..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Can Macit




3 Eylül 2002
Bir Sezen Aksu Konseri  
Can Macit
İsterseniz son söyleyeceğimi, baştan söyleyeyim:Olayın, “insan sevgisi, halkların kardeşliği, kültürlerin kaynaşması”, vesaire ile ilgisi yok!


:HHCC:
İsterseniz son söyleyeceğimi, baştan söyleyeyim:

Olayın, “insan sevgisi, halkların kardeşliği, kültürlerin kaynaşması”, vesaire ile ilgisi yok!

Kaset ve CD satışları “toprak seviyesinde” seyreden. Yıllardır hiçbir parçası liste başı olamayan, “Biz eskiden, su içerdik testiden” veya “Nerede efendim o eski patlıcan turşuları” muhabbeti türü, eski şarkıları ile milleti artık avutamayan Sezen Aksu işi dökmüş bölücülüğe(!)

Tabii “bölücülük” lafın gelişi. Olay tümüyle ticari!

Önce İstanbul’daki bir Ermeni Kilisesinin korosu çıktı sahneye. Yaşlı başlı beylerden, sevimli ve hafif tombul bayanlardan kurulmuş bir koroydu. Eh adı üzerinde, kilise korosundan ne beklenirse o kadarını verebildiler

Sonra Sezen Aksu çıktı sahneye; hemşehrim bulutların üzerinde uçuyordu. “Niye uçtuğunu” yazmayayım isterseniz. Ama benzeri tür uçuşlar yapanlar, sonunda uzun süre tedavi görmek zorunda kalıyor..

İki parça söyledi pili tükendi. Ne ses kalmış, ne sahne performansı!..

Sonra çıktı ortaya dört gariban Musevi yurttaşımız. Sanırım bu arkadaşlar Musevi düğünlerinde falan çalıyorlar. “Alatura”(bahşiş) ile yetiniyor olmalılar. Hiçbir Musevi bunlara para kaptırmaz. Zaten çıkışta bunlardan biri açmış işporta tezgahını, ev yapımı korsan CD’lerini pazarlamaya çalışıyordu. Boşuna “tüccar millet” dememişler bunlara.

Arkadan, Yunanistan’da her tavernada benzerlerini görebileceğiniz türden bir grup çıktı. Orta yaşlı bir karı-koca ve 17 yaşlarında oğullarından oluşan bu üçlü,“bir Yunan tavernası” için fena değildi.

Arada, Sezen Aksu çıkıp bir buçuk şarkı söyledi. “Şarkının buçuğu mu oluyor?” diyebilirsiniz. Sesiniz yetmediği için, şarkının yarısında işi vokal yapan kızcağızlardan birine bırakarak kulise kaçarsanız, olur..

Sonra sıra geldi gecenin yıldızlarına: Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu, iki Kürtçe bir Türkçe şarkı ile geceyi şenlendirdi(!) “Çocuk korosu” bu! Fazla bir şey beklememek lazım. Zaten bizim salak Egeliler alkışlamaya dünden hazırdı. Çocuklar çok mutlu oldular. Sinsi bakışlı bayan koro şefinin mutluluğu ise gözlerinden okunuyordu. Başka şeyler de okunuyordu o gözlerden.....

Beyazlara bürünmüş iki adam ve iki çok güzel hanımdan oluşan, “Enderun Korosu” ve Sezen Aksu’nun okuduğu ilahiler ile, ülkemizin Müslüman kesimine de gerekli sinyal verilerek konser sona erdi.

Arada mastika oynayan şopar çocuk ile “örtülü ödenek” gibi örtülmüş dansöz ve şarkılara eşlik eden İzmir Devlet Opera ve Bale Orkestrasını da yazmadan geçmeyelim.

Şimdi gelelim en hassas noktaya:

Konser sırasında Efes Antik Tiyatrosu tam olarak dolmuştu. Hatta ayakta kalanlar, merdivenlere oturanlar bile vardı.

Medyamızda, konseri izleyen seyirci sayısı için, 10-12 bin arasında bir rakam telaffuz ediliyor. Bu rakamın organizasyon tarafından medyaya verildiğine şüphe yok. Oysa Efes Antik Tiyatrosunun kapasitesi 25 bin kişi civarındadır. Bilet fiyatlarını göz önüne alırsak, 300 milyar lira gibi bir gelirin vergisinden, devletimizin mahrum kaldığı görülüyor.

Bazıları. “insan sevgisi, halkların kardeşliği, kültürlerin kaynaşması” masalının ardına sığınıp yine malı götürüyor...


Can Macit








.Eleştiriler & Yorumlar

:: çok şaşırdım
Gönderen: beckham_ / Çankırı/Bermuda
19 Haziran 2006
ben tam bı sezen aksu hayranıyım onun konserlerini araştırırken şans eseri eleştirinizi gordumm ama eleştri yapan kişi bencee iyi bi araştırma yapması qerekir oyle kafasına gore eleştri olmaz sezen aksu eşi benzeri olmayan bi insandırr we hep oyle kalcakk ...

:: kimbilir kaçıncı kuşak onun şarkılarıyla büyüyor ş
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
21 Aralık 2004
eleştiriniz hoşuma gitmedi açıkcası.... üzüldüm usta bir sanatçıyı aşağılamak basite indirgemek bu kadarmı ucuz soruyorum size. neden ülkemizin adını duyurmuş ve başarılı insanlara ateş püskürülür anlamıyorum.o gurur duyulacak bir sanatçı...o sanatçı yetiştiren bir sanatçı dil din ırk ayrımı yapmadan sanata saygısını ve ömrünü veren bir insan.... teyzemler onun şarkılarıyla büyümüş bende öyle şimdi kim bilir kaçıncı kuşak büyüyor o parçalarla.... ben SEZEN AKSU ya aşık bir insanım ona asla laf söyletmem sizi kınıyorum/Gönül SEVİNÇ

:: Çok iyiydi ...
Gönderen: s.aylin antmen / İstanbul/Türkiye
21 Aralık 2004
Sezen Aksu safsatalarına inanmayan biri olarak, onu sevenler değil tapanlar furyasının döndüğü bir izleyici potansiyeline karşıyım. Yazdıklarınız herşey doğru ve yerinde, egelilerin alkışlama konusuna gelirsek, herkesin kendi takdiridir. Bende gider Kıraç'ı alkışlarım, bunun hesabı yoktur. Sezen Aksu'yu alkışlayanlarda bunu yapmakta serbest. Ama insanların seçici olmadıklarını düşünürsek, aslında bu yazı tam anlamı ile güzel. Başarılar ...

:: Mecitleşmeyeceğim
Gönderen: noyan / Ağrı
11 Mayıs 2004
Bu ne aymazlıktır? Bu ne toplumsalahlakkurallarıdışınaçıkayımdabirileribenibirşeysansıncılıktır?

:: parayi veren dudugu calar.
Gönderen: Nuket Tuna(Keles) / Avustralya
8 Mayıs 2004
Yillar once Sezen Aksu nun cok populer oldugu ve daha performansini kaybetmedigi zamanlarda, sanirim 1994 yilinda, kendisinden, kendini cok seven ama fazla parasi olmayan gencler icin bilet fiyatlarinin dusuk tutuldugu bir halk konseri verilmesi istenmisti. Sezen Aksu nun yaniti aynen soyleydi "parasi olmayan benim konserlerime gelmesin." Sezen Aksu boylece sevenlerine saygisini gostermis olmuyor mu? Dunyada bir cok unlu ses sanatcisi, kitlelerin onunde onemli konulara kamu oyunun dikkatini cekmek icin gayret sarfederken; onca gucu elinde tutmus olan Sezen Aksu, hic bir kamu olayina katkida bulundugu gorulmemistir. Saygilarimla

:: Can Macit'i Eleştirmek
Gönderen: Hakan Hoşgör / Konya
20 Nisan 2004
Bir kişi görüşünü beyan eder. Kimine göre haklıdır, kimine göre haksızdır. Haklı bulmuşsanız tebrik eder, desteklersiniz. Yok, haksız bulmuşsanız "lisan-ı münasip" ile eleştirirsiniz. Görüyorum ki Can Macit'i eleştirmeye teşebbüs edenler bu kuralcığı bilmeyen birtakım kimseler. Türkçe yazılmış bir makaleyi eleştireceksen, önce Türkçeyi öğreneceksin, sonra ahkâm keseceksin. Savunduklarını ifade edebilecek kadar kâbiliyete ve kapasiteye sahip olmayanların yorum(!)larını onaylamakla zaten Can Macit en güzel cevabı vermiş.

:: Herseyin bir standarti olmali
Gönderen: Oytun Yavuz / kopenhag
7 Nisan 2004
Can Macit'i, hem görüslerini düzgün bir sekilde ifade ettigi icin, hem de dogru oldugu konusunda ayni fikirde oldugum düsünceleri icin kutlarim. Birseyden hoslanmiyor olmak, onlarin cirkin ve duzeysiz cümlelerle ifade olmasina sebep degil. Yazarin yazisinda bu görülebiliyor. Öte yandan bazi elestirilerde ayni özeni göremedim. Yazik... Düzgün ifade kullanilmamis bir elestirinin, ne kadar elestirme gücü olabilir ki?

:: sevin olumsuz olsada muattap alınıyorsun..:)
Gönderen: cihan / ist
1 Şubat 2004
çok şey yazmayacam...türkiyede her zaman olduğu gibi kafatasçılar konuşur bir sürü yalaka alkışlar... bir reklam vardı..Ağzı olan konuşuyo....!

:: Yazik
Gönderen: fuat / Turkiye
1 Şubat 2004
O kadar basit elestirileri ancak bos kafalarda bulabiliriz...Yeter artik insana insan gozuyle bakalim her dili kabullenelim...Maalesef her yazan yazar olmuyor...

:: can macite katılıyorum....
Gönderen: oğuzhan / istanbul
25 Ağustos 2003
sezen'in havalarda uçtuğu doğru...ses bitmiş...dudak sarkmış...yüz çökmüş...sesi kulak tırmalıyıcı.......iğrenç......sezen'in kuşadasında'ki konserine gittim....sahneye çok rahat ve uçarak geldi...........şarkıların hep nakarat bölümlerini söylüyor.......... şarkıyı tam olarak baştan sona söylemiyor...

:: Önce şaşırdım
Gönderen: polat / izmir
10 Mayıs 2003
Yahu dedim gerçekten birileride benim gibi düşünüyor diyerek yazının kalanını zevkle okudum. Eleştilere bakınca toplumumuzun ne kadar sığ düşündüğünü unutmuşum demekki! yazıyla ilgili iyi eleştiriler yazılmıştır diye salakça bir düşünceye kapıldım. Efendim eleştirme hakkını nerden buluyormuşsunuz, efendim karalamaymış, efendim o büyük bir sanatçıymı falan!!! Yahu sezen Aksunun bir kaç iyi sarkısı dışında ne gibi bir sanat çalışması var allahaşkına onlarda sözünü biri yazmış bestesini biri yapmış sezende söylemiş ne büyük sanatçı vay vay. ABD de konser vermişte salak avuntusu. Bu ülkede sanatın gelişmemesinin temel sebepleri bu insanların sanatçı adı altında ucuz çalışmaları sanat yapıtı olarak pazarlamaları. Simdi ben bi yazı yazsam Hülya Avşar veya İbrahim Tatlıses hakkında bir sürü saldırı yazısı alırım mutlaka. Belki binlerce. Ama bu saldırılar onların sanatçı olduğunu asla göstermez. Sezenin İbodan farkı biriki hoş şey yapmış olması...

:: Az Bulunur
Gönderen: ömer ılgaz / yozgat
3 Kasım 2002
Bir sanatçı hakkında yorum yapabilmek için O\'nun kadar icra ettiği sanata vakıf olmak gerekir. Başardıklarını da eğer hamzedemiyorsa, o zaman başka sanatçıların yaptıklarını ya da yapmaya çalışıp da ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını anlatsın. Televolelerde boy endam gösterenleri göklere çıkarsın. Bir şarkıyı yarım yamalak ezberleyip yalan yanlış söyleyenleri, daha doğrusu katledenleri övsün. Sezen Aksu, şimdi de aynı konseri AB\'lilere verdi. Türkiye\'de kime böyle birşey teklif edildi?

:: yazik
Gönderen: Türkan / Almanya
15 Ekim 2002
Sizin yazdiginiz gibi elestiri yazilari yazmak,isin en kolayi.Sezen Hanim gibi ülkenin tüm renklerini biraraya getirebilmenin ise pek kolay olmadigini hepimiz biliyoruz. Bunun senelerdir her alanda acisini cekiyoruz. Bunu Sezen Aksu müzigi ile basardi. Dilerim bu konuda herkes kolay elestiriler yazmak yerine üzerine düsen görevin ne oldugunu düsünür.

:: Sus
Gönderen: Nida / İstanbul
14 Ekim 2002
Çok iyi bir gözlemcisiniz. İthal değil...Safkan yerli. Tebrikler. At gözlüğü takanlara bir tavsiyem. Güneş çıktı. Var mı başka gözlükleriniz?

:: nefret dolu...
Gönderen: Nehir A. / istanbul
27 Eylül 2002
"müzik" olan bir yerde, içinde böylesine öfke ve nefret barındırman kişisel bir sorun sanırım. "faşist" yaklaşımlarımızı içimizde saklayalım artık. içimizden atalım desem, işe yaramayacak. bu yazı üzerine bir öneri: dünya üzerinde yaşayan biz Türk ve Müslümanlar dışındaki herkesi yok edelim, bizbize yaşayalım, ne dersin? o dalga geçtiğin, aşağıladığın müzisyenler yazını okusalar sana acırdı, emin ol. Çünkü ben öyle yaptım...

:: Koşullanmalar... Duvarlar...
Gönderen: Bahattin YILDIZ / Adana
16 Eylül 2002
Siyah, beyaz, mavi... ve bir çok renkler... olmasaydı, görüntüler şimdi ki gibi; canlı olmazdı. Düşüncen tek renklilik, tek ses, tek duyum\' u temsil ediyor. Yani; karanlığı... Yani; hiçliği... Yani; Yokluğu.. Yani;duragan toplumu ve duragan bireyi... Senin düşünseline uygun yapılar; donmuş kendisini geliştiremediği gibi gelişimi de etkileyen ve karanlık bir hücrede romatizmal soğukluğu hissettiren düşünceler... Beynini, duyularını, algılamalarını geliştirmeni ve kendini özgürlük denize salmanı tavsiye ederim. Sende mutlu olursun, çevrende... Kin ve nefret; öncelikle bunu yansıtan kişide olumsuz etkisisni gösterir. Unutma ki; Müzik evrenseldir...

:: Laf olsun torba dolsun...
Gönderen: Özhan / Van
10 Eylül 2002
Can arkadaşımızın sanıyorum yazmaya oldukça ilgisi var.Bu çok güzel.Ama sırf eleştiri yapmış olmak için de eleştiri yapılmaz ki be arkadaşım...Ne Sezen Aksu sizin bu sığ-eğreti eleştirilerinizle (ki eleştiri bile sayılmaz) karalanır ne de halkımız bu safsatalara kulak asacak kadar aptaldır.Eleştiri ne öykü ne şiir ne deneme yazmaya benzer.Eleştiri için öncelikle konu hakkında yeterli altyapı ve yetkinliğe sahip olmak gerek.İçi boş cümleler,retorik bir yazı... Sezen Aksu\'yu tanımadığınız hatta hiç tanımadığınız her cümlenizden anlaşıldığı gibi barış ve kardeşlik için atılan küçük de olsa bir adımla dalga geçmeniz asıl sizin şakşakçılığınızı sergiliyor.Egemen gücün dokunulmazlığını benimsemiş ve sistemin dogmatik yapısı içinde sağa sola sataşıp kraldan çok kralcılığınızla sisteme alkış tutuyorsunuz.Umarım bu yorumumu onaylayacak kadar da cesursunuzdur...

:: Populizm
Gönderen: Hüsrev Özel / Ankara
8 Eylül 2002
Uzun sözün kısası; Can Macit\'e katılıyorum, hem de tam olarak. Sezen Hanım da populizme düşmüş. Oysa ki nostaljik kalabilecek durumdaydı.

:: " Biz Alkislamayi Seven Milletiz ''
Gönderen: Hasan Sami EMIROGLU / Almanya / Düsseldorf
5 Eylül 2002
Sayin Can Macit. Elestiriniz hosuma gitti.Isterseniz bu elestirinizi HÜRRIYET gazetesine gönderiniz." VERGI" olayi bir gercek...Diger yazdiklarinizda.Ancak alkis konusuna gelince, alkislamanin Egelisi, Karadenizlisi olmaz.Bizler genelde " Alkislamasini Seven Milletiz " Ne olursa olsun alkislariz... Ölüyü de diriyi de. Mesela REHA MUHTAR\'i alkislamadiginiz zaman Krize girebilir....O zaman cok sinirlenir, ve hani benim alkisim der!... Calismalarinizin devamini dilerim... Selamlar...

:: iğrençsin
Gönderen: ayşe / izmir
4 Eylül 2002
sen kendinde böyle bi yorum yapma akkını nerden buldun ya kimseyi karalamaya hakkın yok senin iğrenç bi eleştiriydi çünkü biz egeliler alkışlanması gerekeni alkışlarız yoksa hiç kimseye yalakalık yapmak yada başka bi şey için şakşakçılık yapmayız. sana tek sözüm bundan sonra yorum yaparken daha dikkatli ol sözcükleri kullanmayıda öğren ltf. sabah sabah gerdin beni tşk.ler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Welcome Yankee!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Konstantiniye'nin Yitik Günceleri
Hamamın Namusu
Çanakkale Tacirleri
Savcının Karısı
Bir Irkçının İhaneti
Efendi
Silahlara Veda Kumpanyası
Soğan Çorbası
Cumhuriyetin Masalları
Çin Gerçeği

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Görmeden Sevdiğimiz Büyük Büyük Türkiye [Deneme]
Türkçe Dil Sınavı [Deneme]
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği [Deneme]
Onlar [Deneme]
Ukrayna’da İlginç Gelişmeler [İnceleme]
Türkistan Lejyonu [İnceleme]
Baraba Tatarları Hakkında Bir Derleme [İnceleme]
Mısır Ordusundaki Amerikalı Subaylar [İnceleme]
Grigory Gurkin [İnceleme]
Chulym Tatarları [İnceleme]


Can Macit kimdir?

Boşverin!

Etkilendiği Yazarlar:
Henüz yok! Belki ileride...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Can Macit, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.