Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Asagidaki satirlar sizlere bugüne kadar aciklanmamis ve her haliyle gizli kalmis gercekleri aktaracak.Simdi gözlerinizi dört acarak bu satirlari okuyun, sonrasinda veya cok zekiyseniz, henüz daha ilk satirlarin ardindan "deli sacmasi" demeden önce bir derin nefes alin ve satirlari okumaya devam edin. Dünyada, kendi dünyasi olan iki topluluk oldugunu biliyormuydunuz ? Bunlardan bir tanesi araplar ve digeri de türklerdir. "Arap dünyasi" ve "Türk dünyasi" olarak adlandirilirlar. Dikkat buyurursaniz, amerikalilarin bile kendilerine ait bir dünyalari yoktur. Hic kimse onlardan ve yasadiklari yerden bahsederken "Amerikan dünyasi" diye bir belirtmede bulunmaz. Zavallilarin topu topu, icinde bir dünya sözcügü gecen "Dünya Ticaret Merkezi" vardi, onu da ellerinden bir arap aldi. Bosuna dememisler "Yedi dervis bir postta oturur, iki hükümdar dünyaya sigamazmis." Siz hic duydunuzmu bilmiyorum ama ben bugüne kadar ne haberlerde ne de baska bir yerde, sözkonusu Rusya veya Kongo oldugunda, denilsin ki; "Rus dünyasi" veya "Afrika'nin Kongo dünyasi". Anlattiklarimin icinde yer alan bilgiler, kesin deliller icerdiginden, onlari bir iddaa olarak algilamamaniz rica olunur. ..... Birinci gercek. Türkler bu dünyaya gelen ilk insanlar. Bundan ötürü onlarin bir "Türk dünyasi" sahibi olmalari en dogal olani. .....Ikinci gercek. Araplari müslüman yapanlar türklerdir. Bu dünyaya gelen ilk insan olan Adem, yalnizligindan yakinip, onu yaratip tek basina bu dünyaya gönderen yaradanindan, kendisine eslik etmesi icin bir hatun diledi. Yaradani ona nasil birsey istedigini sordu ve onun istegi üzerine, kara sacli ve kara gözlü, kalin dudakli bir arap kizi gönderdi.Adem'i daha sonralar uzaydan bu dünyaya gelen diger toplumlarda sahiplenmek istediklerinden ona "Adam" ve bizim arap kizi Havva' ya da "Eva"isimlerini bile verdiler ama bosuna, isim degisince asil degismiyor tabii. Hani su bizim Almanya'da yasayan ve alman olan gurbetciler hesabi, cebinde alman nufüs kagidiyla Galatasaray macinda bayrak sallayanlar gibisine. Dönelim konumuza. Tabii bizim gelin arap olunca, türk aile birliginin kurallari geregi, kadina da bir dünya vermek gerekti ve böylelikle iste onlarinda bir "Arap dünya" lari oldu. Ama gel gelelim araplar isi ilerletip, kadina karsi olan saygimizi iyice istismar edip, sonra sonra iyice zivanadan cikip, bizim onlara verdiklerimizi sanki onlar bize vermiscesine, bütün insanlara anlatip inandirdilar. "Yalanin batsin gelin tarafi" demekten baska yapilacak birsey yok bu durumda. .....Ücüncü gercek. Adem Türktür. Bütün dini kitaplarda adamin adini degistirmekten bir hal oldular ama yinede en önemsiz görünen birseyi gözden kacirarak kendi kitaplarinda da belirttiler ve böylelikle yakayi ele verdiler. Adama sormazlarmi ? Adam madem Türk degildi de o zaman ne diye, Italyan üzümü, Fransiz peyniri, Macar sucugu degil de sevismek icin elma yedi diye. Bak adini bile delil göstermek yeterli aslinda, Adem'i, Adam yapiyorsun ve bunun türkcede yine erkek demek oldugunu bilmiyorsun, hoppaalaa! Ama benim verecegim delil daha belirgin ve su götürmez olacak. Evet, neden elma yedi ? Cünkü Adem'in dogdugu yer Amasya baba! Olay bu kadar acik ve ortada. Adam dünyaya Amasya'da gelince baska ne yiyecek ? Böyle bir yerde dogan bir adam, orada yetisen elmalardan yedikten sonra ve dogdugu yerin ismini bildikten sonra ve yaninda tam istedigi gibi bir arap kizi olduktan sonra bu dünyaya zürriyet üretmek icin hemen sevismeye baslamayacak ta ne yapacak ? Amasya, insanligin üreyis noktasi. Türklerin anadoluya Asya'dan falan geldikleri yok, gercek Amasya'da varolduklaridir. Bakin bütün insanlik bu sihirli ismin icinde barindirdigi gizeme erebilmek umuduyla bugün bile hála, bir uzakdogu ülkesi olan Taylant'a seks turizmi yapiyor.Genlerinde, dedeleri Adem'in zamaninda yasadigi hazzin dürtüsüyle, hem asyayi hem a.. birarada bulabilmek umuduyla. Sonradan bu dünyaya gelen uzaylilarsa isi iyice abartip, o masumlugu bulabilmek umuduyla, sübyancilik bile yapiyorlar .Onlara da "Ters yola saptin saskin" demekten baska söz yok. Bütün bu gercekleri okuduktan sonra, hergün ve heryerde karsilastiginiz "dallamalarin" size hicbir getirisi olmayan "sallamalarina" kulak asmamanizi ve asillarin bile aslini aramanizi tavsiye ediyor ve sizleri insanligin yeni gerceklerinin aydinliginda bekliyorum. Az kaldi unutuyordum. .....Yeni Dünya Düzeni diye bir yalan daha var, onu sonra anlatacagim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Kayali, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |