayar deyimiyle resetlemesini istemek ne denli akla ve mantýða sýðar bilmiyorum. Olaya bir baþka boyuttan bakarsak; örneðin ben, 1957 doðumluyum ve bu okulda çalýþmak istiyorum. Çok parlak bir kariyerim var, ama sýrf bu yaþ sýnýrlamasý yüzünden baþvuru yapamayacaðým. Aklýma þu da takýlmadý deðil: Acaba bu ilaný veren insan kaynaklarý sorumlusunun yaþý ne kadardýr? Belli olmaz, o da 46’lýk olabilir ! Milyonlarca iþsizin sokaklarda, kahve köþelerinde zaman tükettiði ve büyük bir umutsuzluk bataðýna sürüklendiði bu ülkede, emekli olmayý baþarmýþ bir insan elbette kendini þanslý saymalýdýr. Ancak yine bu ülke, yetiþmiþ, kendini mesleðinde kabul ettirmiþ, kariyer sahibi insanlarý da bir kalemde “Efendim bir çok genç iþsiz, baþýboþ dolaþýyor.” gerekçesiyle de silip atmamalýdýr. Özellikle eðitim sektörünün günümüzde geldiði durum acaba yetkilileri kara kara düþündürmüyor mu? Bu konuda kaleme aldýðým ve bu sitede yayýmlanan “Eðitim Ama Nasýl?”, “Öðrenci Odaklý Eðitim” baþlýklý yazýlarýmýn yaný sýra, son olarak Çaðdaþ Eðitim Dergisinin Þubat 2003 sayýsýndaki Hüseyin Hüsnü Tekýþýk öðretmenimizin “Öðretmen Yetiþtiren Okullarýmýz” yazýsýnýn da mutlaka okunmasýný salýk veriyorum. Acýmasýz bir kýþ koca ülkeyi teslim almýþ, okullar tatil edilmiþ, benim sevgili gazete muhabirim þöyle baþlýk atýyor gazeteye:”Çocuklar tatil sevinci yaþýyor!” Yani çocuk okulda mutlu deðil, tatil olursa ancak yüzü gülebiliyor. Onun için deðil mi, okullarýn kapanacaðý son haftaya girildiðinde tüm okullarda tatil alarmý yaþanýr, öðrenciler kitap ve defterlerini sokaklarda yakarlar ya da yýrtarlar.. Okulun kapýlarý, pencereleri kýrýlýr, sokakta öðretmen dövülür ! Ýþte eðitimde geldiðimiz nokta..Öte yandan YÖK’ün eseri eðitim fakültelerinde öðretmen yetiþtiremediklerini açýk yüreklilikle itiraf edebilen profesör olmayý baþarmýþ insanlar... Son söz: Bu ülkede Tanzimat’tan beri devam eden kavramlar ve deðerler karmaþasý, 21. y.y.da da süreceðe benziyor. Ve biz, bu karmaþa ve kaosun hangi dilimine kadar yaþayabiliriz kestiremiyorum. Bir eðitimci ve yazar olarak, sizlere pembe bir tablo çizmem olanaksýz. Ama ben de her gün sokaklarda mutsuz insanlar görmekten býktým, usandým. Yönetim erkini elinde tutanlar, eðitime yatýrým yapanlar, lütfen geleceðimizle ucuz çýkarlar uðruna oynamayýn, oynamak isteyenlere de izin vermeyin.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ömer akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |