..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Rıdvan Kaya




19 Aralık 2024
Şükretmenin İman ve İhlas Üzerindeki Önemi: Allah’a Yönelmenin Bilinci  
Rıdvan Kaya
İnsan, hayatının her anında çeşit çeşit nimetle karşılaşır. Bu nimetler genellikle aracılar vasıtasıyla ulaştığından, insanlar bu nimetlerin kaynağını çoğu zaman aracılarda arar ve onlara şükran duyar. Oysa Kur’an, bu minnettarlığın ve şükrün yalnızca Allah’a yöneltilmesi gerektiğini öğütler. Çünkü gerçek nimet sahibi, tüm varlıkların Yaratıcısı ve Rızık Vereni olan Allah’tır. Bu bilinç, insanın imanını pekiştiren, ihlasını artıran bir anlayıştır. Kur’an’da şükretmek, nimetlerin kaynağının Allah olduğunun farkına varmak ve bu şükranı kalben ve dille Allah’a ifade etmek olarak tanımlanır. Şükretmek, yalnızca Allah’a kulluk eden bir müminin imanını gösterecek en önemli tavırlardan biridir. Bakara Suresi’nin 172. ayetinde bu durum şu şekilde ifade edilmiştir: > "Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, Allah'a şükredin." Bu ayetten anlaşıldığı gibi, Allah’a şükretmek, şirk koşmadan yalnızca Allah’a kulluk etmenin bir şartı ve göstergesidir. Yalnızca Allah’a şükreden bir insan, tüm nimetlerin Allah’tan geldiğini, her şeyin Allah’ın iradesi ve kontrolü altında olduğunu bilir. Bu bilinç, kişiyi şirkten uzaklaştırır ve katıksız bir imana yöneltir. Ancak, insanlar arasında yaygın bir yanlış anlayış, nimetlerin sebep olan kişi veya maddelere bağlanması ve onlara şükredilmesidir. Bu tutum, Kur’an’da müşriklerin temel bir özelliği olarak belirtilmiştir.


:BD:
İnsan, hayatının her anında çeşit çeşit nimetle karşılaşır. Bu nimetler genellikle aracılar vasıtasıyla ulaştığından, insanlar bu nimetlerin kaynağını çoğu zaman aracılarda arar ve onlara şükran duyar. Oysa Kur’an, bu minnettarlığın ve şükrün yalnızca Allah’a yöneltilmesi gerektiğini öğütler. Çünkü gerçek nimet sahibi, tüm varlıkların Yaratıcısı ve Rızık Vereni olan Allah’tır. Bu bilinç, insanın imanını pekiştiren, ihlasını artıran bir anlayıştır. Kur’an’da şükretmek, nimetlerin kaynağının Allah olduğunun farkına varmak ve bu şükranı kalben ve dille Allah’a ifade etmek olarak tanımlanır. Şükretmek, yalnızca Allah’a kulluk eden bir müminin imanını gösterecek en önemli tavırlardan biridir. Bakara Suresi’nin 172. ayetinde bu durum şu şekilde ifade edilmiştir:
> "Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, Allah'a şükredin."
Bu ayetten anlaşıldığı gibi, Allah’a şükretmek, şirk koşmadan yalnızca Allah’a kulluk etmenin bir şartı ve göstergesidir. Yalnızca Allah’a şükreden bir insan, tüm nimetlerin Allah’tan geldiğini, her şeyin Allah’ın iradesi ve kontrolü altında olduğunu bilir. Bu bilinç, kişiyi şirkten uzaklaştırır ve katıksız bir imana yöneltir. Ancak, insanlar arasında yaygın bir yanlış anlayış, nimetlerin sebep olan kişi veya maddelere bağlanması ve onlara şükredilmesidir. Bu tutum, Kur’an’da müşriklerin temel bir özelliği olarak belirtilmiştir.
Kur’an, şirki Allah’a ortak koşmak olarak tanımlar ve bunun en büyük günahlardan biri olduğunu vurgular. Şirk koşan kişiler, sahip oldukları nimetleri Allah’ın yarattığı vesilelere bağlar, onlara minnet eder ve onları ilahlaştırır. Ankebut Suresi’nin 17. ayeti, bu yanlış anlayışı açık bir şekilde eleştirir:
> "Siz yalnızca Allah'tan başka bir takım putlara tapıyor ve bir takım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah'tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah'ın Katında arayın, O'na kulluk edin ve O'na şükredin."
Bu ayet, insanın gerçek rızık vereni olan Allah’a yönelmesi gerektiğini vurgular. Müşriklerin aksine, müminler yalnızca Allah’a şükrederler. Kendilerine bir nimet ulaştığında bu nimetin kaynağını Allah’ta arar, O’na minnettar olurlar. Kur’an, bu bilinci taşıyan pek çok peygamberin örnekleriyle doludur.
Kur’an’da, Allah’a şükreden elçilerin örneklerine yer verilir. Örneğin, Elçi Süleyman, kendisine verilen nimetler karşısında şükrünü yalnızca Allah’a yöneltmiştir. Neml Suresi’nde, Allah’ın dilemesiyle gerçekleşen olağanüstü bir olay karşısında Süleyman’ın tutumu şöyle aktarılır:
> "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani'dir, Kerim olandır." (Neml Suresi, 40)
Bu ayetten açıkça anlaşıldığı gibi, Elçi Süleyman, nimeti gerçekleştiren aracılara değil, bu nimeti gönderen Allah’a şükretmiştir. Bu tavır, bir müminin imanını ve ihlasını ortaya koyar. Benzer şekilde, Elçi İbrahim de Allah’a şükreden ve hiçbir şekilde şirk koşmayan bir elçi olarak tarif edilir. Nahl Suresi’nde bu durum şu şekilde ifade edilir:
> "Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi. O'nun nimetlerine şükrediciydi. Onu seçti ve doğru yola iletti." (Nahl Suresi, 120-121)
Şükretmek, kişinin Allah’a olan teslimiyetini artırır ve şirke düşmesine engel olur. Kur’an’da, şeytanın insanların şükretmez hale gelmesini hedeflediği açıkça belirtilmiştir:
> "Dedi ki: 'Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.'" (Araf Suresi, 16-17)
Şeytan, insanları Allah’a şükretmekten uzaklaştırarak onları şirk koşmaya ve nankörlüğe sürüklemeye çalışır. Ancak aklını ve imanını kullanan bir mümin, bu tuzaklara düşmez. Çünkü mümin, her nimetin Allah’tan geldiğinin bilincindedir.
Duygusallık, insanı şirke sürükleyen bir diğer etkendir. Özellikle merhamet, şefkat ve üzüntü gibi duygular, kişinin aklını kullanmasını engelleyebilir. Örneğin, bir yakınının ölümüne duyulan aşırı üzüntü, kişiyi Allah’a isyana ve şirk koşmaya yönlendirebilir. Oysa bir mümin, ölümün de Allah’ın bir hükmü olduğunu ve masumlar için bir kurtuluş kapısı olduğunu bilir. Bu bilinçle hareket eden bir kişi, duygularını kontrol altına alarak şeytanın vesveselerine kapılmaz.
Şükretmek, mümin için yalnızca bir ibadet değil, aynı zamanda imanını pekiştiren ve ihlasını artıran bir davranıştır. Nimetlerin kaynağını aracılarda değil, Allah’ta aramak, insanı şirke düşmekten korur. Kur’an’da övülen insan modeli, her durumda Allah’a yönelen, O’na şükreden ve şirkten uzak duran kişidir. Bu bilinç, müminin hayatını hem bu dünyada hem de ahirette anlamlı kılar. Allah’a şükreden bir mümin, yalnızca O’na kulluk eden ve yalnızca O’na teslim olan bir kuldur. Şükrün bu derin anlamını kavrayan insan, Rabbine olan bağlılığını artırır ve şeytanın tuzaklarından korunur.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mezhepler ve Şirk Kur'an Perspektifinden Bir Değerlendirme
Toplumsal Çözülme ve Şirk Temelli Evlilikler
Allah’tan Başkasına Korku Beslemenin Tehlikesi
Yalnızca Allah'a Güvenmek ve Şirkten Sakınmak
Şirke Düşüren Şarkı Sözleri ve Müslümanların Dikkat Etmesi Gerekenler
İnsanın Acılarının Kaynağı: Şirk ve Teslimiyet
Cehalet ve Samimiyetsizlik
Allah'a Yönelik Sevgiyi Anlamak
İnsanın Hakikate Yönelişi
Allah’a Güven ve Gizli Şirkin Tehlikesi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kuantum Fiziği, Bilinç ve Ruh: Evrim Teorisine Alternatif Bir Perspektif [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Hayatın Kökeni: Miller Deneyi Üzerine Bir İnceleme [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Eleştirisi: Bilimsel Geçerliliği ve Tartışmalı Noktalar [Bilimsel]
Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı [Bilimsel]
İnsanın Evrimi ve Fosil Rekonstrüksiyonları Üzerine Bir Değerlendirme [Bilimsel]
Atın Evrimi ve Diğer Evrimsel İddialar Üzerine Kritik Bir Bakış [Bilimsel]
Haeckel’in Recapitulation Teorisi ve Bilimsel Çöküşü [Bilimsel]
Evrim Sürecindeki Sorunlar ve Balıkların Kara Hayatına Geçişi Üzerine Tartışmalar [Bilimsel]
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış [Bilimsel]
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları [Bilimsel]


Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.