Bir yasanın üstünde çalışıyorum. Anlamlandıramadığım cümleler kuruyorum. Bir otobüs geliyor durağa. Kahverengi paltolu, elli yaşlarında bir kadın, saçları at kuyruklu bir kız biniyor otobüse. Bu kadar uzun yol nasıl biter? Bütün gün gidip geliyorum. Şu üstünde çalıştığım yasa şöyle: İsteyen, otobüsteki diğer insanlarla konuşabilir, başını yanındakinin omzuna yaslayıp gözlerini kapayabilir, umulmadık bir anda ıslık öttürmeye başlayabilir. Tabii yasalar yürürlüğe konurken benim fikrim alınmaz. Ama ben de fikirlerimi biriktirip yazıyorum. Eğer birgün fikrim alınacak gibi olursa bu belgelerden yetkililer faydalanabilir. Yollar gri ve şerit seçmek pek zor değil, bazen kolay olmadığı gibi. Üstünde çok fazla düşününce zorlaşıyor seçmek. Hemen uygulamak ise çözüme götürüyor. Hatta çözüm bile olmuyor bu, çünkü düğüm olmuyor başında. Şoför aklından geçenleri hemen uygulayıveriyor. Bende uzun metrajlı film senaryosu veya roman yazacak kafa yok. Çabuk tükendiğimden bu kısa şeyleri yazıyorum. Sonra uzatmaya çalışıyorum yazdığımı.