Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Nedir bizi bu kaosa sürükleyen veya neden bu duyguyla örülü olduðumuz sorusunun cevabýný bir çok ayrý yerde arayýp duruyoruz ama gene de sevmekten aldýðýmýz enerji ile yaþama devam ediyoruz. Sevilmek için her türlü yolu deneyerek kendimizi büyütüyor ve severek tam olmanýn anlamýný çözmeye çalýþýyoruz. Büyük bir yarýþ içerisinde kazanmaya ve kazandýðýmýzý elde tutmak için teoriler geliþtirmeye o kadar kapýlmýþýz ki yanlýþýn yönünü bile seçemeyecek kadar kör olabiliyoruz. Sevip sevilirken rengi pembe olan hayat, sadece severken birden bire siyaha dönebiliyor. Terk edenler, terk edilenler, imkansýz aþklar veya tüketilmiþ sevgiler. Yeni baþlayan iliþkiler veya çok önce yaþanmýþ olanlar. Hatta yaþanamamýþ olanlar. Acabalarý ile ruhumuzu kemirip uykularýmýzý kabusa çeviren sonuçlar. Saplanmýþlýklar ve takýlýp kalýnmýþlýklar ile geçen ve nihayete varan bir dolu ömür. Sevilmemenin üzüntüsü ve buna raðmen seviyor olmanýn göz yaþlarý. Kendini önemsemekten vazgeçenler, yaþam hakkýný bu uðurda köprülerden aþaðý atanlar. Üzüntüsünü nefrete çevirip baþkasýnýn hayat hakkýný yok etmeye kalkýþanlar. Bir zincirin halkalarý gibi sanki; sevgi, mutluluk, üzüntü, nefret, intikam ve daha sonra tekrar sevgi,mutluluk, üzüntü, nefret, intikam. Sevilmiyor olmanýn açtýðý yaralarýn kapanmadýðý bir dolu yürek. Kendini deðersiz veya eksik hissetme ve asrýn hastalýðý depresyon. En çok yaralayan sonuçta; her þeye raðmen sevilmek isteðimizin hiç bitmiyor olmasý herhalde. Tüm zedelenmelere karþý kalp kendini yeni bir savaþa hazýr hissediyor sürekli. Bazen bize sormadan bir yere oltayý atýp kalýyor hatta. Sonuçta biraz mutlu ve bir o kadar da yalnýz, yorgun ve gene yarým çýkýyoruz her birinden. Bütün bunlardan uzak durmak için yapmamýz gereken bir tek þey var aslýnda. Sevmemek deðil tabii ki. Sevilmeden de sevebilmenin mutluluk verebileceðini fark etmek. Evet, eðer bir karþýlýk görme ile ölçmeyeceksek eðer yönelttiðimiz sevgimizi, daha çok sevebileceðimiz gerçeði ile tanýþtýrýyorum sizleri. Memnun oldunuz umarým çünkü bir sonuca ihtiyacýnýz yok bu þekilde. Sevmenin sadece sizi arttýrdýðýný fark etmeniz çok uzun sürmeyecek. Tabii ki keyfini yaþamaya baþlamanýzda. Sevmenin en güzel þekli bu iþte, beklentisiz ve yürekten sevmek. Sevmek deðil, mutlaka bir beklenti ile yaþamak yýpratýyor ruhumuzu. Ödüle olan düþkünlüðümüzden yaralýyoruz kalplerimizi. Bu durumda iken karþýlýk görememenin nedenleri ile sorguluyoruz benliðimizi. Eðer karþý taraf bize dönmüyorsa hatayý kendimize çýkarýp kaybettiðimiz duygusunu ruhumuzun hakimi ilan ediyor ve doðal olarak üzüntü dönemini yaþamaya kendimizi itiveriyoruz. Sonuçta gelinen nokta aslýnda bizimle hiç ilgili deðil belki ama en çok bizi yaralýyor. Bir insanýn sevgiye bakýþ açýsý ile zehirleniyoruz nedense. Bir çiçekten ilk beklentisi güzel kokmasý olan birinin, papatya uðruna gülden vazgeçmesi mümkün mü sizce? Veya dokunuþa deðer veren bir baþka insanýn gül demetlerini kucaklayýp baðrýna basmasý ne kadar normal?Camlarýnda rengarenk menekþeler dursun isteyen birinin tüm saksýlarý atýp yerine güzel kokuyor diye hanýmeli ekmesini bekleyebilir misiniz? Zarifliðinden dolayý orkide büyüten bir baþkasýnýn sardunyaya gereken sevgiyi göstermesi ne kadar normaldir? Hepsi sadece su ve topraða gerek duyar evet ama cevap verdikleri beklentiler farklýdýr tamamen. Sevilmek beklentisi içerisinde olmadan sevgiden keyif alabilmek; bahçemizde her renge, her koku ve görüntüye yer açmamýz ve bir bütün içerisinde ki varlýklarýndan keyif alabilmemiz anlamýna geliyor. Her insan kendi içerisinde ayrý bir anlam taþýr ve farklý olmanýn renk cümbüþü de bundan dolayý vardýr zaten. Eðer kendimizi gerçek deðerlerimiz ile sevmeyi baþarabilirsek, bu deðerlerin baþkalarý tarafýndan da hissedilip gerçek ihtiyaçlara cevap verebileceði bir hayatý yaratmak þansýna sahibiz. Önce kendimizi her rengimiz ile kabullenmek ve sonra da beklentisiz sevgiye doðru minik bir adým atmak tüm rahatsýzlýklarý ortadan kaldýracaksa eðer sizce de deðmez mi?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Simten K. Ataç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |