Kitabının bir kopyasını gönderdiğin için sağol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceğim. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Evde -Ufff! Bu ne ya? - Abartma ya, alt tarafı bir kaç parça giyecek aldım! - Bir kaç parça mı? Affedersin ama bizim gardorabın yarısı ne zamandan beri bir kaç parça giyecek sınıfına girdi?... Peki tamam, 11 çeşit hamile elbisesi, 14 tane pantolon, 8 tane eteği bir kaç parça giyecek sınıfına dahil etmeni bir nebze de olsa anlayabilirim... Fakat canım 7 çift ayakkabıyı ne yapacaksın?... Hayatım unutuyorsun galiba? Biz tatile değil hastahaneye doğuma gidiyoruz... - Ühüü ühüüü!! Sen beni artık sevmiyorsun değil mi??? - Tamam bir tanem, Ağlama sen ne istersen onu götürelim. Fakat bu kadar yükü bizim arabamız almayacağı için şuradan bir kamyonet tedarik edeyim. - Üüüü ühüüü benimle dalga geçtiğine göre sen beni artık hiç sevmiyorsun!!! - Peki hayatım bundan sonra soğuk espiriler yapmayacağım... artık yola çıkabilir miyiz? - Şu makyaj çantamı aldıktan sonra evet gidebiliriz! - Ayıp olur ama! - Neden?.... Ne ayıbı? - Senin şimdi koskocaman anlı şanlı bavula, makyaj çantası demek suretiyle hakaret etmen ayıp olur! - Ühhüüüüüü hüüüü........... Hastahaneye giden yolda... - Hayatım istersen çilekle, ton balığını karıştırmadan ye! Bak sonra demedi deme! Miden bozulacak! - Ne yapayım aş eriyorum, hem sen benim kahvaltımla uğraşacağına biraz hızlan yoksa doğumu arabada yapacam! - Yok hızlanamam, çünkü bebeğimizi sarsmamak istemiyorum. Hem ben normal bir hızla gidiyorum.. - İstersen senin bu normal dediğin hız konusunu arkamızda oluşan 55 arabalık konvoy sürücülerine sor, ya da en iyisi son yarım saattir bizi sollarken ısrarla korna çalan, el kol işareti yapan, pencereden kafasını uzatıp bağıran çağıran sürücülere sor... - Ehliyet ve belgelerim memur bey. - İyi günler Demirhan bey otobanda sol şeritte saatte 40 km. hızla yol alırken yakalandınız.. Acaba aracınızda bir arıza mı var? - Yoook valla bizim külüstürün maşallahı var! - Ben şimdi sana ne deyiyeyim Demirhan efendi? - Bana niye kızıyorsun ki hayatım? - Nasıl kızmam ya? Şu halime bak, karnım burnumda doğuma giderken arabayı ben kullanmak zorundayım! - Ama hayatım, ben ne yapabilirimki polis 6 haftalığına ehliyetime el koydu. - Demirhan en iyisi sen sus, çünkü sabrımın sınırı geçip seni boğazlamama az kaldı anlıyor musun? Yani bebeğimizin babasız büyümesini istemiyorum! Hastanede - O kadar sert vurman gerekmiyordu ama.. - Az bile vurdum Demirhan efendi. Bak hâlâ sinirim geçmedi için elim ayağım zangır zangır titriyor. Tamam hadi uzatma da şu hastahaneye giriş işlemlerimizi tamamlayalım. - İyi günler bugün için randevumuz vardı.... Çok teşekkürler..... Doğum servisi ikinci katta dediniz değilmi?..... Tekrar teşekkürler size de iyi günler hanımefendi.. - Bir de kadının telefon numarasını isteseydin! - Haaaa!!????? - Öyle anlamamış gibi salak salak bakma bana!! - Ama hayatım ayıp oluyor bak! Bana salak diye hitap etmem hiçte hoş değil! Hem ben kadına karşı sadece kibar olmaya çalışıyordum. Sen son zamanlarda neden bu kadar kıskanç oldun?... Anlamıyorum yani.... - Ben kıskanç değilim...... hühü hühü hü hühüü.... Tabii senin başka kadınlara ilgi duymanı anlıyorum, çünkü ben şişko, koca göbekli bir kadın oldum. Hem sen artık beni eskisi kadar sevmiyorsun ühü ühü hühü... - O nasıl laf güzelim.... Of Allahım of, şu hamilelik ne zormuş ya?... Doğumhane - Buyrun bu da Darmstadt üniversitesinden aldığım doktorluk ünvanımın belgesi. - Teşekkürler... Siz kaç yıllık doktordunuz? - 15 yıllık - Bugüne kadar kaç doğumda bulundunuz? - Saymadım ama, onbinin üzerinde olsa gerek. - Hoopp hemşire hanım nereye gidiyorsunuz? - Anlamadım bana mı diyorsunuz? - Evet size diyorum, karımın odasına girme teşebüssü etmenizin sebebi alameti ne? Onu soruyorum!!!. - Eşinize serum bağlayacağım.. onun için ..ben... şey..ee - Hmmmm... bu bana verilen evraklar arasında sizin diplomanız yok. Diplomanızı görmeden bu kapıdan içeri giremezsiniz bu bir. Bu serumun son kullanma tarihinin dolmasına 10 gün kalmış! İşte bunun için bu serumu kullanmanıza izin vermiyorum, bu da iki. Hadi şimdi gidin ve hemşirelik diplomanızın yanında daha genç bir serumu tedarik edin ve öyle gelin yoksa içeri giremezsiniz!!!! - Demirhaaaaan.... Demiiiiiiirrrhaaaannnnn!!!!!!!!!! - Ne oldu hayatım, bir şey mi istedin?... Tamam kızma canım doktor hanımın içeri girmesine izin veriyorum.. Sen üzülme hayatım! Burada herşey kontrolüm altında. - Şu doğum işi bir bitsin, ben sana sorcağımmmm aahhhhhhh!!! oyyy anammmmm!!!! - Tamam bu gömleği siz istediğiniz diye giydim fakat gömleğin kollarını neden arkadan bağladınız onu anlamadım??? Heyy bir dakika durun bakalım, bana yapmaya çalıştığınız iğnenin kullanma tarihini görmek istiyorum... Sizin de diplomalarınızı görmek istiyorum... Bana iğne yapmanıza izin vermiyorum.. Avukatımı istiyorum... Dışişleri Bakanı'na söyleyin gelsin, onunla görüşecem... ahhhhğğ yandım anaaamm... 21 Mart 2003 Psikiyatri Servisi - Bak babası, kızın Larissa-Semiha. - Ufff!! Başım bana ne oldu? Ben nerdeyim? Doğum bitti mi? - Doktor bey eşim Demirhan neden çıldırdı? - Yaptığımız testler sonucunda çıkan hastalığının adı halka arasında bilene adı ile “Görmemişin bir çocuğu olmuş” olduğunu tesbit ettik..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Demirhan Ocak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |