Dur dedim…
Dur öylece sakin ol bağırma duyacaklar, kimseyi umursamadan yaşanmıyor velet, hayat hep bir şeyleri önemsediğin için hayat zaten yoksa sıradan tek düze hareketler…
Dinle, suratını asmadan dinle yüzüme bakarak dinle… herkes düş kurabilir ve kimse bu düşü kıramaz kazanmak birazda budur elbet.
Ve kazanmak çoğu zaman kazmak aynı zamanda kendi kuyunu, kaybetmek çünkü bir diğer şeyi, kimseyi …
İçeri gel kapıdan uzak dur, kaçmak kapılar olmadan da kaçmaktır otur koltuğa yanaşmayacağım söz otur sadece otur ve dinle.
Kalbin kocaman bir denizdir bilirim ve kocaman bir denizdir ve çoğu zaman herkes gibi aslında sende sadece kendini boğarsın. Unutmak sandığın şey denizine attığın bir çöp yavaş yavaş gömülür sularına ve hatırlamak bazen sularının çekilmesidir.
Hissetmedim hiç deme kanın çekildiği olmadı mı hiç, bir sözü aynı şekilde duymadın mı hiç ? bir olaya aynı şekilde yorum yapılmadı mı? Ufak bir gülümseyiş, sıska bir espri, hınzır bir bakış hatırlatmadı mı hiç. Kanın çekildi seninde bu yüzden solgun bakıyorsun saatlere gideceğim zamanım dolduğunda emin ol.
Kesme sözümü buna sinir oluyorum biliyorsun, biliyor musun ellerinde var senin başını çıkar şu ellerinin arasından daha iyi kullandığın biliyorum. Bir gün yeniden notalara basacaksın ve o zaman bana susacaksın ama şimdi değil…
Şimdi yanıma gel, öyle usul gel kimsesiz gel kendin gel, gözlerini kapa omuzlarımda taşıyabilirler halen daha gücü senden öğreniyorum ben. Gök yüzüne bakmayı ve anlamlar vermeyi her bir yıldıza dur dinle, yüzüne bakıyorum çünkü…
Gitmek mi istiyorsun şu kapıyı çarpıp ve gitmek mi? Nereye? Kime?
Seni herkes kadar istedim ben, kim ne kadar istediyse seni o kadar fazlasını beceremiyor olduğumdan değil fazlasının seni hep şımarttığından.
Duyuyor musun beni… seni sıradan bir şarkıyı dinler gibi dinleyip her hangi bir rüyayı yaşar gibi yaşadım asla fazla değil.
Kaç hadi şimdi ama dur seni aldattığımı da dinlemek ister misin, her gece ve her gece başka bir bedenle aldattım seni ama sadece seni aldattım biliyor musun sadakat önemlidir benim için..
Her gece başka bir sen ile aldattım seni… bu adamı tanımıyorum ben..
Bu umutsuz bakan gözleri hiç sevmedim ben bu kısık sesi hiç dinlemeyip hiç duymadım “yeter yoruldum” …
Hadi çık git şimdi hareme kadar koş istersen trafik yoğundur bu saat çabuk kaçamazsın. Hadi çık git ve sakın dönme,
Giderken küçük sırlarını da al, bıraktığın kağıt parçalarını da al, her şeyi al anlıyor musun her şeyi al ve gözlerini bırak mutfak rafına çaktırmadan bana…sen gittikten sonra bulup ağlamak istiyorum.
Bir kez olsun sana nedensiz susmak istiyorum bir kere olsun nedensiz bakmak istiyorum göz bebeklerine bir kere olsun deşmek istiyorum ve belki sonra et yığınlarını hıçkıra hıçkıra toplamak istiyorum…
Dizlerimin üstünde süründürsün beni istiyorum gözlerin…hadi git.

Git üzerindekileri değiştir hadi…
çıkar elbiselerini hava sıcak odada yatağın üzerinde her zaman giydiğin şort, hadi kalk…
Kalk yada kaçalım beraber kendimizden o bildiğimiz düşüncelerden kaçalım bilinmedik farklı bir şeyler bulalım kendimize en iyi yalanlarımızı söyleyelim hayat güzel !
Ne o gitmiyorsun acıyor musun bana yoksa?
Acıtmıyorsun oysa…