Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Allah,insanı belli bir kader çizgisinde yaratmıştır.Doğumdan ölüm anına kadar,başımıza gelecek olan hadiseler,levh-i mahfuzda yazılıdır.Fakat biz onlardan haberdar değiliz.Bir saat sonra neler yaşayacağımızı bilemeyiz.Gelecek günler için harıl harıl planlar yaparız.Oysa her şey evvelden planlanmıştır.Bu durum bizim sorumluluğumuzu ortadan kaldırmaz.Vesileleri kendi cüzi irademizle ortaya koyuyoruz. Hayatımız hep niyetler üzerine kuruludur.Her daim bir şeyler yapmak için niyetler ederiz.Yaptığımız işleri belli amaçlar uğruna gerçekleştiririz.İslâm inancına göre niyetler çok önemlidir.Yapılan işler, kişinin niyetine göre ehemmiyet kazanır.Niyet hususunda yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Göklerde ne var,yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.Siz içinizde olanı açıklasanız da,saklasanız da,Allah onu bilir ve onunla sizi hesaba çeker.(Sonra da ameline ve niyetine göre) dilediğinin günahını bağışlar,dilediğine azap verir.Allah’ın kudreti her şeye yeter.”(Bakara S.284.Ayet) Allahü Tealâ,insanların yaptıklarını da,yapmak istediklerini de,neyi niçin yaptığını da en iyi bilendir.O içimizden geçenleri de bilmeye gücü yetendir.Hâl ve hareketlerimizde Allah rızasını gözetmeliyiz.Gösteriş için yapılan ibadetlerin Allah katında hiçbir kıymeti yoktur.Her işimizde samimiyeti esas almalıyız.Başkalarına hoş görünmek,riyakârlık ve hodkâmlık amellerin en büyük düşmanıdır. Bazı insanlar çok ibadet yapmalarına rağmen,niyetleri salih olmadığı için amellerinin kendilerine faydası olmaz.Bazıları da az ama ihlaslı ibadetleriyle cennete gitmeye hak kazanırlar.Bu misal,niyetin önemini gösteriyor bizlere.Bununla ilgili olarak Resulullah Efendimizin çok mühim bir hadis-i şerifi mevcuttur: “Muhakkak ameller(her türlü işler) ancak niyetlere göre değer kazanır.Ve şüphesiz her insan,(neye niyet etmişse,kendisine) ancak niyet ettiği şeyin karşılığı vardır.Bu hâle göre kimin hicreti(teveccüh ve hedefi) Allah’a ve Resulüne ise onun hicreti(göçü) Allah’a ve Resulünedir.Ve kimin hicreti elde etmek istediği bir dünya malına veya evlenmek istediği bir kadına ise bunların göçü de elde etmek istedikleri şeyedir.” Yukarıda zikrettiğimiz hadis,niyetin dinimizce ne kadar ciddi bir mesele olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.Niyetsiz yapılan işler,iradesiz işler sınıfına girer.Fiiliyata intikal etmeyen niyetlerin bir önemi yoktur.Niyetler davranış hâline dönüşünce günah veya sevapla karşılık bulurlar.Niyetsiz yapılan amellerin bir değeri yoktur.Meselâ niyetsiz namaz kılınmaz,oruç tutulmaz,hac farizası yerine getirilemez.Şayet bu hâliyle yapılsalar bile Allah katında ibadet hükmü taşımazlar.Bunlarda niyet etmek farzdır. Bir insan çok fakir olsa,zengin olması hâlinde Allah yolunda tasadduk edeceğini düşünse,onun niyetinin halisliği,bu düşüncesini ibadet hükmüne dönüştürür.Allah ona,o işi yapmış gibi sevap yazar.Tabiki bunun aksi de geçerlidir.Bunun yanında,muamelâtla alâkalı işlerde niyet,ibadetlerdeki niyet kadar mühim değildir.Ne mutlu halis niyetle salih amel işleyenlere!... e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |