Hatırlıyorum kurulmuş bir saatin ilk çaldığı zamanı
Hırsız, ölü gömücülerle dolu bir geceden.
Medeniyetle konuştuğum gecelerdendi: fiilen devrilmiş
İlkyazlar kadar sahicisin develerin sırtlarında
Toprak tanrısı içlerime kadar sokuldu, acı
Kan kayıplarımla okullarda okutuldum sabahları
Sırtından bıçaklatan bir ihmale kurban ettim seni
Affet, duyma, hatırlama dilersen
Hatırlıyorum eksenimi, hatırlıyorum yerleşim
Yerlerindeki kılavuzları, saat deliliklerini
Zorum, son kerelerde eksiliyorum şansın hizmetinden.
o kadar çok şarap doluydu ki fıçılarım
sevişmeyi bilmediğimi hatırladığımdan sızıyorum gecelerden.