Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Komedi yaratmak zor bir iş degil. İnsan pisikolojisi üzerine sağlam gözlemleriniz varsa, trajedik durumları irdelediğinizde, komedi denen durum kendiliğinden ortaya çıkar. Trajedik durumları irdeler ve onların üzerine eğilirken, gözardı etmemeniz gereken ahláki ve etik kurallar vardır. Bu kurallara uyarak, şahısları rencide etmeden bu komedik nüanslari o olayların içinden tutup çıkarabilirsiniz. Asıl komedi bireysel değildir. Asıl komedi toplumsal ve konumsal komedidir. Bireyle dalga geçmek ve onu alaya almak, komediden daha çok bir palyançoluktur. Konumsal komedi kişiye yönelik olmayıp, olayların içinde kişileri de barındıran gerçeküstü bir durumdur, inanılması zordur ve yer yer gerçektir ama buna rağmen gerçekdışıdır, inanılması zordur. Komedi, sürreal (gerçeküstü) bir olasalıktır. Örnek veriyorum; İbrahim Tatlıses´i hiç sevmeyen bir kişiyle, uzun uzun tartışmanız yerine, yaratıcılığınızı kullanarak, şöyle bir enstantene yaratırsanız ne olur? - Dün gece anneni İbo Show´da gördüm, ağlıyordu. O kişinin bütün savunma mekanizmalarını bir anda yerle bir edeceksiniz, bu kesin. Hangi birine karşı savunmaya geçsin ki? İç dünyasında bir karizma yıkımına uğramasını nasıl tamir edeceğini bilemediği bir şaşkınlığa düşüverecek. Sizin söylediginiz bu imkansız olayın, imkansızlığını size anlatmak için ne savunma seansları düzenleyecek. İşte komedi burada başlıyor, zekanın devre dışı kaldığı noktada,komedi, zekanın doruk noktasına ulaştığı noktada da başlayabilir. İnsanlar sallamaları ciddiye aldılarmı, yandılar, sallamakta zor birşey değil biliyorsunuz. Ciddi bir ülkede yaşayan ciddi insanlarla beraber yaşadığımız için de işimiz hiçte zor değil. Atıyorum, atabildiğim kadar. İspatlasın deyyus öyle olmadığını, bende burada katılayım gülmekten. Komedi, sürreal (gerçeküstü) sandığımız bir gerçektir. Örnek veriyorum; En son yaşadığımız THY olayı. Haber gerçek, durum komedik ama gülmeye müsait değil, burada rencide edilen bir şahıs değil, koskoca bir ülke ve insanları. Olay sonunda bir kişinin (aslında birçok kişinin) deyyusluğuna veriliyor ve başlıyoruz gülmeye. İnanılmaz komedik bir durum var ortada. Olayı başından izlediğinizde, ne kadar çok çaresizlik halkalarının birleşerek bir sürreal durumu gerçeğe dönüştürdüğünü görüyorsunuz. Şimdi havaalanlarında üstüne kırmızı çizgi çekilmis deve resimli trafik işaretlerini düşlemeniz, hiçte yersiz değil. Burası ciddi insanların ülkesi. Dikkat! Söylediğim gibi, burası ciddi insanların ülkesi. Bu bilgiyi size yazdıklarımla beraber vermek istiyorum, kulak verin lütfen. Eğitim, hoşgörü, insanlık ve zeka düzeyi düşük toplumlarda, komedinin zirvede olduğu bir noktada olaylar hiç beklenmedik bir şekilde, bir faciaya ve büyük bir trajediye dönüşebiliyor, aman dikkat! Burasi ciddi insanların ülkesi, korkusuzca gülebileceğinizi sanmayın… Murat Kayali
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Kayali, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |