..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Toplumcu > Kadir KARAMAN




12 Ağustos 2004
Dokunma!  
Kadir KARAMAN

:BJJE:
1
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.
Ağlayınca deli deme,
hele hiç teselli verme!
Çiğnenir ayaklar altında tarihim,
altın çağlarım...
Yas tutar ovalarla dağlarım.
Kan gölüne dönmüş
tüm diyarlarım.
İşte ben o sebepten susmaksızın ağlarım.

Bir zamanlar!?
uzak değil, yakın bir zaman;
ufuklara uzanırdı dallarım.
Günlerce değil,
aylarca gidilse de
bitmezdi, tükenmezdi yollarım.
Hem mesut,
hem özgürce yaşardı gölgemde,
kanatlarım altında;
her ırk, her dinden insanlarım.
Oysa şimdi ..!?
Bükük boynum,
kırık kollarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.


2
Âh!O günler âh!
adâlet dağıtırdı tebâsına
adaletsizlikten korkan çobanlarım.
Ya şimdi!?...Kâbuslu bugünüm;
meçhul yarınlarım.
Şifâsız yara gibi
sızlar kanarım.
Kimselere sezdirmem...
için için yanarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Hayâlime geldikçe;
hayâl gibi,
rüya gibi o sahneler;
haşyetiyle vücudum
boncuk boncuk terler...
Ey Allah’ım!
cihad cephelerinde
senin için canını fedaya can atan
erlerin şimdi, nerdeler?
Nerdeler hükmedenler dünyaya?
Erişir mi acaba onlara gözyaşım, âhım?
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

3
Baktıkça yeryüzüne
depreşir acılarım.
Kahpe, hain tuzaklara düşürülmüş
kardeşlerim bacılarım;
kimi tutsak, kendini özgür sanmakta,
kimi özgür!?
özgürlük özlemiyle yanmakta.
Bu ne korkunç manzara Ya Rab!
Görünce bu hazin manzarayı
daha da sızlar âzâlarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Evet, daha dün gibi:
bir haykırsam
ta Çin seddinden yansırdı sesim;
mâvi sularında yeşil Tuna'nın
heybetimden dalgalar titrerdi.
Mâzlumlara meşâle gibi gelirdi nefesim.
Okyanusta balıklar
yönlerini değiştirir, sesime dönerdi.
Çağlar elimle değişir
savaşlar tepkimle biterdi.
Yaşlı gözlerim,
Yaslı kalbimle o günleri ararım
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

4
İçimde engellenemez fırtınalar var:
tefekkür ufuklarımı,
hayâl hudutlarımı
sürekli döven fırtınalar....
Bulabilse çıkar bir yol,
değiştirecek tersine dönmüş dengeleri.
Kurtaracak esâretten,
kendi eliyle kendini esir eden elleri...
Çâresizlikten sağa sola,
sataşırım böyle deli deli.
Düşündükçe mağdur ve mâlul hâli,
erir yağlarım!
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Anlayamıyorum bir türlü;
yaşamaya mecbur
Ve hükümlü olduğum bu hâl,
ne biçim bir hâl..!?
Bir türlü anlamıyorum,
bu ne biçim hürriyet,
bu ne biçim istiklâl..!?
Beynimde binlerce paslı, kangren düşünce.
Huzursuzluk, uykusuzluk
sürmekte gündüz / gece.
İnsan böyle mi olurmuş düşünce?
Niçin, nasıl olduk
böylesine âciz,
Böylesine cüce?
Neden nasıl talan edilmiş
o altın çağlarım?
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

5
Karanlık bir el hislerimi
kördüğüm ederek boğuyor.
Gökyüzü sürekli karanlık.
Yıldızlar ışıksız.
Fırtına sonrası sessizliğine bürünmüş ortalık.
İçimdeki şifasız hicran
bir ısınıyor...bir soğuyor...
Güneş hep aynı ezikliği,
hep aynı isteksizliği ile doğuyor.
Sabrımla bile ümidvar olamıyor dağlarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Ne acı Ya Rab!
Talân edilmiş,
harâbe, virâne şimdi;
bir zamanlar benim olan beldeler.
Arayıp, soramıyorum
ne durumda ne hâldeler?
Oysa her parçam sancılı,
her zerremi sinsice hançerler,
gözü dönmüş, eli kanlı gölgeler.
Yok edilmiş mahvedilmiş
eşi, benzeri bulunmayan o güzellikler.
Şimdi ağıtlarla,
acılarla dolu,
sevinçli hâneler.
Düşünür, hep kendi kendime kızarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

6
Gökyüzü dehşete teslim artık,
yeryüzü vahşete!
İnsanlarım kapılmış derd-i maişete.
Her nefsi sarmış dünya sevdası,
herkeste anlamsız bir umarsızlık!?
Olmuş uyuşukluk, tembellik
duyarsızların, umarsızların gıdası!?
Kurulmuş her tarafa
hâin, hunhar pusular!?
Hiç kimse ağlayamıyor
iz bırakır diye sular.
Ne yapsın bu hissizliğe bilmem ki dualarım?
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Ne kadar ağlasam...
ne kadar dövünsem nâfile!?
Zalimleri ürküten,
hâinleri korkutan,
O serdengeçtiler...
Yürüdüğünde yerleri sarsan o ağalar yok...
o cengaverler yok artık!?
Güllerini bize açan,
bülbülleri neşe saçan,
çiçeklerle bezenmiş,
kelebeklerle süslenmiş
bahçeler, bağlar yok...yok artık!?
O sebepten hicranları bağlarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

7
Eller gibi niyâza açılmış,
servi gibi ipince,
ezanlarla kükreyen,
salâlarla sarsılan,
dualarla ağlayan,
Minareler yok!
Yok artık!
Hak yolunda cihad eden
Divaneler yok!
Yok artık!
Yiğitlerim toprak
heykeller misali sağlarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

Bakışlarımda bir hasret var,
bir hasret var gülüşlerimde.
Kanım donuyor halimi düşündükçe.
Sırtımda, göğsümde, yüreğimde
binlerce dipçik
binlerce ökçe!?
Neyim var, neyim yok
katledilmiş haince,
yok edilmiş kalleşçe!?
Hayâllerim o günlerin özlemiyle örgülü,
hep o günleri arzularım;
yaşamak için dostça
paylaşmak için kardeşçe!
O günleri devşirir hep rüyalarım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

8
Yorgun düştüm düşünmek ve düşlemekten,
o emsalsiz, şahane günleri.
Bilemiyorum mümkün olur mu,
yeniden kavuşabilmek,
ve yeniden dermek,
kimsenin deremediği gülleri?
Ey Allâh’ım! Ne olur!
Yeniden fırsat ver!
eski, en sevdiklerine,
yeniden hükmünle şereflensin yer.
Gafletimizdendir şüphesiz ki,
çektiklerimizi çektirme yeter!
Emreyle!
Ferman buyur!
Gittikleri yerlerden dönsün ehiller!
Gitsin içimizden, başımızdan
sana âsi, bize yabancı câhiller.
Biz atalarımızın
ve hatâlarımızın vebâlini
ödedik yeterince;
hiç değilse bizimkini
ödemesin sonraki nesiller.
Biliyorum böyle sürerse bu esâret...!?
Ve böyle giderse bu zillet...!?
Kabul etmez beni mezarım!?
O sebepten eksilmez hiç efkârım.
Dokunma bana dokunma!
Dokunursan yine ağlarım.

www.kadirkaraman.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumcu kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kadın Kimliği Kirliliği
Savaş Çocuk ve Anne
Katil Beyaz Adam
Mukayese
Haydi Uyan Çocuğum
Umut Işığım
Yukarı Aşağı
Alameti Farika
Çöl Çiçeğim
Yorgun Kurtlar Ülke Kuzusu

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anadan Üryan
Koy
Loş Odada Üç Zaman
Merak Ediyorum
İnsan Ezmasi
Aldanmışlar Arenası
On Dört Şubat Şiiri - Akrostiş
Aşka Veda Zamanı
O Sokağın Başı
Yitik Düşler Eskizi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayat Rüya Gibidir [Öykü]
Taammüden [Öykü]
Aksilikler Zinciri [Öykü]
Üç Mavi [Öykü]
Vehim ve Karamsama [Öykü]
Şair ve Şiir [Deneme]
Veda [Deneme]


Kadir KARAMAN kimdir?

1956 yıl Sivas ili, Şarkışla İlçesi, Cemel beldesi doğumluyum. Mesleğim; İnşaat mühendisliği. . . Yayınlanmış 4 adet şiir kitabım mevcut: 1. "Kanıma Cemre Düştü"1997 de 2. "Göçmen Kuşlar Dönmedi" 2001 de 3. "Gönlümün Güz Mevsimi" haziran 2003 te, 4. "Sevginin Sesi"(Çocuk Şiirleri), 2013 de Kayseri’de yayınlanmıştır. Birçok şiirim Web sitelerinde yayınlanmakta. Kendi bestelerimin de yer aldığı 5 albümde bestelenen 13 şiir de mevcuttur.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl, M.A.Ersoy, A.N.ASYA, A.KARAKOÇ, Y.EMRE, N.HİKMET ve diğerleri


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kadir KARAMAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.