İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud |
|
||||||||||
|
Ali her sabah çok sevdiği evinde annesi ve semaveriyle mutlu kahvaltılar yapmaktadırlar Ali küçük yaştadır ve fabrikada çalışmaktadır ali fabrikayı sevmemektedir. Ali’nin hayatı böyle geçerken bir gün kötü ve hiç beklenmedik bir anda Ali’nin annesi ölür ve Ali hayatta birden bire yalnız kalır aşağıdaki hikaye Ali’nin annesini kaybettikten sonra başına gelenleri anlatır! ---------------------------------------------------------------------------------------------- Artık ali sabah kalktığında semaverin eski sıcaklığını bulamaz.Çünkü artık annesi yoktur hayatında.O sıcak yuvadan geriye soğuk duvarlar kalmıştı hayat darbesini bir kez daha vurmuştu aliye ali ise yıllarca yaşadığı babasızlık özlemini tam unutmaya başlamışken bukez de annesini kaybetmesi ile tamamen yıkılmıştır.O günden sonra içtiği her sıcak çay girdiği her sıcak ortam ona annesini hatırlatacak ve acı çekmesine neden olacaktı.Annesini kaybettikten sonra kısa bir süre fabrikadaki işine devam etmiştir.Ancak ali o eski havasını eski tadını bulamaz.Ali artık hayatında kimsenin olmadığını anlamıştır ve kendisine yeni bir dünya yeni bir gökyüzü çizmeye karar vermiştir.Çünkü evi ve bu şehir çekilmez bir ızdırap olmuştu.Ne yapsa nereye gitse görmüyor duymuyordu.Her şey ona annesini hatırlatıyordu.Önce işe hatıralarıyla dolu evinden ve yıllarca birçok şeyini paylaştığı şehirden yani İstanbul dan başlamıştı. Ancak bu o kadar kalay değildi çocukluğunu ve yıllarını geçirdiği şehre veda etmek ilk başlarda çok zor gelmişti.Bir süre evi satıp satmamakla tereddüt etse de daha sonra evini şehirden bir arkadaşına satmıştı.Sonunda kaçıyordu İstanbul dan ancak bir sorunu vardı.Ali nereye kime gidecekti hayatta annesinden başka kimsesi yoktu. Onunda kaybedince kimsesi kalmamıştı.Bir süre düşündükten sonra askerlik arkadaşı tahir gelmişti aklına.Tahir alinin Sivas ta ki usta birliğinde aynı koğuşu ve aynı ranzayı paylaştığı tek can dostuydu.Tahir de ali gibi çocukluğunda çok acı çekmişti. Babasını ve annesini trafik kazasında kaybetmişti.Tahir İzmirliydi ve ali İzmir gitmeye karar vermişti.Tahir’e telefonla ulaşıp durumu anlatmıştı.ali evden uzaklaşırken yanına duygularını paylaştığı ve ara sıra karaladığı şiir defterini semaveri ve annesinin resmini almıştı.Geride ise koskoca çocukluk anılarını bırakmıştı. Ali iki gün sonra İzmir’e varmıştı.Tahir i karşısında görünce ilk işi uzun uzun sarılmak oldu.İki yıl sonra tekrar birlikteydiler eve doğru yola koyuldular.Ali henüz İzmir'e alışamamanın verdiği sıkıntıyı yüzüne yansıtmıştı. Sokaklar, caddeler,insanlar her şey yabancıydı. Yol boyunca neler yapması gerektiğini düşünüyordu.Ve hiçbir fikri yoktu. Eve geldiklerinde alinin sıkıntısı şaşkınlığa dönüşmüştü.Çünkü Tahir evde yalnız değildi daha önce kendisine hiç bahsetmediği kız kardeşi asiye ile birlikte yaşıyordu. Şaşkınlığı uzun süre devam etmişti. Bu şaşkınlık daha sonraki günlerde yerini.alinin hiç tatmadığı bir duyguya bırakacaktı. Ali İzmir'deki dördüncü gününde iş bulmuş ve içindeki karamsarlık yok olmaya başlamıştı.Bir süre sonra işine iyice alışmıştı arada bir içini burkan anne özlemi ise ilk başlardaki en büyük derdi idi. Bu arada yüreğinde tanıdık bir duygu kabarmaya başlamıştı.Anne sevgisinden sonra bu duyguyu ilk defa birine besliyordu.Ali bir sabah işe gitmek için uyandığında hem şaşırmış hemde duygulanmıştı.Çünkü asiye o gunki çayı alinin semaverinde yapmıştı.Annesinden sonra semaver ilk defa ısınmıştı.Ali y,ine düşünmüştü semaveri ısıtan neydi yaksa…Ancak olmazdı bu duyguyu saklamak zorunda idi.Çünkü arada askerlik arkadaşı Tahir vardı.Tehir’e bunu yapamazdı.günler geçi yor zaman akıyordu.Ali her geçen gün Asiye'ye daha çok bağlanıyordu.Duygularına engel olamıyor korkuyordu.hayatta en çok değer verdiği arkadaşına ihanet etmekten korkuyordu.sevdiği bir nefes kadar uzakta ama binlerce yıl uzaktaydı.Ne yapmalıydı bu şekilde yaşamanın imkanı yoktu. Her şeyi göze alıp konuşmayı düşündü fakat yapamadı.Tek çare bu sevdayı unutmaktı.Ama sevdayı gönlüne gömmenin ölüyü toprağa gömmekten zor olduğunu bilmiyordu.Nitekim kaldıramadı bu zorluğu.Ve bir sabah herkez den önce uyanıp semaveri sırtladığı gibi bir daha dönmemek üzere çekip gitmişti evden.Sabah uyandığında her şeyden habersiz olan Tahir,alinin yatağında şu notu bulur. Gidilecek ger yolun gelmişe sonu Felek vurmuş ise zulüm okunu Kul kaybetmişe tüm umudunu Kaybedene değil, kaybettirene bak (Sevgili sıradaşım ve sırdaşım FİKRET ÜLGER'e teşekkürler)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © uFuK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |