Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal |
|
||||||||||
|
Ara isyasyonda aramýza katýlan yeni yolcuya eliyle biraz ötedeki boþ yeri gösteriyor, oturmakta olan bir yaþlý yolcu. Baþka kaç kültürde daha kalmýþtýr, bir diðerinin oturabileceði yeri zaten birazdan kendi de görebilecekken gösterme þeklinde, bu kadar “diðeriyle ilgililik hali” diye düþünmeden edemiyorum. Ya da bu adamýn yaþýyla mý doðru orantýlý sürecek acaba bu tür davranýmlar? Yeni kuþaklarda oluþ-turul-muþ her þeyi kendine yontan düþünce þeklini nasýl atacaðýz, onlarýn üzerlerinden? O sýrada bir kadýn “cüzdaným çalýnmýþ” diye baðýrmaya baþlýyor. Kadýna yönelmiþ “çok mu vardý içinde?” sorularý eþliðinde, insanlar kendi aralarýnda da þehrin artýk iflah olmazlýðýna dair konuþuyor. Bir uðultu çýkýyor toplamda. Havayý yararak giden hareketli vagonda hareketsiz, hararetli bir uðultu. Kadýn, durulan ilk istasyonda iniyor trenden. “Bu þehir, bizi uzak kýlýyor” diye söylüyor ya Candan þarkýsýnda...Bu þehrin gelgitleri, gittikçe üzerimize çullanan havasý bizi esir almamalý gerçekten diye düþünüyorum. Ýnsan yanýmýzla direnmeliyiz. Sahip olduðumuz en büyük deðer üzerinden yani... Þarkýnýn sözlerini hafif hafif mýrýldanýyorum içimden. “Gel, biz bu þehrin havasýna hiç uymayalým, birbirimize verdiðimiz sözlerin hepsini tutalým…” * Tren devam ediyor yolculuðuna, þehrin içinde hýzla yol alarak. Direkler giriyor görüntüye…Bir elektrik direðine vurmuþtum beþ yaþýndaki baþýmý bir gün. Kafam öne eðik gittiðimden mi nedir? Gördüm ki; araba farlarý göz hizamda. O zamandan belliymiþ demek ki, dünyayý sakarlýklarla kucak kucaða yaþayacaðým. O zamanlardan cazip gelmeye baþlamýþ belki de zikzaklarýn büyüsü. Bir adým güvenken, diðer adýmýn tehlike olabileceði gerçeðini o zamandan sindirmiþim içime. Karanlýk yollara pervasýzca dalýveriþim ondan galiba. Öte yandan düþünüyorum da; gözümün karalýðý yüreðimin aklýðýna perde oluþturamamýþ hiç. Þimdi o yüzden mi acaba “maskeler mi aramalýyým kendime” sorularýnda kývranmam bu yaþta? Ýçtenliði kullanýlabilir aptallýk olarak anlamaya uygun bunca düþünce þekilleri ile sarmalanmýþ yaþarken, derede aðustos güneþinde parýldayan çakýl taþlarý gibi olmaya çalýþmak, ne zor. Maskeleri suratýmýzdan sýyýrýp gözlerin ýþýðýný salmak dünyaya. Ellerinde kocaman bir rende ile birilerini ufalamayý bekleyen kurtlar sofrasýndakilerin gelincik yemeði olmaya direnmek. Hâlâ kendi kendine “pes etmek yok” diyerek inadýna gülümsemek, yaþamdaki “gerçek güç”ü fiziksel veya psikolojik þiddet sananlara. Ve 'zor'a devam etmek, inadýna. Aynur Uluç *Candan Erçetin-Þehir Berfin Bahar Kültür Sanat Edebiyat Dergisi Mayýs 2006 (Sayý 99)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aynur Özbek Uluç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |