Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Ben biliyorum seni, bildiğin senden fazla. Bildiğim hayat gördüğüm hayata uydukça, şaşıramamaktan sızlıyor kalbim. Günlerin aylara, ayların sonsuza döndüğü bir zaman geçidinde ; geçmediğini bildiğim yaraların küllerini savuruyorum, sonu gelmeyen bekleyişimin sularına. Gelmeyeceğini beklediğim düşümün, sadece düş olduğunu anladığımda, düştüm. Oysa ben hep tamamlanmamış bir gülüştüm. Güldüm ıssızlıktan yeşerememiş gözlerine. Gördüğüm kararsızlık ,kendinden öte aşkı bilemediğin sokaklarda bulamadıklarından kaynaklıydı hep. Hep bir adım ileri giden ayakların , gözlerin geriye daldıkça bilmiyordu hep ilerlediğini. Ve seni beklemek kaybettirmeyecekti bana, zaten tükenmiş günlerimi. Olmadıkça verecektim elimdeki son saniyeyi. Beklemek kavuşmak kadardır. Bekleyebildiğin için seversin. Sevilmedikçe daha beklemeye programlı sorgusuz yüreğim, kavramını kaybettiği yargıcının sorgusunu duyamayacak kadar bitkindi çoktan. Gözlerinin tekrar yeşereceği günler, soğuk maviye dayanması için vardı. Sokuldukça ısınıyordun daha. Tenin çöl gibi sakin, içindeki fırtına, denize çalan gözlerin… Ve ben yalnız suların yorgunu. Beklemekten, düşlemekten, ümitsizlikten yorgun. Bir çizik daha eklenecekti bir önceki yaraya. Hepsi bu! Eski zaman simyacılarına özenirdim hep. Gözyaşından altın, umuttan zaman tozu yaratan. Şifadan,sihirden mucizeden dem vururdum içten içe. Bilinmeyen kurtaracaktı belirsiz ,gölgeli bedenimi. Her iyileşen kalp için bir avuç tozu daha. Ve bir daha! Ve bir daha! Ne kadar zaman tozu, o kadar hatıra sana! Değiştirmekle düş yerine alacağım sandığım gerçeğin. Belki daha kan akıtırdı ama sen bunu hiç bilemedin. Düşledim. Toz oldum. Kalpler ezberledim, içindeki acıyı sindirdiğim. Ve şimdi bir kalp daha çıktı yoluma Düşleri-ni silmem için… İyileştirdikçe sihrini sana da bulaştıran. Gözlerinin ardındaki maviyi aratan. Gülmesi için kaç geceler harcanan. Zehir gibi hayatına sızabileceğin bir yürek daha! Eski acıların acısını çıkarabileceğin. Ya da şifacı maskenle bencilce zaman tozlarını kovaladığın bir hikaye daha. Yaz , oyna ama en çok sen inan aslında kim olmadığına…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © jade, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |