İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
İnsan vücudunun anne karnındaki gelişimi, tıpkı bir binanın inşasında olduğu gibi, adım adım ilerleyen bir plan doğrultusunda gerçekleşir. Ancak bu plan, bildiğimiz inşaat planlarından çok daha kapsamlıdır. Her bir hücre, vücudun hangi kısmını ne zaman, nasıl yapacağına dair bir bilgiye sahiptir. Bu sürecin her aşaması, herhangi bir dış müdahale olmaksızın, Allah’ın takdiriyle gerçekleşir. İnsanın yaratılmasındaki her aşama bir planın parçasıdır. İnsan vücudunun elektrik tesisatını oluşturan sinir hücreleri (nöronlar), beynin komutlarıyla tüm vücuda yayılır. Her nöronun doğru noktaya yönelmesi, sinir sisteminin doğru bir şekilde inşa edilmesi gerektiği anlamına gelir. Sinir liflerinin oluşumu ve beynin fonksiyonlarının organize edilmesi, son derece detaylı ve mükemmel bir planı gerektirir. Ancak bu planın ne bir mimarı ne de bir inşaat mühendisi vardır; çünkü bu düzen Allah’ın kudretiyle gerçekleşir. Kur'an-ı Kerim’de insanın yaratılışıyla ilgili çok net bir şekilde bahsedilmektedir. Allah, insanı bir damla meniden yarattıktan sonra, onu bir alak (embriyo) haline getirip, bir düzen içinde biçim verir. Bu süreç Kıyamet Suresi'nde şöyle anlatılmaktadır: "İnsan, ‘kendi başına ve sorumsuz’ bırakılacağını mı sanıyor? Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir ‘düzen içinde biçim’ verdi. Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı." (Kıyamet Suresi, 36-39) Anne karnındaki embriyo, hücrelerin bölünmesiyle hızla gelişmeye başlar. Her bir hücre, vücudun farklı bir bölümünü oluşturacak şekilde görevini yerine getirir. Vücutta sinir hücreleri, göz hücreleri, kas hücreleri, sindirim sistemi hücreleri gibi birbirinden farklı görevleri olan hücreler, mükemmel bir uyum içinde işlev görür. Embriyonun gelişiminde ilk belirginleşen yapı merkezi sinir sistemidir. Üçüncü haftada, embriyo üzerinde sinir sistemi için bir tüp oluşur. Bu, beynin ve omuriliğin temelini atar. Kısa süre sonra, gözleri oluşturacak olan yapılar gelişmeye başlar. Yirmi sekizinci günde beyin kabuğu (korteks) belirginleşmeye başlar. Beyin, doğumdan sonra hızla büyür ve insanın yaşamı boyunca devam eden gelişim sürecinin temelini oluşturur. Kur'an'da insanın yaratılışı ve gelişimiyle ilgili birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetler, insanın anne karnındaki gelişimini Allah’ın kudretiyle gerçekleştirilen bir mucize olarak anlatmaktadır: "O, sizi annelerinizin karınlarında üç karanlıkta yaratandır. İşte sizin Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O hâlde nasıl olur da Allah’tan başkasına tapıyorsunuz?" (Zümer Suresi, 6) İnsan vücudunun gelişimi esnasında, nöronlar gibi özel hücreler belirli bir yönü takip ederek hedeflerine ulaşmak için göç ederler. Bu hücrelerin bu kadar karmaşık bir şekilde hareket etmeleri, onların bilinçli hareket ettiklerini gösterir. Bir hücrenin yol alması, doğru yolu bulması ve amacına ulaşması, tesadüfi bir olay olamaz. Bu süreci yöneten bir akıl, bir plan ve bir irade vardır; işte bu irade, her şeyin yaratıcısı olan Allah’a aittir. Beyindeki hücreler arasında bazıları, gliyal hücrelere dönüşerek nöronların etrafında koruyucu bir yağ tabakası oluşturur. Bu hücreler, beyin ve omurilikteki hasarları onarır, toksik maddeleri temizler ve nöronların sağlıklı çalışmasını sağlar. Hücrelerin bu kadar hassas ve düzenli bir işlevi yerine getirmeleri, onları belirli bir plana göre hareket ettiren bir iradenin varlığını gösterir. Anne karnındaki bu mucizevi gelişim, Allah’ın kudretiyle gerçekleşen olağanüstü bir tasarımdır. Hücrelerin görevlerini yerine getirmeleri, vücudun her bölümünün doğru zamanda doğru şekilde oluşması, insanın yaratılışındaki mükemmelliği gösterir. Hücrelerin her birinin görevini bilmesi, doğru zamanda doğru yeri işgal etmesi ve vücudun her noktasında gerekli işlevi yerine getirmesi, elbette ki tesadüfi bir gelişim değildir. Kur'an-ı Kerim, insanın yaratılışındaki bu mükemmel düzeni defalarca vurgulamaktadır. İnsanın yaratılışı, Allah’ın bilgisi, kudreti ve tasarımı ile gerçekleşen bir mucizedir. Allah, her şeyin yaratıcısı ve her şeyin en güzel düzenini kurandır. İnsanın anne karnındaki gelişimi de bunun en bariz örneğidir. "Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık." (Kamer Suresi, 49) Bu ayet, her şeyin bir ölçüye ve düzene göre yaratıldığını, insan vücudunun gelişiminin de kusursuz bir plan doğrultusunda ilerlediğini açıkça belirtmektedir. İnsan vücudunun anne karnındaki gelişimi, her aşamasıyla büyük bir mucizedir. Her bir hücre, bir plan doğrultusunda hareket eder ve görevini yerine getirir. Bu mükemmel düzen, Allah’ın kudreti ve tasarımının bir yansımasıdır. İnsanın yaratılışındaki bu olağanüstü plan ve düzen, tesadüflerin veya rastlantıların bir ürünü olamaz. Tüm bu karmaşık süreçler, Allah’ın yüce ilmi ve kudretiyle gerçekleştirilir. İnsan, yaratılışında Allah’ın iradesiyle şekillenir ve her aşama, Allah’ın kudretinin bir göstergesidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |