..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamdan korkmayýn çocuklar. Ýyi, doðru bir þey yaptýnýz mý yaþam öyle güzel ki. - Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Fizik > Mehmet Sinan Gür




3 Aðustos 2001
Film - Zamanda Yolculuk ve Filmleri  
Dünyalý Olmak

Mehmet Sinan Gür


Bu yazý iki bölümden oluþuyor. Birinci bölüm Zamanda yolculuðu, Ýkinci bölüm Geçmiþ dönemlerde sinemalarda ve televizyonda gösterilmiþ olan birçok zamanda yolculuk filminin kendi görüþüme göre eleþtirisini içeriyor.


:GHIF:

ZAMANDA YOLCULUK

Yüzyýllardýr insanlarýn kafasýný kurcalayan bir soru: Zamanda yolculuk mümkün müdür? Son yýllarda teknolojinin ilerlemesi ve görüþ açýsýnýn geniþlemesiyle daha çok düþünülen bir konu zamanda yolculuk. Bu kavram, deðil bir paragrafta, bir kitapta bitirilemeyecek bir konu. Ben burada çeþitli kitaplardan, yayýnlardan, filmlerden izlediklerimi ve kendi düþüncelerimi derlemeye çalýþacaðým.

Her zaman olduðu gibi zamanda yolculuk için de çeþitli görüþler var. Bu konu gerçek anlamda bilimsel olarak Einstein’in görelilik kuramýndan sonra düþünülmeye baþlandý. Görelilik kuramýna göre, zamanda yolculuk bir bakýma mümkün, bir bakýma mümkün deðil. Böyle olmasýnýn nedeni, konuya bakýþ açýsýna baðlý. Çünkü ýþýk hýzý bir sýnýr olmak üzere, iki türlü zamanda yolculuk vardýr.

Görelilik kuramýndan evrenin büyüklüðünü irdelerken söz etmiþtim. Daha fazla bilgi edinmek istiyorsanýz, Einstein’ýn kitabýný okumalýsýnýz.

Geleneksel fizikte basit bir yol formülü vardýr. Hýz eþittir yol bölü zaman. (V= S/t) Yani hýz, yol ve zaman arasýnda bir baðýntý vardýr. Görelilik kuramýnda ise olay bu kadar basit deðildir. Bu kurama göre cisimler ýþýk hýzýndan daha hýzlý yol alamazlar. Yani yukarýdaki formül sonsuza kadar kullanýlamaz. Ayrýca iþin içine bir de kütle girer. Buna göre hýzý artan bir cismin kütlesi de artar. Gene bu kurama göre cismin hýzý arttýkça, zaman yavaþlar. Öyle ki cismin hýzý ýþýk hýzýna gelince zaman durur. Cisim ýþýk hýzýný geçebilirse zaman geriye doðru akmaya baþlar. Böylece karþýmýza iki çeþit zamanda yolculuk çýkýyor:

1-     Iþýk hýzýnýn altýnda olan hýzlarda, ileriye doðru zamanda yolculuk
2-     Iþýk hýzýnýn üstünde olan hýzlarda, geriye doðru zamanda yolculuk.

Görelilik kuramýna göre bir cisim hareket ediyorsa, birinci þýkta olduðu gibi zamanda yolculuk yapmaya baþlamýþtýr. Hatta evin içinde yürüyorsanýz bile, zamanda yolculuk yapýyorsunuz demektir. Fakat bu sýrada hýzýnýz o kadar düþüktür ki, bu yolculuktan ne siz etkilenirsiniz, ne de çevrenizdekiler. Bir otobüsle veya bir uçakla yolculuk yapmanýz durumu deðiþtirmez. Hýzýnýz ýþýk hýzýna göre hep ihmal edilebilir düzeydedir. Dünya üzerinde yapýlan yolculuklarda çok yüksek hýzlara çýkýlamayacaðýndan, kimsenin yaþantýsýnda bir deðiþiklik olmaz.

Fakat uzayda yapýlan yolculuklarda durum deðiþmeye baþlar. Hýzýn dünyada olduðundan fazla olmasýyla, yolculuðu yapan kiþi veya araç için zamanýn yavaþlamasý hesaplanabilir noktaya gelir. Aya giden astronotlarýn dünyada yaþayanlara göre 1 saniye daha az yaþlandýklarý hesaplanmýþtýr. Zamanýn yavaþlama düzeyi, yapýlan yolculuðun hýzýna baðlýdýr. Hýz ne kadar çoksa, zaman o kadar yavaþ geçer; ta ki hýz ýþýk hýzýna varana kadar. Yolculuk hýzý ýþýk hýzýna vardýðýnda, zaman akýþý durur. Görelilik kuramýna göre, yolculuðu yapan kiþi ve aracýn hýzý arttýkça kütlesi de artmaktadýr. Kütle artýþý, yavaþ dünya hýzlarýnda ihmal edilebilir düzeydedir. Fakat ýþýk hýzýna ulaþýldýðýnda kütle sonsuz olur. Görelilik kuramýnýn getirdiði formüllere göre bir kütlenin, bir aracý bir kiþinin ýþýk hýzýna ulaþmasý olanaksýzdýr. Fakat yüksek hýzlarda zamanýn yavaþ geçtiði kanýtlanmýþtýr. Astronotlar aya deðil de daha uzak yerlere, daha yüksek süratlerle gidip gelmiþ olsalardý, dünyadakilerle astronot arasýnda oluþan zaman farký 1 saniye deðil, hatýrý sayýlýr bir düzeyde olacaktý. Örneðin, yeterli bir hýzda ve yeterli bir uzaklýða yapýlan bir yolculukta, dünya yüz yýl yaþlanýrken, araçta bulunan astronot yalnýz bir yýl yaþlanabilecekti. Bu durumda, astronot geleceðe doðru zaman yolculuðu yapmýþ olacaktý. Astronot dünyaya döndüðünde, karýsý ölmüþ olacak, çocuklarý yaþamlarýnýn son yýllarýnda olacak, torunlarý veya torunlarýnýn çocuklarý da kendi yaþýnda olacaktý.

Görelilik kuramýna göre zamanda yolculuk böyle gerçekleþir. Astronotumuz 1 yýl yaþamakla zamanda yüz yýl ileriye gitmiþ olur. Buna karþýn, gene görelilik kuramýna göre astronot hiçbir þekilde yolculuða baþladýðý zamanýn gerisine gidemez. Hýzýna baðlý olarak, kendisi için zaman daha yavaþ geçer; o kadar. Yolculuða baþladýðý zamanýn gerisine gidebilmek için astronotun aracýnýn, yolculuðu sýrasýnda ýþýk hýzýný geçmesi gerekir. Fakat hiçbir cisim ýþýk hýzýnda veya ýþýk hýzýndan daha hýzlý hareket edemez. Öyle ise görelilik kuramýna göre zamanda geriye doðru yolculuk olanaksýzdýr.

Þimdi bilimin yollarýný biraz zorlayalým. Iþýðýn dalgalar ve foton parçacýklarýnýn birleþimi þeklinde yayýldýðý düþünülüyor. Iþýk hýzýný geçememek demek, foton parçacýklarýnýn madde ve parçacýklar içinde hareket edebilen en hýzlý parçacýk olarak kabul etmek demektir. Fakat son zamanlarda tahyon denen ve fotondan daha hýzlý hareket edebilen parçacýklardan söz ediliyor. Bu parçacýk böyle bir özellik gösteriyorsa, hem daha bilmediðimiz þeyler var demektir, hem de zamanda geriye doðru yolculuk olanaklý olabilir demektir.

Peki ýþýk hýzýný geçen madde veya parçacýk neden zamanda geriye doðru yolculuk yapmýþ olsun? Bir astronot veya biz, ýþýk hýzýndan daha hýzlý gittiðimiz zaman daha önce büyük patlama kuramýnda incelediðimiz gibi, geride kalan hiçbir þeyi göremeyiz; çünkü geride kalan cisimlerin ýþýnlarý bize ulaþmazlar. Fakat burada küçük bir hile var. Bize yalnýzca o an yayýlan ýþýnlar ulaþamaz. Ama geride kalan cisimlerin daha önce yayýlmýþ ýþýnlarý vardýr. Iþýk hýzýný geçen madde biz olsak, geriye doðru oynatýlan bir film þeridi gibi, geçmiþ zaman ait ýþýk ýþýnlarýnýn eski halini görmeye baþlarýz.

Güneþin ýþýnlarý bize, yayýldýktan 8,5 dakika sonra ulaþýyor. Þu anda güneþ sönse, bunu ancak 8,5 dakika sonra anlarýz. Güneþ bir ýþýn yaydýðý sýrada bir astronot o ýþýnla ayný hýzda, yani ýþýk hýzýnda dünyaya gelse, güneþten çýkýþýndan 8,5 dakika sonra dünyaya ulaþýr ve bu süre içinde hep ayný ýþýný görür. Astronot güneþin ýþýnlarýndan daha hýzlý olursa, güneþin daha önce yaydýðý ýþýnlarý yakalar ve onlarý geçer. Böylece güneþin, kendisi yola çýkmadan önceki durumunu görür.

Güneþ ýþýnlarý sürekli olarak dünyaya çarpýyor ve yansýyor. Iþýnlar dünyanýn uzayda görünmesini saðlýyor. Casus uydularý yerde olan biten her þeyi gözlüyorlar. Dünyadan yansýyan güneþ ýþýnlarý uzayda yayýlýyorlar. Dünya uzaydan görünüyor. Peki astronotumuz güneþten deðil de dünyadan yola çýksaydý ne olurdu? Diyelim ki astronot normal bir hýzla yola çýktý ve dünyadan uzaklaþmaya baþladý. Astronot dünyayý gözlüyor olsun. Bu arada aracýnýn hýzý artmaya baþladý. Aracýn hýzý arttýkça dünyadan gelen ýþýnlarýn araca ulaþmasý daha zor olacaðý için, astronotun gözlediði dünyadaki hareketler gittikçe yavaþlar. Astronotun aracý ýþýk hýzýna ulaþtýðýnda, dünyadan gelen ýþýnlarla birlikte yolculuk yapmaya baþlar ve dünyadan gelen görüntü, bir video görüntüsünün duraklama tuþuna basýlýp dondurulmasý gibi donar. Aracýn hýzý ýþýk hýzýný geçtiði zaman görüntü, bir video bandýnýn geriye sarýlmasý gibi, geriye doðru gitmeye baþlar. Astronot kendisini göremez; çünkü hýzý ýþýk hýzýndan fazladýr. Kendi görüntüsü kendisine yetiþemez. Astronot bu durumda ancak aracý ýþýk hýzýna çýkmadan önce yayýlmýþ olan ýþýnlarý görebilir. Araçta geçen bir sürenin sonunda, astronotun gördüðü içinde bulunduðu araç, yolculuða çýkmasýnda bir süre sonrasýna döner. O zaman astronot kendisini ve aracýnýn geri geri giderek dünyadan atýldýðý ana döndüðünü görür. Aracýna bindiði gibi indiðini, geri geri uzaklaþtýðýný görür. O anda dünyada olsa, kendi kendisiyle el sýkýþabilir. Yaptýðý yolculuðun zorluklarýný, ve yaþadýðý deneyimi kendisine anlatabilir; kendisinin bazý konularda daha dikkatli olmasýný saðlayabilir.

Zaman, bir video bandýna kaydediliyormuþ gibi kaydediliyor. Zamanda geriye dönüþ mümkün olsa, yapýlan hatalarý düzeltmek mümkün olabilir. Zaman içinde olaylarýn hep ayný þekilde geliþmesi (kader) diye bir þart yoktur. Biz yalnýzca içinde bulunduðumuz zaman dilimini yaþýyoruz. Bulunduðumuz zamandan bir an öncesinde varýz. Bir saat, bir gün, bir yýl, on yýl, kýrk yýl öncesinde gene ya varýz ya da henüz yaþamaya baþlamamýþýz, yalnýz annemiz, babamýz var. Benden, her an için bir tane Sinan var. Mümkün olsa ve zamanda geriye gidebilsem, yani þimdi bulunduðum zaman dilimini geriye doðru deðiþtirebilsem, kendimi orada, gittiðim zaman diliminde görürüm. Neler yaparým? Þu anda geçirmiþ olduðum bir ameliyatý, tehlike büyümeden, daha önce olmayý öneririm. Bugün teþhisi konmuþ hastalýðýmýn ne olduðunu anlatýrým. Ayrýca, daha geçmiþe gidersem, anneme, babama, kinin içip zehirlenerek ölen anneanneme dedeme nasihatlerde bulunurum. Nasýl olsa onlarla ayný yaþta veya daha büyük olacaðým. Beni kendilerinden büyük bir kiþi olarak görecekleri için belki dinlerler. Onlar için ve benim için gelecek, þu anda olduðundan farklý olur. Belki anneannem ölmezse, annesi farklý bir kiþi olan teyzem doðmaz. Annem iyi bir evlilik yapar veya babam aksilik yapmaz. Belki ben de doðmam ama, þu anda yaþamakta olan ben ve teyzem bu durumdan hiç etkilenmez. Belki küçük teyzem de vaktinden önce evlenmez ve kuzenlerim de doðmaz. Bizim yerimize baþka insanlar olur. Yani hayatýn akýþý þu anda olduðundan çok farklý olabilir.

Fakat bu deðiþiklikler yalnýzca o zaman dilimini etkiler. Yaþadýðýmýz an etkilenmez. O zaman diliminde olacak deðiþiklik, ancak bugüne gelene kadar zaman geçtikten sonra bugünü etkiler. Biz de bu arada normal zaman akýþý içinde, daha ileride bir zaman diliminde oluruz. Çünkü zaman ve olaylar, bir teyp bandýna kaydedilir gibi kaydedilmektedirler. Bandýn bir yerinde deðiþiklik yaptýðýnýz zaman, bandýn tamamýnýn deðiþmesini isterseniz, bandýn sonuna kadar kayýt yapmasýný beklemelisiniz. Bant ancak yeni kayýt eskisini sildikçe deðiþir. Çok fazla geriye gitmezsem, benden her an için bir tane Sinan olacaðýndan ben yalnýzca bir zaman aralýðýna ait olan Sinan’ý etkilemiþ olurum. Ama þu andaki durumum bundan etkilenmeyeceði gibi, geçmiþimi de aynen þimdi bildiðim ve yaþadýðým gibi bilirim.

Baþka bir benzetme daha yapayým. Birçok kimse zamaný sakince akan bir ýrmaða benzetir. Bu oldukça doðru bir benzetmedir. Irmaðýn kaynaðý büyük patlamadýr. Ancak bu ýrmak hiçbir zaman bir denize dökülmez. Diyelim ki ben dev bir adamým ve zaman ýrmaðýnýn kýyýsýnda duruyorum. Irmaðýn kaynaðýný görüyorum. Ancak o kadar büyük olmama raðmen nereye döküldüðünü göremiyorum. Parmaðýmý bir yerde suya sokup ýrmaðý bulandýrýyorum, karýþtýrýyorum, köpürtüyorum. Su aktýðý için, zaman geçtikçe parmaðýmý suya soktuðum yerden baþlamak üzere su, suyun aktýðý yöne doðru karýþýr. Parmaðýmý suya soktuðum yere gelen sular, yollarýna karýþarak devam ederler. Karýþmýþ olan sularýn uzunluðu zamanla ne kadar artarsa uzasýn, o noktayý daha önce geçmiþ olan sularda bir deðiþiklik olmaz. Normal akýþýna devam eder. Suyun ilerlemiþ olan yerleri bu karýþýklýktan etkilenmez. Çünkü onlar da zamanla birlikte akýþlarýna devam ederler. Karýþýklýk ilerilere hiçbir zaman yetiþemez. Ýþte zaman da ayný böyle bir davranýþ içindedir. Suyu bulandýrma iþlemini zamanda geri dönüþ ve geçmiþi deðiþtirme kabul edersek yaþanan olaylarýn akýþýndaki deðiþiklik ayný ýrmaktaki karýþýklýk gibi olur.

Dünyamýzýn ve evrenin bir geçmiþi olduðunu biliyoruz; ancak yaþanmýþ bir geleceði olup olmadýðýný bilmiyoruz. Biz bulunduðumuz aný yaþýyoruz. Zamaný gelince sonrasýný yaþýyoruz. Ama þimdi bulunduðumuz anýn sonrasý acaba yaþandý mý? Yani acaba geleceðimiz yaþandý mý? Yani þimdi ýrmaðýn neresindeyiz? Sonunda mý ortalarýnda bir yerlerde mi? Geleceðimiz bir yere kadar gene bizim tarafýmýzdan yaþandýysa, bunu bilemeyiz. Hiçbir þeyin farkýnda olamayýz. Zaman ýrmaðýnýn herhangi bir yerinde noktasýnda olabiliriz. Yalnýzca zamanda yolculuk yapmasýný becerebilecek olanlar bunu bilebilirler.

Amerikan senatosunda uzaylýlarýn olduðu iddialarý var. Aslýnda kanýmca, bu uydurma bir haberdir ama belki de biz bilmeden geleceðimizden geri dönüp bizi yönlendirmeye çalýþan insanlardýr bunlar. Bu olasýlýðý da düþünebilirim. Belki bazý dünyalýlarý alýp, eðitip, geri getiriyorlar. Onlara göre daha önce dünyanýn baþýna gelmiþ, bize göre olabilecek felaketleri önlemeye çalýþýyorlar. Bu pek uçuk bir düþünce gibi görünebilir ama bunu düþünen ilk ve tek insan ben deðilim.

Bundan yüz yýl önce aya gidilebileceðini belki yalnýz Jules Verne düþünebiliyordu. Bu gerçekleþti; þimdi gözler baþka hedeflere dikildi. Fakat Jules Verne ve çaðdaþlarý aya gidildiðini göremediler. O çaðdaþlarý tarafýndan hep uçuk bir yazar olarak anýldý. Wright kardeþler 1910 yýllarýnda ilk uçaðý yaptýlar, otuz yýl sonra jet uçaklarý çýktý; yirmi yýl sonra da aya gidildi. Bu baþ döndürücü geliþme nasýl oldu? Birileri yardým etmiþ olabilir mi acaba?

Her ne kadar, biz zamanýn herhangi bir noktasýnda olabilirsek de bu kayýtýn, bu durmadan akan ýrmaðýn, ilerlemekte olan bir sonu ve bir baþlangýcý olsa gerek. Zaman içinde yolculuk gerçekleþse bile, bir noktadan sonra geriye veya ileriye gitmek olanaksýz olacaktýr. Çünkü henüz öyle bir zaman yaþanmamýþtýr.

Büyük patlama öncesi zamanýn baþlangýcý olarak kabul edilir. Büyük patlamanýn öncesi diye bir zaman da yoktur. O nedenle baþlangýcýn öncesine zaman yolculuðu ile bile gidilemez.

Normal þartlar altýnda düne, hatta yaþadýðýmýz anýn bir an öncesine geri dönemeyiz; fakat dünü tarif edebiliriz. Ne iþler yaptýðýmýzý, ne yemek yediðimizi, hangi sinemaya gittiðimizi anlatabiliriz. Ýnsanlýk tarihini, arkeolojik kazýlara bakarak dünyanýn yaþýný, uzaya bakarak evrenin yaþýný tahmin edebiliriz. Fakat yarýn için böyle bir þey yapamayýz. Yarýn her þey olabilir, hiçbir þey olmayabilir, yarýnýn kendisi olmayabilir. Zaman þeridi içinde nerede olursak olalým, zamanýn ulaþýlamayacak olan bir sonunun olmasý gerek. Zaman yolculuðu ile bile gidilemeyecek bir son.

Zamanda yolculuk olanaklý olsa bile, yaþanmamýþ bir geleceðe yolculuk yapýlamaz. Diyelim ki, bir uzay gemisi, astronotlarý veya kozmonotlarý ile uzayda yolculuk yaparken, dünyada yüz yýl geçiyor; yolcular için ise bir yýl. Yolcular dünyaya döndüklerinde dünyanýn, ayrýldýklarýndan yüz yýl sonrasýný buluyorlar; ama dünya bu yüz yýlý yaþamýþ oluyor. Yolcular ise, dünyanýn yaþadýðý geleceðe yolculuk yapmýþ oluyorlar.

Birçok insan UFO gördüðünü iddia ediyor. Belki gerçekten de görmüþlerdir. Bu konudan UFO haberlerinde söz etmiþtim. Orada sözü geçen adamlar, canlýlar baþka bir dünyadan gelmiþ olabilecekleri gibi, bizim kendi geleceðimizden de gelmiþ olabilirler. Bunlar belki kendilerini tanýtmadan bazý savaþlara bile katýlmýþlardýr. Yüksek teknolojileri sayesinde savaþýn seyrini deðiþtirmiþlerdir. Belki bazý savaþlarý çýkarmýþlar, bazýlarýnýn çýkmasýný engellemiþlerdir. Bazýsýna da hiç müdahale etmemiþ ve: “Yesinler birbirlerini.” demiþ olabilirler. Dikkat edilecek olursa, þimdiye kadar yapýlan savaþlarýn tümünü, teknolojisi yüksek olan taraf kazanmýþtýr. Gerçekte bütün savaþlarýn galibi kahramanlýk deðil teknolojidir.

Ýleride nükleer bir savaþ çýksa ve insanlar birbirlerini yok etmiþ olsalar, geleceðimiz olmayacak ve dünyanýn ekolojik dengesi bozulacak demektir. Böyle bir olasýlýðý ortadan kaldýrmayý, geleceðimizi bilen torunlarýmýzýn torunlarý veya uzaylý dostlar kendilerine görev saymýþ olabilirler. Keþke böyle bir þey olmuþ olsa deðil mi? O zaman yaþantýmýz ve dünyanýn geleceði garanti altýnda olurdu.

Diyelim ki dünya patladý ve yok oldu. Geçmiþten gelenler böyle olduðunu gördüler ve geri dönüp geleceði deðiþtirmeye karar verdiler ve deðiþtirdiler. Patlayan dünya ne olur? Deðiþtirmeye baþladýklarý anýn bir an sonrasý ayný kalýr. Öyle ise patlayan dünya gene patlar mý? Ben þimdi yaþýyorum. Geçmiþi tekrar yaþayamam. Peki geçmiþteki dünyamýz yok olmuþ olsa ben nasýl bilebilirim?

Yanýt: Bilemem. Geçmiþimi nasýl biliyorsam gene öyle bilirim. Zaman geçtiði için yerimde durmuyorum. Ayrýca bir geçmiþ yaþadýðýma göre, patlamamýþ bir geçmiþim var demektir. Biri gidip patlatmadýðý sürece yerinde kalýr. Gelecekte patlayan dünya ise patlama sonrasý neler olur, yaþanýrsa onu yaþar. Fakat zaman yolcularý tarafýndan gelecek deðiþtirilirse, zaman geçtikçe patlamanýn – sonrasý deðil fakat – izleri silinir. Zaman geçtikçe sonrasý da silinir. Patlamada ölen insanlar bunu bilemez. Patlama önlenirse ölmezler.

Burada çok önemli bir soru çýkýyor önümüze: Maddenin sorgulanmasý. Zaman geçtikçe, zamanla birlikte madde yeni zamana transfer olur. Zamanda yolculukta madde, geçen zamana uygun olarak transfer olmaz; ya gerisinde kalýr, ya ilerisine gider. Zaten bütün sorun da bundan çýkýyor.

Bir düþünceye göre, bazý amerikan filmleri, insanlarý uzaylýlarýn veya gelecekten gelen torunlarýmýzýn varlýðýna alýþtýrmaya çalýþmaktalar. Bu filmlerde zaman yolculuklarý, uzaylýlarýn pek de kötü varlýklar olmadýklarý bir kýsmýnýn aynen bizim gibi canlýlar olduklarý, bir kýsmýnýn ise insandan farklý özellikler taþýdýðý anlatýlýyor; günün birinde onlarla karþýlaþýrsak þok olmayalým diye. Belki de bu filmleri çevirenler yalnýzca benim gibi düþünüyorlar.

Bu konuyla ilgili olarak, þimdiye kadar gördüðüm filmlerden bir derleme yaptým. Bu filmler ayný zamanda, zamanda yolculuðun nasýl bir þey olduðunu da anlatmaya çalýþýyor. Fakat bu filmlerde geçen bazý düþünceler, benim daha önce anlattýðým akan ýrmak veya bant kaydý örneklerine uymuyor. Bunlarý yorumlarýyla birlikte aktarmaya çalýþacaðým. Bana göre bu filmlerde, hem olabilecek hem de olamayacak þeyler var.

Nimitz

Film 1979 yýlýnda çevrilmiþ. Nimitz, filmde ve gerçek yaþantýda bir amerikan uçak gemisinin ve ikinci dünya savaþý sýrasýnda görev yapmýþ bir amerikan amiralinin adý. Kirk Douglas bu geminin kaptanýný, Martin Sheen sivil bir gözlemciyi oynuyor. Zamanda yolculuðu saðlayan þey, bilinmeyen bir doða olayý.

Fim özetle þöyle: Uçak gemisi Nimitz, bir limandan ayrýlýp Pasifik okyanusunda, Hawai adasý ve Pearl Harbour yakýnlarýnda yol alýrken, bilmedikleri ve anlayamadýklarý girdap þeklinde bir hava olayýna yakalanýyorlar. Gündüz vakti her yer kararýyor; fýrtýna gibi bir þey oluyor. Ortalýk yeniden aydýnlandýðýnda ve herþey normale döndüðünde, kendilerini gene Pasifik okyanusunda fakat, Japonlarýn Pearl Harbour baskýnýnýn bir gün öncesinde buluyorlar. Bunu radyo yayýnlarýndan ve geminin iletiþim araçlarýndan anlýyorlar. Bir takým olaylar olduktan sonra, radarda yaklaþan japon donanmasýný görüyorlar ve kaptan savaþmaya karar veriyor. Jetler havalanýyor fakat, buna fýrsat bulamadan girdaplý hava olayý yeniden oluyor ve kendi günlerine geri dönüyorlar; havada uçan jetleriyle birlikte. Uçak gemisi geçmiþe gitmesine karþýn, geçmiþte olan, hiçbir olayý deðiþtiremeden geri dönüyor.

Fakat oradayken yalnýz onlarýn bilebildiði, dýþ dünyanýn haberdar olamadýðý bazý þeyler yapabiliyorlar. 1979 un iki süper jet uçaðý, iki japon pýrpýr uçaðý ile karþýlaþýyor ve onlarý düþürüyor. Japon pilotlar UFO görmüþ gibi oluyorlar. Onlara göre en geliþmiþ teknolojiyle yapýlmýþ pervaneli uçaklarýn içinde düz uçuþtayken, yanlarýndan bir dakikada beþ kez geçebilen, pervaneleri olmayan, kanatlarý hýzýna göre katlanýp þekil deðiþtiren roket atabilen bu þey baþka ne olabilir ki?

Tarihi deðiþtirmemek gerekir düþüncesi ile, japonlar tarafýndan teknesi parçalanan bir amerikan senatörü ve sekreterini bir adaya býrakmak istiyorlar. Ama aksilikler bitmiyor; birkaç gemi personeli ölüyor; bir helikopter parçalanýyor; gemiyle gelen bir asker senatörün sekreteri ile bir adada kalýyor ve gemiye dönemiyor. Sekreter bayanýn köpeði ise gemide kalýyor.Uçak gemisi ikinci kez girdap içine girip gününe ve çýktýðý limana geri döndüðü zaman, limanda zengin ve yaþlý bir karý koca çiftin gemiyi beklediðini görüyoruz. Kadýn gemiden inen köpeði kucaklýyor. Bu karý koca, Pasifik adasýnda kalan kadýn ve erkek deðil miymiþ? Kadýn köpeðinin gemiyle geleceðini bildiði için limanda bekliyormuþ.

Yorum: Zamanda yolculuk yapýlabileceði varsayýmýna raðmen, böyle bir köpek bulma olayýnýn gerçekleþmesi ilk seferde olanaksýzdýr. Çünkü ilk sefer için, geminin gitmiþ olduðu geçmiþ, kendilerinin yaþamýþ olduklarý geçmiþ deðildir. Onlarýn o deðiþikliklerden hiçbir þekilde haberleri olamaz. O zaman, yaþanmýþ ve kayýt edilmiþ olan zaman bandýnýn veya ýrmaðýnýn gerilerde kalmýþ bir aralýðýdýr. O aralýðýn deðiþmesiyle kendi yaþamýþ olduklarý geçmiþ deðiþmez. Fakat deðiþiklik olduktan sonra, ýrmak 1979 yýlýna kadar aktýysa, iþte o zaman bu olay olabilir. Geminin ikinci bir sefer yapabilmesi için aradan 37 yýl geçmesi gerekirdi. Yaþlý karý koca limanda bekliyor durumda olduklarýna göre bu 37 yýl geçmiþtir. Ayrýca birinci seferi ve köpeklerinin gemide olacaðýný biliyorlar.

Gemidekilerin tarihi deðiþtirmemiþ olma iddiasýna raðmen, bal gibi tarihi deðiþtirmiþlerdir. Çünkü 1979 yýlýnda, gemi limandan ayrýlmadan önce, adada sekreterle kalan askerden, biri yaþlý olmak üzere iki tane vardý. Ayný zaman dilimi içinde bir kiþiden iki tane olmasý, zaman yolculuðu yaþayan biri için olasýdýr. Ýki ayný kiþiden yaþlý olaný, genç olanýn bütün yaþamýný, ne iþ yaptýðýný, nerede oturduðunu, biliyordu. Onunla hiç temas kurmadýysa ve onu yolculuk konusunda uyarmadýysa, kendi kendine büyük ayýp etmiþ demektir.

Filmin yaklaþýmlarýný düþününce, benim anladýðým zaman modeline çok iyi uyduðunu görüyorum. Filmin kuruluþundaki tek yanlýþlýk, bu zaman yolculuðunun normal yaþamýmýzdaki olaylarda olduðu gibi, yalnýz bir kez, bir anda olabileceði, bir daha da deðiþmeyeceði varsayýmýný kabul etmesi. Halbuki, böyle bir görüþe giriþince, bakýþ açýsýnýn da daha geniþ olmasý gerekirdi.

Bu olay, senaryoyu yazan kiþinin dediði gibi olsaydý neler olurdu? Diyelim ki Savaþý önlemek ya da kazanmak için japon baskýnýna müdahale ettiler ve o an için Pearl Harbour baskýný olmadý. Zamanlarýna 37 yýl geçmeden kendi zamanlarýna dönebilmiþ olsalardý, hiçbir þeyin deðiþmemiþ olduðunu göreceklerdi. Yani kendi zamanlarýnda baskýn yapýlmýþ olarak bilinecek, adada býraktýklarý asker ve sekreter de limanda onlarý bekliyor olmayacaktý.

(Üçüncü türle) Yakýn Ýliþkiler (Close Encounters with the third kind)

Sinema ustasý Stephen Spielberg’in bir filmi. Oyuncu Richard Dreyfuss. Zamanda yolculuðu saðlayan þey bir uçan daire.

Film özetle þöyle: Dünya dýþýndan gelen canlýlar, insanlarla baðlantý kurmak istiyorlar. Daha önce (?) geçmiþe gitmiþler oradan bazý amerikan pilotlarýný uçan daireye almýþlar. Bunun gibi insan aklýnýn alamayacaðý bir takým iþler yaptýktan sonra, bazý insanlara telepati yoluyla nerede bulunacaklarýný bildiriyorlar. Ýliþki kurulanlardan biri olan kahramanýmýz da, ailesiyle bozuþmak pahasýna ve binbir güçlükle buluþma yerine gidiyor. Amerikan ordusunun da bu iþten haberi var; orada müzikle anlaþýlacak bir düzen kuruluyor. Uzaylýlar orada birçok insan içinden kahramanýmýzý seçiyorlar; alýp götürüyorlar.

Filmi zamanda yolculuk bakýmýndan incelersek, bakalým neler olmuþ. Uzaylýlar kahramanýmýzý götürürken, daha önceki zamanlarda topladýklarý insanlarý da indiriyorlar. Bunlarýn içinde, ikinci dünya savaþýndan pilotlar var. Uçan daireden inerken, yetkili birine künyelerini okuyorlar. Þaþkýn ve ne olup bittiðini anlamamýþ durumdalar. Bu pilotlar, uçaklarý ile birlikte savaþ sýrasýnda kaybolmuþlar. Zamanýnda kayýtlara öyle geçmiþ. Böyle bir durum olabilir. Önceki filmde köpeðin baþýna gelenler, pilotlarýn ve uçaklarýnýn baþýna gelmiþ. Zaman yolculuðu yapmasýný bilen akýllý canlýlar onlarý almýþlar; zamanlarýnýn ilerisine taþýmýþlar. Ama onlarý kendi zamanlarýna býrakmamakla biraz ayýp etmiþler; çünkü bu durumda pilotlar yakýnlarýný ya bir daha göremeyecekler veya ihtiyarlamýþ olarak görecekler. Yakýnlarý da bu yüzden üzülmüþlerdir; çünkü filmin baþýnda uçaklarý bulunmuþtu ve pilot kabinlerinde eþ ve çocuklarýnýn fotoðraflarý vardý. Nedense uzaylýlar pilotlarý zamanlarýna býrakmýyorlar; bize göstermek için herhalde.

Bu film de öncekinde olduðu gibi, bu olaylarýn yaþanabilmesi için, pilotlarýn uçan daireye bindikten sonra dünyada 50 yýlýn geçmiþ olmasý gerekir. Yoksa pilotlarýn kaybolduðu kayýtlara geçemezdi.

Kozmos

Bu bir film deðil; bilimsel bir dizi. Bu dizinin konusu zamanda yolculuk ve görelilik kuramý. Yýllar önce Ankara’da Kavaklýdere’deki Türk – Amerikan Kültür Derneðinde izlemiþtim. Üzerinden çok zaman geçti. O günden bugüne yeni buluþlar yapýldý; yeni kuramlar üretildi ama, bence bilimde, bilinenlerin tanýtýlmasýnda bir kilometre taþý olarak yerini koruyor.

Bu dizinin deðindiði en önemli konu, yaþadýðýmýz geçmiþimizin her aný için bir ben olduðu idi. Diyelim ki dün bir film izledim. Bu filmi izlemiþ olan ben, dünkü zaman dilim içinde filmi izlemeðe devam ediyor. Yani, þu anda, dün bir film izlemiþ (veya izlemekte olan) olan bir ben var. Yýllar önce öðrenci olan bir ben, hala okulu bitirmeye çalýþýyor. Zamanda yolculuk yapar da geçmiþe dönersem, orada baþka bir iþle meþgul olan kendimi bulacaðým.

Bu dizinin deðindiði bir baþka konu, uzayda üç boyutun ötesinde, algýlayamadýðýmýz baþka boyutlarýn olduðu idi. Biz üç boyutlu olduðumuz için ve baþka da bir boyut bilmediðimiz için, üçten fazla olan diðer boyutlarý algýlayamýyormuþuz. Bunun içinde þöyle bir örnek verdi: Ýki boyutlular dünyasý olsaydý, iki boyutlu olanlar üçüncü boyutu algýlayamazlardý. Üç boyutlu maddelerle iliþkisi ise, üç boyutlu maddenin ancak iki boyuta giren bölümü ile olabilirdi. Bir elma üç boyutludur. Üç boyutlu olan elmayý kesip iki boyutlu olan bir kaðýt üzerine bastýrýrsanýz, elmanýn kaðýt üzerinde bir izi çýkar. Dünya bir kaðýt ise eðer, orada yalnýzca elmanýn kaðýda çýkan izi algýlanabilir.

Terminator I

Arnold Schwarzenegger baþrolde. Güzel bilim – kurgu filmlerinden biri. Zamanda yolculuðu saðlayan þey, canlý olmayan hiçbir þeyi geçirmeyen ve geri dönüþü olmayan bir zaman kapýsý.

Film özetle þöyle: Dünyanýn yaþanmýþ geleceðinden üzeri canlý dokuyla kaplý bir robot ve bir insan gelir. Duygusuz robot (Arnold Schwarzenegger) bir kadýnýn peþindedir. Ýnsan da o kadýný kurtarma çabasý içindedir. Film kadýný öldürme ve hayatta tutma mücadelesi ile geçer. Bu insanla robotun geldiði zamanda, yani gelecekte, robotlar insanlara baþkaldýrmýþ, insan soyunu yok etmek için savaþmaya baþlamýþlar. Ýnsanlar da ilk þoku üzerlerinden attýktan sonra kendilerini savunmaya baþlamýþlar. Ýnsanlarýn lideri çok iyi bir savaþçý olduðu için, zamanla insanlar robotlara karþý baþarý saðlamaya baþlamýþlar. Henüz doðmamýþ olan liderin annesi iþte bu kadýndýr. Robotun amacý, kadýný öldürmek, böylece liderin doðuþunu engellemek. Kadýn ölürse lider doðmayacak ve insanlar robotlara karþý büyük bir darbe yiyeceklerdir.

Kovalamaca baþlar. Bir ara kadýn gelecekten gelen adamla bir gece geçirir ve kadýn hamile kalýr. Kovalamacanýn sonunda adam ölür ama robot da yok olur. Filmin sonunda kadýn doðacak olan çocuðuna, yani geleceðin liderine zamaný geldiðinde babasýný göndermesini, aksi takdirde doðamayacaðýný bildiren bir mektup yazar.

Yorum: Üzerinde canlý dokular bulunan robotun (cyborg, sibernetik organizma) gelip kadýnýn ve dünyanýn geleceðini deðiþtirme çabasý ve adamýn karþý koymasý çok normal. Burada gelecek bilerek deðiþtirilmeye çalýþýlýyor. Çünkü bu mümkündür. Fakat burada gerçekleþmesi mümkün olmayan bir kýsýr döngü var. Liderin babasý, onun kendi zamanýndan bir kiþi. Bu olamaz; çünkü gelecekten geçmiþe gitmek ve yaþananlarý deðiþtirebilmek için, olaylarýn en az bir kez yaþanmýþ olmasý gerekir. Gelecek, birinci yaþanýþýnda henüz bir geleceði olmadýðý için oradan kimse gelemez. Liderin babasý onun kendi zamanýndan biri olamaz. Çünkü o zamana gelindiðinde henüz geriye kimse gitmemiþken kendisi oradadýr. Yani babasý annesinin zamanýndan biri olmuþtur bile.

Gelecekten birinin geçmiþe dönüp bir kadýný hamile býrakmasý mümkündür. Fakat doðacak olan çocuk yeni bir çocuktur annesi geleceði yaþamýþ olduðu halde, kendisi yaþamamýþtýr. Yani bu çocuk kadýnýn ileride lider olacak olan çocuðu olamaz. Ancak kadýnýn baþka bir çocuðu olabilir. Lider belki de o çocuk olur. Kadýnýn baþka çocuðu olmazsa, lider gene hiç doðmayabilir. Bu noktada kadýn ölmese de zaman ýrmaðýnda su bulandýrýlmýþtýr ve gelecek deðiþmiþtir artýk. Zaman önceden yaþandýðý gibi, zaman bandýna kaydedildiði gibi olamaz. Yani robot amacýna ulaþmýþ olur. Fakat bu durum gelecekte yaþamakta olanlarý etkilemez. Onlar bunu bilmezler. Gelecekteki olaylarýn deðiþmesi için yaþandýðý kadar sürenin geçmesi gerekir.

Burada da zaman düþünülürken hatta onu deðiþtirmeyi planlarken bir ayný anlýlýk olacaðý yanýlgýsýna düþülüyor. Sanki iki zaman ayný anda, farklý boyutlarda yaþanýyormuþ gibi düþünülüyor. Ýnsanlarýn zamanda yolculuðu da bu iki boyut arasýnda, sanki Ankara’dan Ýstanbul’a yolculuk yapýyormuþ gibi ele alýnýyor.

Terminator II

Arnold Schwarzenegger gene baþrolde, gene ayný yapýda bir cyborg, ancak bu kez insanlarýn hizmetinde. Zamanda yolculuðu saðlayan þey de ayný özelliklerde. Bu kez bir robot daha geliþmiþ bir robota karþý.

Konusu özetle þöyle: Kadýn (Sarah Connors) çocuðunu doðurur. Kadýný öldüremediklerini - nasýl anladýlarsa - anlayan robotlar, daha ileri bir zamandan daha geliþmiþ bir robotu (sývý metal) geçmiþe gönderirler. Peþinden de iyi robot gelir. (Nasýlsa yolculuklar tam dengi dengine geliyor. Gelmese film olmazdý) Lider olacak çocuk 10 – 11 yaþlarýna gelmiþ, devlet tarafýndan bir aileye evlatlýk olarak verilmiþtir. Çünkü annesi de deli diye akýl hastanesine konmuþ, azýlý hasta muamelesi görmektedir. Kötü robot bu kez kadýnýn yerine çocuðun peþine düþer ama baþarýlý olamaz. Bu arada önceki robottan arta kalan bir kol ve bir chip özel bir yerde korunmakta, bunlar örnek alýnarak bir robot yapýlmaya çalýþýlmaktadýr. Lider olacak çocuðun annesi, akýl hastanesinden iyi robotun yardýmýyla kurtulur ve bu kez kendisi geleceði deðiþtirmek ister. Kol ve chip üzerinde çalýþan araþtýrmacýyý öldürmeye kalkar ancak adama kýyamaz. Sonra herkes hep birlikte gidip kol ve chip’i yok ederler. Ýyi robot, insanlara kol ve chip üzerine yeni bir ipucu býrakmamak için, kendi kendini de yok eder.

Yorum: Burada da birinci filmde olduðu gibi bir kýsýr döngü yaþanýyor. Bir robot kolunun taklit edilebilmesi için önce yapýlabilmesi gerekir. Burada kýsýr döngü, öncekine göre daha belirgin bir þekilde görünüyor. Ýnsanlar bu kol ve chip’i örnek olarak kullanacaklarsa, gelecek gene deðiþtirilmiþ demektir. Çünkü bu kol ve chip bulunduðu (icat anlamýnda) zamana deðil, biraz daha önceki zamana dönmüþ oluyor. O sýrada henüz bilinmediði için üzerinde çalýþan kiþiler için bir örnek oluþturuyor. Kol ve chip’in gelmesiyle, uzak gelecek, yani robot savaþlarýnýn yapýldýðý gelecek deðil, (çünkü nasýl olsa robotlar icat edilecek) yakýn gelecek, yani robotlarýn icat edildiði gelecek, biraz öne alýnmýþ oluyor. Uzak geleceði deðiþtirmek için kol ve chip’in ortadan kalkmasý yetmiyordu. Nitekim bunu bilen araþtýrmacý bütün çalýþmalarýný yok etti. Daha sonra da öldü. Böylece gelecek iyice deðiþmiþ oldu. Ýyi robotun kendini yok etmesi robotlarýn icat edilmesini deðil, zamanýndan önce icat edilmesini engelledi, o kadar. Fakat bu durum gelecek zamanda yapýlacak olan savaþlarý durdurmadý. Üstelik o zamanda yaþayanlarýn bu olaylardan hiç haberleri olmadý.

Filmin akýþý içinde, kahramanlarýmýz bir gece yolculuðu yaparlarken, Sarah Connors (kadýn kahraman), yola bakýp kendi kendine mýrýldandý: “Zaman, gece aldýðýmýz yol gibidir. Onu kat ettikçe, tarih olur.”

Bu iki filmde, gelecekten gelen varlýklara sanki baþka bir ülkeden gelmiþ kiþiler gibi davranýlýyor. Örneðin, birinci filmde robot telefon fihristine bakarak kadýnýn yerini buluyor. Birinci filmle ikincisi arasýnda, çocuðun yaþý kadar, yani 11 – 12 yýllýk bir süre farký var. Çocuk doðuyor ve büyüyor. Gelecek ve bugün öyle eþzamanlý gidiyor ki, bu süre gelecekte de geçmiþ; yeni robotlar yapýlmýþ, yeni teknolojiler kullanýlmýþ, savaþýn biçimi deðiþmiþ, insanlar yeniden robotlarý kullanmaya baþlamýþlar. Halbuki kiþiler, robotlar yer deðil “zaman” deðiþtiriyorlar. Tam olarak geçen zamana denk gelen zamana dönmek gibi bir zorunluluk yok ki. Ayný robotlar bir önceki filmdeki zamana dönebilirlerdi. Ýkiþer ikiþer saf tutup savaþabilirlerdi.

Ayrýca iyi robotu gönderen insanlarýn haber alma teþkilatý çok iyi gibi görünüyor. Çünkü makinalarýn kötü robotu hangi yýl, gün ve saate gönderileceðini öðrenip kendi adamlarýný ve robotlarýný o yýl, gün ve saate gönderiyorlar. Burada gene bir çeliþki var. Ýnsanlarýn bu kadar iyi haber alabilme olanaklarý varsa, iyi robotu 10 gün, 1 ay öncesine gönderebilir, ve daha iyi tedbir alabilirlerdi. Ayný güne göndermeleri gerekmezdi. Gerçekte olsaydý böyle olurdu.

Zaman Çizgisi

Oyuncu: Kris Kristofferson. Çok ilginç bir film. Tamamýný izleyemedim ama yeterli mesajý aldým. Zaman yolculuðunu saðlayan þey bir kapý. Dünyanýn geleceðinden gelip zaman deðiþtirmek isteyen insanlar, bir kontrol kulesinden telsizle zaman kapýsýnýn açýlmasýný istiyorlar. Kapý belirince onlar da zaman deðiþtiriyorlar. Zaman yolcularý dünyanýn geleceðinden geliyor.

Konusu þöyle: Gelecekte, canlýlýðýn yok olma tehlikesiyle karþý karþýya kalan insanlar, bu durumdan kurtulmaya çalýþýyorlar. Bunun için geçmiþten insan ithal etmeyi düþünüyorlar. Fakat bunu yaparken geçmiþi ve yaþananlarý deðiþtirmemek zorundalar. Çünkü geçmiþin deðiþtirilmesi bulunduklarý zamanda paradoksa yol açýyor. Bu da yok olma sürecini hýzlandýrýyor. Gelecekte yaþayan insanlar bu sorunu çözmek için ilginç bir yöntem buluyorlar. Ýthal edecekleri insanlarý – müdahale etmezlerse – kazalarda ölecek olan insanlardan seçiyorlar. Kazalar içinde de en elveriþli olaný uçak kazalarý olarak görüyorlar. Kaza olmadan önce insanlarý geleceðe götürüp, kendi zamanlarýnda onlara ikinci bir yaþam þansý tanýyorlar. Yerlerine de manken býrakýyorlar. (Kendilerinin zamanýn ucunda olduklarýný sanýyorlar. Olmasalar ayný mantýkla, ondan sonraki zaman için paradoks olacak.)

Fakat olaylar istedikleri gibi geliþmiyor. Hostes kýlýðýna girmiþ bir ileri zaman dünyalý, bayýltýcý ve – ne yazýk ki – patlayýcý özelliði olan silahýný, bir kurtarma eylemi sýrasýnda uçaðýn içinde düþürüyor. Bu silah, önce kazadan sað kurtulmasý gereken bir çocuðun, sonra da baþkalarýnýn eline geçiyor. Silah kazayla patlýyor ve ölmemesi gereken insanlar ölüyor. Böylece doðmasý gerekenler doðmayacaðý için ve onlarla ilgili bir sürü nedenle, gelecek deðiþmiþ oluyor. Gelecek paradoks depremlerine kurban gidiyor ve dünyanýn sonu geliyor.

Yorum: Film ilginç ama zamanda yolculuk olayýnýn iyice suyu çýkmýþ durumda. Bu filmde de önceki filmlerde olduðu gibi eþ zamanlýlýk sürüyor. Hostes cep telefonuyla (bu film gösterildiðinde cep telefonlarý yoktu) zaman kapýsý istiyor. Bunu bir tarafa býrakalým. Benim düþünceme göre filmdeki gibi geçmiþ deðiþtirildiði için gelecekte bir paradoks depremi denen þey olmaz. Çünkü akan ýrmak görüþüne göre, geçmiþin deðiþtirilmesinden gelecekte yaþayanlarýn hiç haberi olmaz. Onlar geçmiþin her zaman bildikleri gibi olduðunu düþünürler ve geçmiþte olacak olan deðiþiklikler onlarýn yaþantýsýný etkilemez. Ayrýca hostes silahýný düþürdüðü zaman onu býrakýp gitmek zorunda deðildi. Geçmiþte biraz daha geriye dönüp silahý alabilir ve hatasýný düzeltebilirdi. Tabi o zaman da film olmazdý. Bu film de geçmiþin deðiþtirilemeyeceðini, fýrsat kaçýnca bir daha yakalanamayacaðýný düþünen kiþilerin çevirdiði bir film.

Burada hoþ olan þey, ölecek olan insanlara baþka bir zamanda yeni bir yaþam þansý vermek. Zamanda yolculuk mümkünse, bu da mümkündür.

Maymunlar Cehennemi

Oyuncu: Charlton Haeston ve konuþabilen akýllý maymunlar. Zaman yolculuðunu saðlayan þey, bir uzay gemisi. Ýnsanlar bu kez, bilmeden dünyanýn geleceðine gidiyorlar.

Film özetle þöyle: Bir uzay gemisi, bir gezegene mecburi iniþ yapýyor. Gezegende, akýllý maymunlar birkaç gruba ayrýlmýþlar; ilkel uygarlýklar kurmuþlar. Burada konuþmasýný bilmeyen insanlar var ve bunlar maymunlara köle olmuþlar; kilit altýnda tutuluyorlar. Sað kalan kahramanýmýz astronot, birçok badire atlattýktan sonra, bir deniz kýyýsýnda, þu anda New York’ta bulunan hürriyet heykelinin parçalanmýþ kalýntýlarýyla karþýlaþýyor. Ýndiði gezegenin dünya olduðunu, insanlarýn uygarlýðý yok ettiklerini anlýyor; insanlara lanetler yaðdýrýyor, sövüp sayýyor. Daha sonra maymunlarýn biraz daha medeni ve akýllý olanlarý ile iþbirliði yapýyor.

Yorum: Zamanda yolculuk bakýmýndan, doðru bir yaklaþýmý var. Fakat uzayda nasýl kaybolmuþlarsa, indikleri gezegenin dünya olduðunu anlamýyorlar. Yaklaþýrken kara biçimlerini de mi göremediler? Demek ki dünya tanýnmayacak kadar deðiþmiþ. Evrimin bu kadar ilerleyebilmesi için dünyanýn bu hale gelmesi için ne kadar bir süre geçmiþ olabilir? Binlerce ve binlerce yýl mý? Yüzbinlerce yýl mý? Milyonlarca yýl mý? Ýnsanýn 1,8 milyon yýldýr dünya üzerinde göründüðünü ve bugün ilk insanlarýn izlerini alabildiðimizi düþünecek olursak, daha az bir süre geçmiþ olmamasý gerekir. Çünkü bu durumda eski (yani þimdiki) uygarlýktan daha fazla iz kalýrdý. Kala kala parçalanmýþ bir hürriyet heykeli kalmýþ. Diðer taraftan, bu heykel tamamiyle ortadan kaybolmadan kalabilmiþ. Öyle ise milyar yýl kadar uzun bir süre de geçmemiþ. Hatta bu süreyi daha da indirebilirim. Dinozor fosilleri 65 milyon yýl öncesinden kaldýðýna göre, geçen süre bundan daha kýsa olmalý. Yoksa en azýndan bozulurdu. Bu heykelin yüzü, ayan beyan saðlam bir þekilde duruyordu. Binlerce yýl öncesinden kalma kral mezar taþlarý, topraða gömülü ise, bozulmadan durabiliyorlar. Deðilse, hýzlý sayýlabilecek bir bozulmaya uðruyorlar. Bu durumu düþünürsek sürenin daha da kýsa olmasý gerekir. Fakat bu durumda, bu kadar kýsa sürede, insanlarýn ve maymunlarýn nasýl böyle evrim geçirebildiklerini ve dünyanýn nasýl tanýnmayacak kadar deðiþtiðini açýklamak çok zor. Sonuç olarak bu da yalnýzca bir film olmuþ. Böyle bir þeyin gerçekten olmasý olanaksýz.

Bu filmin devamý niteliðinde birkaç film daha çevrildi ve gösterildi. Maymunlar Cehenneminden Kaçýþ, Maymunlar Cehennemine Dönüþ vs. Bunlarýn bir tanesinde maymunlarýn nasýl akýllý maymun olduklarý anlatýlýyor. Bu filmde akýllý maymunlar geçmiþe dönüyorlar. Yavrularý orada büyüyor ve akýllý maymun oluyor. Burada da ayný terminator I - II de olduðu gibi bir kýsýr döngü var. Akýllý maymun geçmiþe dönüyor ve kendi kendisini yaratýyor. Böyle bir þey mümkün olamaz. Maymunun geleceði yaþayabilmesi için önce bir geçmiþinin olmasý gerekir. Yani kendini yaratmadan önce evrimle, mutasyonla bir þekilde ortaya çýkmýþ olmasý gerekir. Yoksa bu þekilde olursa, ayný mantýktan giderek: “Ýnsanlýk çok ilerledi; zamanda yolculuk yaptý; kendi kendini yarattý ve bugünkü uygarlýðý kurdu.“ diyebiliriz. Ama bu olmaz.

Peggy Sue Evleniyor

Oyuncu: Kathlene Turner. Zamanda yolculuk aracý, bir yatak!

Konusu þöyle: Kocasýndan, yaþamýndan hoþnut olmayan ve boþanmayý düþünen bir kadýn, (Peggy Sue) yataðýnda yatarken birdenbire kendisini evlenmeden önceki zamanda buluyor. Öðrenci olduðu ve naylon çorabýn olmadýðý bir zaman. Birkaç hoþ olaydan sonra, Peggy evlendiðini bildiði kiþiyle, herþeye raðmen ve bile bile – ona göre – yeniden evleniyor. Sonra kendisini gerçek zamanýnda buluyor ve eskisine göre daha mutlu hissediyor; sýkýntýlarý diniyor.

Yorum: Zamanda bedenin deðil de bilincin yolculuk yapmasý tamamý ile fantezi. Çünkü çevresindekiler ona eski Peggy olarak davranýyorlar ve yadýrgamýyorlar. Yani yalnýz bilinci zaman deðiþtiriyor ve geçmiþ zamandaki bedenine giriyor. Peki o zamanki bedeninin bilncine ne oluyor? Belli deðil. Bilinç daha sonra gerçek zamanýna dönüyor. Herhangi bir kesinti yok. Umarým eski zamandaki bilinci de bedenine geri gelmiþtir. Fakat öyle olsa bile bu bilinçte bir kesinti söz konusu. Çünkü, gelecekteki bilincinin bir süre için bedenine hakim olmasý nedeniyle, kendisi o sürede tatil yapmýþ durumda bulunuyor. Bedenine hakim olduktan sonra, “Ner’deyim ben?” diyerek korkuyla uyanmýþ, dahasý kendisini bir adamla evli olarak bulmuþtur. Kimbilir, belki hoþuna gitmiþtir. J

Yarýn Dündür

Oyuncular: William Shatner (Kaptan Kirk), Leonard Nimoy (Mr. Spock) ve Atýlgan mürettebatý. Bir uzay yolu macerasý. Zaman yolculuðu nedeni, bir þok dalgasý.

Konusu þöyle: Uzayda oluþan bir þok dalgasý nedeniyle, Atýlgan uzay gemisi bütün mürettebatýyla birlikte, bu uzay yolu filmlerinin çevrildiði zamana gidiyor. Dünyanýn tam tepesinde, amerikan semalarýnda þok dalgasýný atlatýp gözlerini açýyorlar. Araç arýzalandýðý için hemen dünyadan uzaklaþamýyorlar. Bu sýrada bir amerikan jet pilotu Atýlganý görüyor. Merkezine rapor ediyor ve tam onlara ateþ edecekken, pilotu öldürmemek için Atýlgana ýþýnlamak zorunda kalýyorlar. Sonra pilotun rapor ettiði kayýtlarý silmek istiyorlar. Ama gene iþler istedikleri gibi gitmiyor. Dünyaya inip kayýtlarý silerken, onlarý gören güvenlik görevlisini de almak zorunda kalýyorlar. Pilot ve güvenlik görevlisi atýlganda kalsa, gelecek deðiþmiþ olacak. Onlardan doðacak olan çocuklar doðmayacak. Bunu yapmak istemiyorlar. Býraksalar görülmüþ olduklarý bilinecek. Bu sýrada Mr. Spock imdada yetiþiyor. Uzayda uðradýklarý þokun nasýl olduðunu anlýyor ve aynýsýný kontrollü olarak kendisi yaptýrabiliyor. Önce görüldükleri zamanýn öncesine dönüyorlar. Pilotu jet kabinine, güvenlikçiyi de görülmeden önceki zamana, üstelik eski bedenlerinin içine býrakýyorlar. Zaman o zaman olduðu için hiçbiri gördüklerine dair bir þey hatýrlamýyor. (?) Bütün kayýtlar siliniyor. Atýlgan da yaptýklarý zaman yolculuðu keþfi sayesinde, ilerideki kendi zamanýna dönebiliyor. (Back to the future; geleceðe dönüþ)

Yorum: Bu filmde üç kez zaman yolculuðu yapýlýyor. Önce yanlýþlýkla zamanda yolculuk yapýyorlar. Sonra Atýlgana aldýklarý iki kiþi için zamanda yolculuk yapýp onlarý kendi bedenlerine ýþýnlýyorlar. Sonunda da kendi zamanlarýna gidiyorlar.

Bu kez, yolculuðun bir yerine kadar bedenler var. Ama bir yerden sonra bedenler deðil, yalnýz bilinç yolculuk yapýyor. Hatta bilinç de yolculuk yapmýyor; bir þey hatýrlamayacaðý için yok oluyor. Yani adamlar tamamen yok oluyorlar. Böyle bir yolculuk gerçekten olabilseydi, - mantýklý olaný - adamlarý Atýlgana aldýktan sonraki bir zamana geri göndermek olurdu. Yoksa pilot kabininde, birinci pilot atýlgana ýþýnlanana kadar iki pilot üst üste binerlerdi. Güvenlikçi de ýþýnlanacaðý zamana kadar geçen süre içinde kendisinin bir kopyasýný görüp ikinci bir þok yaþardý. Bu adamlar öncekilerin ilerideki zamanda devamý olduklarý için, öncekiler atýlgana ýþýnlanýnca kendilerinden gene birer tane kalýrdý. Böylece sorun kalmazdý. Yaþadýklarýný hatýrlamamalarýný saðlamak ise olanaksýzdý. Ancak bir þey söylememeleri konusunda onlarý ikna edebilirlerdi. Yaþanan ve deðiþen zaman parçasýný ise hiçbir zaman silemezlerdi.

Geleceðe Dönüþ I – II – III

Oyuncular: Michael J. Fox ve deli profesör rolünde Christopher Lloyd. Yönetmen: Stephen Spielberg. Zamanda yolculuk aracý, deðiþtirilmiþ bir otomobil. Zamanda yolculuk filmlerinin en eðlenceli, kapsamlý ve bir o kadar da uçuk olaný. Üç filmlik bir dizi.

Birinci filmin özeti: Bir deli profesör, zamanda yolculuk yapabilen bir makine icat ediyor. Bununla kahramanlarýmýz 1955 yýlýna yolculuk yapýyorlar ve istemeden zamanýn akýþýný deðiþtiriyorlar. Bu durumda genç kahramanýmýzýn doðmamasý ve varlýðýnýn yok olmasý olasýlýðý beliriyor. Birçok karýþýklýktan sonra hatalarýný düzeltiyorlar ve herþey yerli yerine oturuyor.

Ýkinci filmin özeti: Bu kez geçmiþe deðil geleceðe gidiyorlar. O zaman olacak olan bir karýþýklýðý ve olmasýný istemedikleri bir þeyi önlüyorlar. Burada kahramanýmýz ve sevgilisi geleceklerini görüyorlar. Yaþlanmýþ olarak kendilerini de görüyorlar. Fakat diðer filmlerde olduðu gibi, iþler gene istedikleri gibi gitmiyor. Kötü bir adam, onlara sezdirmeden zaman makinesine girip onlarla birlikte geçmiþe gidiyor. 50 yýllýk spor yarýþmalarýnýn sonuçlarýný bildiren bir kitabý, (Almanak) geçmiþte kendi gençliðine veriyor. Genç kötü adam böylece zengin oluyor. Bütün gelecek deðiþiyor. Bunun üzerine tekrar geçmiþe, 1955 yýlýna dönüyorlar. Orada birinci filmde geçmiþe gitmiþ olan kendileriyle karþýlaþýyorlar. Deli profesörün en eskisi de orada. Bunlar birbirlerine yardým ediyorlar. Tam herþey düzelecekken araç gene bozuluyor. Profesörlerden bir tanesi (en sonuncusu), yanlýþlýkla 1800 lü yýllara gidiyor. Gittiði anda, postaneden bir adam gelip kahramanýmýza, 90 yýldýr postanede duran bir mektup veriyor. Mektup profesörden. Gelip onu kurtarmasýný istiyor.

Üçüncü filmin özeti: Kahramanýmýz profesörün bir maðaraya sakladýðý bozuk zaman makinesi ile 1800 lü yýllara gidiyor. Profesörü tam kurtaracakken bu kez profesör kurtulmak istemiyor; çünkü birine aþýk oluyor ve o zamanda kalýyor. Filmin sonunda kahramanýmýz zamanýna döndükten sonra makine parçalanýyor; artýk zamanda yolculuk yapma olasýlýðý kalmýyor. Orada kýz arkadaþýný buluyor. Tam bu sýrada profesör kendi yaptýðý trene benzer yeni zaman makinesi ile gelip kahramanýmýzý ziyaret ediyor. Bakýyoruz, evlenmiþ, çocuklarý olmuþ. Mutlu son.

Yorum: Bu filmlerde de geçmiþin deðiþtirilmesiyle geleceðin anýnda deðiþeceði temasý iþleniyor. Böyle bir þeyin olamayacaðýný söylemiþtim. Ama bu filmde bir konu doðru olarak iþleniyor. Ýnsanlar zaman deðiþtirdiklerinde, deðiþtirdikleri zamanda kendileri ile karþýlaþýyorlar. Hem geçmiþte hem de gelecek zamanda. Bir ara, profesörden ayný anda üç tane birden oluyor. Zaman yolculuðu gerçek olursa böyle bir olay da olabilir. Fakat hiçbir zaman, geçmiþ deðiþti diye ayný anda bugün deðiþmez. Bu günün deðiþmesi için, deðiþen zaman aralýðý ne kadarsa o kadar sürenin geçmesi gerekir. Yani profesör 1800 lü yýllara gider gitmez ondan mektup gelemez. Filmdeki kötü adam eline almanak geçti ve bütün yarýþlarý bildi diye gelecek hemen deðiþemez. Ancak yavaþ yavaþ deðiþir; zaman geçtikçe.

Üçüncü ve son film deli profesörün iki sevgiliye bir mesajýyla bitiyor: “Gelecek henüz yazýlmadý. Onu yazmak ve iyi yaþamak, tamamiyle sizin elinizde.”


Oniki Maymun

Oyuncu: Bruce Willis. Zaman yolculuðu aracý, yer altýnda bir laboratuarda bir bölüm. Biraz terminatördeki aracýn iþleyiþine benziyor. Ancak çýplak yolculuk yapýlýyor ve geleceðe dönüþteki gibi yanlýþ zamanlara gidilebiliyor.

Filmin konusu þöyle: 1997 yýlýnda, laboratuarda üretilen bir virüs türü, deli bir adam yüzünden dünyaya yayýlýyor ve beþ milyar insan ölüyor. Sað kalanlar yaþamlarýný sürdürebilmek için yer altýna giriyorlar. Zaman geçiyor; teknoloji ilerliyor; zamanda yolculuk makinesini icat ediyorlar ama virüsle baþa çýkamýyorlar. Virüsün nasýl yayýldýðýný öðrenmek ve mümkünse yayýlmasýný önlemek için geçmiþe, bir mahkum olan kahramanýmýzý gönderiyorlar. Ancak hiçbir þey yapamýyorlar. O sýrada 12 maymun denen bir terör örgütü var. Çözümü orada arýyorlar ama çok büyük hata yapýyorlar. Filmin son sahnesinde kahramanýmýzýn çocukluk hali, bilmeden kendi vuruluþunu ve ölüþünü izliyor.

Kahramanýmýzýn ilkinde 1996 yýlýna gitmesi gerekirken, yanlýþlýkla 1990 ve 1917 yýllarýna, birinci dünya savaþýnýn ortasýna gidiyor; orada vuruluyor Çýplak halde fotoðraflarý 1996 da, gazetelerde çýkýyor. Tekrar zamanýna dönüyor. Hatayý düzeltiyorlar; yeniden gönderiyorlar. Orada, daha önce gönderilenler ve geri dönmek istemeyenler var. Bizimki geri geliyor, gidiyor geliyor; bayaðý yoðun bir trafik var.

Yorum: Bu filmde de ayný yanlýþlýklar yineleniyor. Kýsýr döngü bu filmde de var. Kahramanýn küçüklüðü gelecekten gelmiþ olan kendi büyüklüðünün ölümünü görebilir. Fakat kahramanýmýz daha o ana gitmeden önce, zaman zaman küçük çocuðun gözlerinden kendi ölümünü anýmsýyor. Bunun olabilmesi için, çocukluðundan itibaren geleceðin kahramanýn geçmiþe dönüþ süresine kadar iki kez yaþanmýþ olmasý gerekir ki kendini anýmsayabilsin. Çocuðun o aný gördükten sonra o yaþa kadar büyümesi ve o kadar sürenin geçmesi gerekir. Belki de öyle olmuþtur ama filmde buna iliþkin bir mesaj yok. O güne göre (1996) gelecekte yaþayan kiþiler, geçmiþte olan herþeyi bilebilecekleri halde bir þey yapamýyorlar. Geçmiþ ve gelecek deðiþtirilemiyor. Terminator II de, ahþap bir masaya kazýnmýþ ‘no fate’ (kader deðil) diye bir söz vardý ve bu söz doðruydu. Yani gelecek ve geçmiþ her zaman ayný þekilde yaþanmak zorunda deðildir.

Geçmiþe gönderilen kiþiler, artýk yeni zamanda yaþamaya baþlarlar. Bu kiþinin yaþadýðý ve edindiði bütün deneyimin, o zamana göre gelecekte yaþamakta olan kiþilerin bilgisi içine girebilmesi için, ya o kadar sürenin geçmesi, ya da gönderdikleri kiþiyi kendi zamanlarýna geri almalarý gerekir. Onun ne yaptýðýný baþka türlü bilemezler. Eðer gönderdikleri kiþi ölüp de geri gelemezse veya ölüsü gelirse, bir aksilik var demektir. Bu bilgiye göre de önlemlerini alabilirler. Gelecek zamanýn da gelecek zamaný var. Bu deneyim bir kez yaþandýktan sonra, deneyimi yaþayanlar yaþamayanlara yardým edebilirler. Hatalarý deðiþtirebilir, düzeltebilirler. Çünkü ‘no fate’, yani kader deðil. Eski ve kötü olan kayýt silinir, yerine yenisi ve iyisi kaydedilir.

Bu filmde ‘Kassandra Sendromu’ denen bir hastalýktan söz ediliyor. Bu hastalýk, olacak kötü þeyleri anlayýp, bir þey yapamamanýn çaresizliði içinde kývranmak olarak tanýmlanabilir. Bu, kanser olan bir kiþinin öleceðini bilmesi, arýzalanýp düþmek üzere olan bir uçaðýn içine olmak gibi bir þey. Ben gelecek hakkýnda o kadar karamsar deðilim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fizik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dört Güç
de - Ja - Vu - Yeni Nesil Zamanda Yolculuk Filmi

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Görünen Madde Kuramý
Görünen Madde Görüntülendi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.