"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
– Aslýnda cevabý basit bu sorunun. Ýstanbul’u seyredenleri seyretmemek için. – Anladým. Kalabalýðý sevmiyorsunuz. Onlardan bu yüzden kaçýyorsunuz. – Sadece anlamak yetmiyor, doðru anlamak da önemli. Çünkü þu an beni yanlýþ anlamýþsýnýz. – Ýyi de gecenin bu saatinde bir insanýn burada iþi ne olabilir ki baþka? – Siz bilmezsiniz geceler kafirdir, görülmemesi gerekenleri baðrýnda saklamayý iyi bilir. – Allah Allah… Ýlk kez böyle bir þey duydum. O halde gündüzler de Müslüman mý oluyor! Lütfen hocam kelime oyunu yapýp ayarlarýmla oynamayýnýz. – Sözcüklerden anlam çýkarmaya çalýþmak aptallýk alametidir. Bu yanlýþtan kendinizi sakýnmalýsýnýz. Ýnsanlar sözcüklerden, anlama deðil, anlamdan sözcüklere gitmeyi denemeli. Siz bu söylediðimi farz edin bir “oyun” hatta buna “anlam oyunu” diyelim. – Valla ben iki söz arasýnda bir fark göremedim. Sanýyorum yine bir kelime oyunu yapýyor olmalýsýnýz. – Güzel kardeþim, ikilik varsa, fark vardýr. “Oyun” sözcüðü burada iki farklý sözcükle nitelenmiyor mu? – Evet, nitelenmiþ oluyor ama oyun yine “oyun” olarak kalýyor. Bu yüzden ikisinin arasýnda bir fark göremedim. – Sen bu baðrý yanmýþ, piri fani adamý hoþ gör hanýmefendi! Çünkü senin kadar bu hayatý süratli yaþayan biri deðilim. Arzu edersen, ben sana sorayým, sen bana cevap ver; belki iletiþimimiz daha saðlýklý olur. Zira baþka türlü senin hýzýna yetiþmem mümkün deðil. – Ok. Bence uygun. Bir mahzuru yok. – Peki, sana basit bir soru sormak istiyorum. Biri “kurþun kalem ve tükenmez kalem” dediðinde, niteleyenler deðiþtiði halde, nitelenen, yani “kalem” sözcüðü deðiþmeden her iki durumda da ayný kalmýyor mu? – Evet nitelenen ayný kalýyor kalmasýna da bunun konumuzla ne alakasý ilgisi var onu anlayamadým. – Þöyle izah edeyim. Burada niteleyenlerin deðiþmesi, nitelenenin lafzýný deðilse bile niteliðini deðiþtiriyor. Doðru mu? – Evet, doðru söze ne denir! – O halde, niteliði deðiþince nitelenenin de bu deðiþiklikten etkilenmesi yani payýný almasý gerekmiyor mu? – Bilmem, belki gerekiyordur. – Gerekiyorsa, “kurþun kalem”in kalemi ile “tükenmez kalem”in kaleminin ayný kalem olduðunu söyleyebilir miyiz? – Söyleyemeyiz. Çünkü biri kurþun, diðeri tükenmez kalem. – Söyleyemezsek, “kelime oyunu” ile “anlam oyunu” tamlamalarýndaki “oyun”un da mahiyet itibariyle ayný olamayacaðýný söylememiz gerekmez mi sence? – Eder herhalde. – O zaman lafza itibar etmeye gerek yok. Demek ki esas alýnacak þey manadýr. Ýkiliðin olduðu yerlerde farklýlýðýn hemen yüzünü göstereceðinden kuþku duymamamýz, hakikati istiyorsak eðer, bu bakýþ açýsý daha saðlýklý bir seçim olacaktýr diye düþünüyorum. – Mutlak öyledir. Ben yine de bunun bir “oyun” olduðu kuþku ve düþüncesinde takýlý kaldým. – Yaþadýðýmýz bu hayatýn kendisi de bir oyun deðil mi? Ýnsanlarýn hepsi oyuncaklarla çevrili bir dünyada gözlerini açmýyorlar mý? – Valla kafam yandý. Tamam diyelim öyle oldu. E N’olmuþ hocam? – Bir iletiþimci olarak benim iþim, olmuþ olaný bilmek deðil, olacak olaný bilmektir! Sana bu yaþlý adamdan bir tavsiye: oyuncaklarýný sözcükler dünyasýndan deðil, onlarýn da varlýk sebebi olan anlamlar dünyasýndan seç. – Valla hocam, daha ciddi þeyler konuþmak için gelmiþtim yanýnýza ama siz oyun, oyuncak, kalem, anlam ile beni oyalamayý tercih ediyorsunuz… – Bu hayatta ciddiyet oyununu oynayacak en saðlam adamlardan biriyim. Beþ kiþiden biri yani. – Hem yaþlý hem de komikmiþsiniz gerçekten. Þu oyundan uzak durup iki yetiþkin gibi konuþmamýzýn mümkünü yok anladýðým kadarýyla! – Bize oyunu terk ettirmezler. Bizi terk edecek olan, oyunun kendisidir! Þayet çok sýkýcý ve katlanýlmaz buluyorsan o vakit oyundan atýlmayý beklemen gerekecek. – Yani böyle bir imkân var mýydý? – Elbette neden olmasýn? Sen ölümlü bir insan deðil misin? – Söyler misiniz oyundan ne zaman atarlar beni? – Oyuncaklarýný kaybettiðin zaman! O zaman oyunun sana ihtiyacý kalmaz. – “Karamsar” bir felsefeci olduðunuzu söylesem saygýsýzlýk etmiþ olmam herhalde. Ne ara laf dönüp dolaþtý ölüme geldi bir anlam veremedim. – Sözü ölüme getirmek ne haddimize! Hangi insan, ölümü bir yere getirebilmiþ? Ama bilmeni isterim ki ölüm tüm insanlýðý kendisine getirebilir. Beri taraftan, ölüm hepimizi kendimize getirmiþ de olur. – Aman Tanrým! Bu kasvete ve muhabbete dayanamayacaðým. Ölmeden hiçbir þeyi yapamayacak mýyýz? – Ýnan bana hepimiz bu hususta çaresiziz. Çünkü, olmak ölmektir biraz da. – Yani? – Yani: Gecenin hakkýný ver güzel kadýn; zira bu sana benim deðil, gecelerin bir oyunu… Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |