İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Memlekete ve devlete unutulmaz! Hizmetlerini bilmeyelim! Eğri oturmayalım, zira omurgalarda problem çıkabilir. Lakin doğruyu konuşmak içinde bir sebep aramayalım! Zatıâlileri, genç bir mühendisken birilerince önemsendi! İdeallerini, hobilerini, sumen altı etti, keyfiyeti erteledi! Atmosferin hazır ol, kıt’a dur, selam ver yoğunluğunda, Devleti, derinlerdekilerden daha çok sevmeyi kabullendi! Adaletin buharlaştığı Ankara palasta bir karar verildi. Her ne kadar adalet bulunmasa da, adının olması dahi yeter dendi! Partinin Alplimi olarak, köylünün efendi! Sine mesaj verildi! Ahali bir heyecana susamıştı, artık susmaktan bıkmıştı! Cumhuriyet halk partisine güçlü bir rakip çıkmıştı! Devlet adına derinler, devletini sevenler, bir arada buluşturulacaktı! Millet ve devlet kaynaşmasına sınırlı ve sorumluluk aşılanacaktı! Devletin aleyhinde konuşanlar, haksızlığı soruşturanlar… El birliğiyle devlet haini sayılacak ve devlet kademelerinden dışlanacaktı. Bir türlü önlenemeyen İslami hareketlilik, kontrol altında tutulacaktı! Hemen karar verilerek, imam hatip ve ilahiyatlar kurulacaktı. Mezunlar devlet adına, devletin laik ve Kemalist düzenini koruyacaktı! Din adına bunlara muhalefet edenler, terörist ilan edilecekti! Demokratik ve laik bir düzene dil uzatmak ve onu yıpratmak kimin haddineydi! Askerler teftiş kurulu heyeti olarak, devletin bekası adına asli, görevlerini yapmalıydı! Derinlikli bir devletin sevdalıları, yüzeyselliği içlerini sindiremezlerdi. Gizemler, gizli şifreli talimatlar, siyasilerin Allahtan daha fazla korkularıydı. Nede olsa Allah Rahmet sahibi olduğundan hemen cezalandırmazdı. Din adına görev yapan memurlar, amirlerini serinletmek zorun dalardı! Semboller ve din adına yeni bidatler devreye sokulmalıydı, halk oyalanmalıydı! Camilerde, vaazlarda, hutbelerde, hatimlerde, mevlit ve niyazlarda, Enerjiler kontrollü olarak boşalmalıydı ve boşa harcanmamalıydı. Devleti ve milleti ilmi siyasetten uzaklaşarak yönetilmeliydi. Neslin tabi olan, tahkikten uzak kalan, baş kaldırmayan olması esastı! Milletin ferlerinde biriken enerjiyi, statlar tahliye edemez bulunuyordu! Dünyada gelişen olaylar, zümreleri celbe diyor ve tetikliyordu. Millete yurtta ve cihanda sulh desturu ezberlettiriliyordu, Cihandan habersiz bir millet ve devlet rekabet gücünü kaybediyordu! Dünya devletlerini konutunda ve çamlı köşkte harita üzerinden seyrediyordu. Bunu milletimiz nasıl takdir etmez, her nasılsa devamlı seçiliyordu. Hakkını inkâr edemeyiz, bu devleti derinlere götürmede Demir-eli geçen, Asla çıkmamıştı, çıkamazdı, çıkmamalıydı nede olsa derin deneyimliydi. Mustafa Cilasun
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |