Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Yaz mevsimiyle beraber illerde, ilçelerde, beldelerde, hatta köylerde ve yaylalarda bile festivaller düzenlenir. Birçoğunun adları değişik olsa da içerikleri hep sevgi, barış, dostluk ve eğlenceden ibarettir. Şehirlerin gülen yüzüdür festivaller… Bir yörenin gelenek ve görenekleri, çevre güzellikleri, mutfağı, insanlara yaklaşımı bu festivaller vasıtasıyla ortaya çıkar. İnsanlar arası iletişimler, paylaşımlar, dayanışma olguları gerçek anlamda bu zamanlarda ortaya çıkar. Nerden bakarsanız bakın festivaller yapıldığı coğrafyaya renk getirir, hayatı monotonluktan kurtarır. Tanıtımın en güzel ve en kestirme yolu festivallerden geçer. Geçen hafta 1–2 Eylül 2007 tarihlerinde Mersin’in Yenice Belediyesi’nin davetlisi olarak Mersin’e gittim. Mersin Yenice Belediyesi, adet olduğu üzere her yıl düzenli olarak Barış ve Kültür Festivali yapıyor. Bu yıl Barış ve Kültür Festivali’nin dördüncüsü gerçekleştirildi. Festival çerçevesinde bir de şiir yazma yarışması yapıldı. Hece ve serbest vezin kategorilerinde düzenlenen yarışmanın konusu “İnsan Sevgisi” olarak belirlenmişti. Onlarca şiir geldi yarışma masasına… Şairler insan sevgisi üzerine besleyip büyüttükleri duygu ve düşüncelerini şiir yoğunluğunda ifade ettiler. Her yıl düzenli olarak yapılan, sadece teması değiştirilen ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen şiir yarışmasında hece ölçüsü ve serbest ölçü kategorilerinde birinciler, ikinciler ve üçüncüler, üniversitelerin ilgili öğretim görevlileri tarafından okunup belirlendi. Beni de serbest kategoride birinciliğe layık gördüler. Bunun için de festivale çağırdılar. Yarışmaların her iki kategorisinde de birinciye 500, ikinciye 400, üçüncüye 300 YTL para ödülü verdiler. Bununla da kalmayıp dereceye giren şiir sahiplerinin yol, konaklama ve yemek giderlerini üstlenip onları Yenice Barış ve Kültür Festivali’ne çağırdılar. Biz de koşa koşa gittik. Mersin Yenice Belediyesi’nin düzenlediği şiir yarışmasının hece kategorisinde İzmir Bornova’dan Rıza Yetim “Neden Kardeş Olmayalım” adlı şiiriyle birincilik, Ankara’dan Coşkun Gönüllü “Tüm İnsanlar” adlı şiiriyle ikincilik, Adana Ceyhan’dan Halil Süzer “Huzura Temenni” adlı şiiriyle üçüncülük ödülünü kazandı. Söz konusu şiir yarışmasının serbest şiir bölümünde Trabzon’dan M. Nihat MALKOÇ “İnsanlığın Sessiz Ölümü” adlı şiiriyle birincilik, Hatay’dan Muhammet Akyıldız “Dilimde Söz Avuçlarımda Ateş Böcekleri” adlı şiiriyle ikincilik, Sinop’tan Necmettin Çakır “Gel Diyorsam” adlı şiiriyle üçüncülük ödülünün sahipleri oldular. Ödül kazanan yarışmacıların hepsi de festivale iştirak etti. Her iki kategorinin birincileri de şiirlerini halkın huzurunda okudular. Ben de “İnsanlığın Sessiz Ölümü” adlı şiirimi kalabalık bir seyirci topluluğuna okudum. Şiir ödüllerinin ve plaketlerinin verilmesinden sonra Grup Yenice Yolları bir konser verdi. Şiir dinletisi yapıldı. Yeniceli gençlerden oluşan amatör halk dansları topluluğu yöresel oyunlardan örnekler verdi. Bütün bölgelerin halk oyunlarını canlandırdılar. Havai fişek gösterileri gerçekleştirildi. Birinci gün “Moğollar” halkı coşturdu. İkinci gün sonunda protest müziğin en büyük temsilcilerinden biri olan Selda Bağcan sahne aldı. Saatlerce sahnede kalan Bağcan’a ilgi büyüktü. Gençler Bağcan’ın türkülerine eşlik ederek doyasıya eğlendiler. Mersin Yenice Belediyesi, sözde kültür şehirlerinin bile yapmakta aciz kaldığı bir festivali başarıyla gerçekleştirdi. Festival boyunca geceleri bile uyku uyumadılar. Misafirlere büyük ilgi ve sevgi gösterdiler. Ben bugüne kadar değişik yerleri gezdiysem de böylesine ilgi ve sevgi görmedim. Gelen bütün misafirler dört yıldızlı Mersin Oteli’nde ağırlandı. Her gün özel arabalarla otelden alındık, otele bırakıldık. Her gün sabah kahvaltısını açık menü şeklinde otelde yaptık. Akşam yemekleri festivaldeki misafirlere tahsis edilen bir lokantada yenildi. Sofraların baş kebabı Adana’ydı. Adana kebabına doyduk desem yeridir. Moğollar müzik topluluğunun üyeleriyle baş başa yemek yedik. Yemek sırasında Erkin Koray’la derin sohbetlere girdik. Televizyonlarda görüp beğendiğimiz, ulaşılmaz sandığımız sanatçılarla aynı masada oturup yemek yemek, sohbet etmek her şeye değerdi. Festivalin sonunda Mersin’e de gittik. Orayı da gezme, görme imkânı bulduk. Mersin’in güzel sahili beni fazlasıyla etkiledi. Mersin’in Trabzonlu valisi Hüseyin Aksoy’u makamında ziyaret ettim. Kendisi çok sıcak karşıladı bizi. Kitap ve yöresel lokumlar hediye etti bize. Böyle büyük bir şehri başarıyla idare eden valimizle bir kez daha gurur duydum. Mersin Yenice izlenimlerim baştan sona hoşgörü ve sevgi kareleriyle dolu… Bizlere bu güzellikleri yaşatan Yenice Belediye Başkanı Veli Serin’e, Belediye’nin her şeyi Tuncay Akdağ’a ve bütün görevlilere teşekkür ediyorum. Doyumsuz anılarla ayrıldım bu beldeden…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |