“Haydi yaşlı başlı adamların kalbini kırmayalım” diyoruz.

“Bırakalım tonton amcalar nostalji yapsın” diyoruz.

“Zaten kader vurmuş bunlara bir de biz vurmayalım” diyoruz.

Fakat işin tadını kaçırmaya başladılar!

Birazdan, ihtilallerinden, ihtilallerinin süvarisinden ve hatta o süvarinin atından başlatacaklar!

Fi tarihinde iki tane yeteneksiz darbeci darbe yapmaya kalmış, becerememiş.

“Bir defadan bir şey olmaz!” deyip affetmişler.

“Alışmış kudurmuştan beterdir” demiş atalar. Bu lafı doğrularcasına, ikinci defa darbe yapmaya kalkıp, yine ellerine gözlerine bulaştırınca ipe çekivermişler amcamları.

Kelkit Aslanı Aydın Doğan ağabeyimin sahibi olduğu Doğan Yayıncılık bu hikayenin kitabını basmış, isteyene 16.500.000 eski Türk lirasından satıyor.

Kitap piyasaya çıktı, korsan baskısı yapılıp işportaya düştü ve 5.000.000 (eski)Türk Lirasına satılan korsan baskıyı alıp okuyan bazı ihtiyarların da çenesi düştü.

Çoğunluğunun 1963’de bunların peşine takılıp kapının önüne konan eski KHO öğrencileri olduğunu sandığım bu ihtiyarlar, iki darbeci için methiye düzme yarışına girdiler.

Adamlar, 2004 yılında darbecilere, hem de “darbe yapmayı beceremeyen beceriksiz darbecilere” övgüler düzüyor.

İnsanın elinden bu kişiler için, “Allah akıl fikir ihsan etsin” demekten başka bir şey gelmiyor.

Ancak bu amcalara son bir sözüm olacak:

Allah geçinden versin ama, önümüzdeki üç beş yıl içerisinde zaten söz konusu darbeci ikiliye kavuşacaksınız. Lütfen bu süreyi arkalarından Fatiha okumak (Tabii biliyorsanız!) ile geçiriniz. Öyle, sanal ortamda, forumlarda, mail gruplarında abuk sabuk yazılar yazıp bizleri ölmüş adamların ve ölmüş atların ardından kötü konuşmak zorunda bırakmayın!