Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Ýddiaya göre, bir gurup Rus bilim adamý, fay hatlarýnýn kýrýlma seslerini, yüksek duyarlýktaki kaydedicilerle kayýtlamak amacýyla sistemlerini yerin metrelerce altýna yerleþtirdiklerinde, beklemedikleri bir þeyle karþýlaþtýlar. “Yeraltý tabakalarýndaki kýrýlmalarýn sesini kaydetmek için 14.4 kilometre kuyu kazýyorlar ve bu dinleme cihazlarýný yerleþtiriyorlar. Ýlkinde çok zayýf frekansta insan sesini duyuyorlar ama böyle bir þeyin mümkün olmayacaðýný düþündüklerinden ilk etapta bu yerleþtirdikleri cihazdan gelen sesler olabileceði kanaatine varýyorlar. Daha sonra daha yüksek frekanstaki sesleri algýlayabilecek cihazý yerleþtirdiklerinde hayrete düþüyorlar çünkü yerin dibinden milyonlarca insanin çýðlýk seslerini duyuyorlar. Çoðu bilim adamý iþini býrakýyor.” Cehennemden gelen ses tartýþmasýna son noktayý bilim koydu. Rus bilim adamlarý birer yalancý deðilse kaydedilen seslerin gerçek olmasý bilimsel olarak mümkün. Peki, o sesler gerçekte kime ait? Ýþte cevabi: Rus bilim adamlarýnýn kaydettiði ve "cehennemden gelen sesler" olarak internette aylardýr tartýþýlan çýðlýklarýn gerçek olabilmesi bilimsel olarak mümkün. Rus bilim adamlarý doðru söylediklerini belirterek seslerin gerçek olduðu konusunda yeminler ediyorlardý. Bilim onlarý haklý çýkardý, sesler gerçek bir felakete ait olabilir. Haber 7'nin konuya daha önce bilimsel, dinsel ve metafizik açýdan yorumlarý ýþýðýnda bakmak için, konularýnda uzman üç farklý isme sorduðu sorular konuya net bir yanýt verilmesini saðlamýyordu. Ancak "seslerin ne olabileceði" konusunda bir beyin fýrtýnasý için gerekli ipuçlarýný içeriyordu. Hatýrlanacaðý üzere Doç. Dr. Oðuz Gündoðdu bir frekans karýþýklýðý olabileceðini ileri sürmüþ, ilahiyatçý Ali Riza Demircan magmanýn çýkardýðý seslerin bu þekilde olabileceðini belirtmiþ ve Medyum Memiþ de metafizik açýdan seslerin cinlere ait olabileceðini ileri sürmüþtü. Ben her üç görüsü de sizlerin bilgisine sunuyor ve yorumu sizlere býrakýyorum. Gelen yorumlar arasýnda ilginç bir görüþ dikkat çekiciydi. Celaleddin Alioglu imzasýný taþýyan bu yorum bilimsel açýdan incelenmeye deðer bir görüþtü: Ýste cevabi netleþtirmeye kapý açan yorum "Sesleri dinledim. Cehennemden geldiði yorumuna katýlamýyorum. Çünkü cehennem bugün için bize gayb'dýr, cennet de öyle. Ama eðer iþin içinde bir hile yok da sesler denildiði gibi gerçekten kayýt edilmiþ sesler ise bunlarý helak edilen kavimlerin helak sýrasýnda çýkardýklarý sesler olarak düþünebiliriz. Çünkü biz bugün sesleri mesela hard diskimize nasýl kayýt edebiliyor isek pekâlâ mümkündür ki helak edilen kavimlerin helakleri sýrasýnda çýkardýklarý sesler de yer katmanlarý tarafýndan her hangi bir þekilde kayýt edilmiþ olabilir diye düþünüyoruz." "Bilimsel sorular ve cevaplarý" baþlýklý köse yazarý bu yorumla ilgili olarak Faik Almendi yorumu dikkatlice inceledikten sonra "TÜBÝTAK”I aradý. Santral memurundan kendisine bu konuda yardýmcý olabilecek bir isim baðlanmasýný istedi ve bilimsel bir cevap aldý : "Bizim öyle bir bölümümüz yok kardeþim !" Sonunda santral memuru ikna edilerek Bilim ve Teknik Dergisi Sorumlusu Raþit Gürdilek'in baðlamasý saðlandý. Gürdilek konunun bilimsel açýdan mümkün olduðunu belirterek, bu konuda bir soruya cevap verdikleri belirtti. Internet üzerinden yaptýðým araþtýrma sonucu söz konusu soruyu ve yanýtýný buldum. Ýþte o soru ve yanýt: Ses bir tür enerjidir ve enerji kaybolmaz o halde geçmiþteki bir sesi tekrar duyabilmemiz mümkün mü ? ( Sertan Durmus) Enerji kaybolmaz ama entropi artar. Tüm sorun sesin içerdiði enerjinin zaman geçtikçe mikroskobik hareket biçimlerine aktarýlmasý. Yani, en sonunda tüm etki moleküllerin hýzlarýnýn artmasýyla sonuçlanýyor. Bu da, teknik dilde "sesin enerjisinin ýsýya dönüþmesi" olarak adlandýrýlýyor. Isýyla entropi arasýnda da çok yakin bir iliþki var. Entropi, madde içindeki düzensizliðin bir ölçüsü. Baþka bir þekilde söylemek gerekirse, ses dalgalarýndaki düzenli hareket biçimi zamanla mikroskobik ölçekte düzensiz harekete dönüþüyor. Termodinamigin ikinci yasasý da bu dönüþümle ilgili: Düzenlilik düzensizliðe dönüþebilir ama hiç bir zaman düzensiz bir durum kendiliðinden daha düzenli olamaz – entropi azalamaz. (Ya da ýsý enerjisi tamamen daha yararlý enerji formlarýna dönüþtürülemez.) Gerçi bazý bilim adamlarý bir yöntemle daha önce oluþmuþ bir sesi yeniden oluþturabiliyorlar. Ama bunu yapabilmenin koþulu düzensizliðe geçisin yeterince gerçekleþmemiþ olmasý. Yani, zaman geçtikçe orijinal ses daha az bir belirginlikle elde ediliyor. Eðer aradan çok uzun bir süre geçmiþse, hiç bir þey elde etmek mümkün deðil. Sonuç: Bu izah bilimsel olarak gösteriyor ki sesler kesinlikle cehenneme ait deðil ve yeryüzünde daha önce yaþanmýþ bir felaketin sesleri olabilirler. Çünkü evrende çýkartýlan hiç bir ses kaybolmuyor ve varlýðýný devam ettiriyor ve bu sesleri daha sonra tekrar dinlemek mümkün olabilir. Hatta çok küçük bir ihtimalle bu sesler kimilerinin iddia ettiði gibi "Ad kavminin helaki sýrasýnda" ortaya çýkan seslerin bir kýsmý da olabilir. Ama entropi göz önüne alýndýðýnda bu çok çok zayýf bir ihtimal. Söz konusu felaketin pekâlâ emperyalist devletlerin ortaya çýkardýðý taze bir felakete ait olmasý daha mantýklý... Örneðin, ABD'nin Irak'ta yaþattýðý vahþetin maðdurlarýnýn sesleri neden olmasýn! Dökümanlar: 1- Söz konusu sesi dinlemek için: ( http://www.amightywind.com/mp3/hellscreams.mp3 ) 2- Yabancý kaynaklarda olayla ilgili anlatý (Aþaðýdaki metin) 3- Fotoðraflar: Rus bilim adamlarýndan komünist olan araþtýrmacýya aittir. Diðer toplu fotoðraf, araþtýrmayý yaptýðý iddia edilen topluluk… These details are reportedly from the translation of an article in a Finnish newspaper named 'Ammennusatia'. A geological group who drilled a hole about 14.4 kilometers deep in the crust of the earth are saying that they heard human screams. Screams have been heard from the condemned souls from earth's deepest hole. Terrified scientists are afraid they have let loose the evil powers of hell up to the earth's surface. 'The information we are gathering is so surprising, that we are sincerely afraid of what we might find down there,' stated Dr Azzacov, the manager of the project in remote Siberia. 'The second surprise was the high temperature they discovered in the earth's center. 'The calculations indicate the given temperature was about 1,100 degrees Celsius, or over 2,000 degrees Fahrenheit,' Azzacov pointed out. 'This is far more then we expected. It seems almost like an inferno of fire is brutally going on in the center of the earth. 'The last discovery was nevertheless the most shocking to our ears, so much so that the scientists are afraid to continue the project. We tried to listen to the earth's movements at certain intervals with supersensitive microphones, which were let down through the hole. What we heard turned those logically thinking scientists into a trembling ruins. It was a sometimes a weak, but high pitched sound which we thought to be coming from our own equipment,' explained Dr Azzacov. 'But after some adjustments we comprehended that indeed the sound came from the earth's interior. We could hardly believe our own ears. We heard a human voice, screaming in pain. Even though one voice was discernible, we could hear thousands, perhaps millions, in the background, of suffering souls screaming. After this ghastly discovery, about half of the scientists quit because of fear. Hopefully, that which is down there will stay there,' Dr Azzacov added. 'What really unnerved the Soviets, apart from the voice recordings, was the appearance that same night of a fountainhead of luminous gas shooting up from the drill site, and out of the midst of this incandescent cloud pillar a brilliant being with bat wings revealed itself with the words (in Russian): 'I have conquered,' emblazoned against the dark Siberian sky. 'The incident was absolutely unreal; the Soviets cried out in terror,' says Mr. Nummedal. Later that night, he saw ambulance crews circulating in the community. A driver he knew told him that they had been told to sedate everybody with a medication known to erase short term memory. The Soviets use this drug in the treatment of shock victims. * * * * * * * "As a communist I don’t believe in heaven or the Bible but as a scientist I now believe in hell," said Dr. Azzacove. "Needless to say we were shocked to make such a discovery. But we know what we saw and we know what we heard. And we are absolutely convinced that we drilled through the gates of Hell!" Dr. Azzacove continued, ". . .the drill suddenly began to rotate wildly, indicating that we had reached a large empty pocket or cavern. Temperature sensors showed a dramatic increase in heat to 2,000 degrees Fahrenheit." "We lowered a microphone, designed to detect the sounds of plate movements down the shaft. But instead of plate movements we heard a human voice screaming in pain! At first we thought the sound was coming from our own equipment." "But when we made adjustments our worst suspicions were confirm ed. The screams weren’t those of a single human, they were the screams of millions of humans!" * * * * * * * Do you know why Jacques Costeau, the famous underwater explorer, quit deep sea diving sometime before he died? It is said that he stopped because he had heard in one of the underwater caves he was exploring, the sounds of people screaming. There was also another time, when one of his men, who was in a diving bell in the deepest trench at the Bermuda Triangle, also had a similar experience. He signaled to be brought up immediately. After being revived from his shock, he told others of his frightening experience of hearing "screams of people in pain".
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |