Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
her gün yeni bir yüzde anlam bulan her gün yeni bir sokakta beyninden vurulan ve her gün odanın duvarlarına yeni bir resim çizen.. her resimde yeniden şekillenen şekillendikçe şekli kaçan bir katil yüzüyle karşılaşan kaçtıkça yere kapaklanan ve kalpkapakçıklarına ağrı yapan bir oda dolusu faili meçhulun var senin.. hepsinin yüzünde ayrı çizik hepsinin ifadesinde aynı çarmıha gerilmişlik.. tek tek çizilmiş robot resimleri ve özenle işaretlenmiş üzerleri.. her gece kafanda patlayan ihbarı çok önceden verilmiş kin bombaları her gece temellerine su karıştırılmış insan bilmeceleri.. çapraz ateş, siyah kutudan kalp, ucu sınırsız anlam, sıfatsız nesne, geçici anlam.. ilk harfi alfabede olmayan, çözüldükçe eriyen,hissizliği gibi tamlamasız, ve erişildikçe kusma isteği uyandıran insan figürleri.. bulmacanın bulunmak istenmeyen kısımları.. hepsi için ayrı ayrı hazırlanmış C planları şeytan yedigenleri, lekesiz masa örtüleri.. iğneli intikamlara ve halatlara gebe içleri tek tek doldurulmuş vodoo bebekleri.. saplantılı ve tüylü yürekleri batınca çıkmayan küskünlükleri, üzeri örtülü sahtelikleri ve sahipsizlikleri.. bir oda dolusu intikamın var senin geri çekilememiş, içi öfkeyle doldurulmuş ve ne kadar uğraşsan da gözbebeklerinin kovası hiç boşaltılamamış.. silahsız ama yaralayıcı masum ve patlayıcı.. yıllandıkça lezzeti büyüyen kırmızı şaraplar gibi kanı.. not alınmış ama işleme geçirilememiş, içilmiş ama hazmedilememiş tadı.. kalıcı bir sancı; kabuğu düşmeyen, kabuğu hiç düşemeyen bir yara içinde bu sanrı.. ipek böceği misali kendi kozanda ördüğün, atkıya hiç benzemeyen, yine de boyununa her sarıldığında kronik krizlerle savrulduğun bir örgü bu içinden çıkıp geçici özgürlüğüne kavuşamadığın, aksine içinde hapsolmayı seçtiğin.. hapsoldukça genişlettiğin bir ev gibi içi.. nefes almak için pencereler inşa ettiğin, ama kafanı her uzattığında açıklarından kurşuna dizildiğin, tadilatı mümkün olmayan binalar misali, kaderine bırakıldığın.. ama içinde geri dönüşüm hikayeleri yazmaya devam ettiğin, vazgeçemediğin uykusuzluklar gibi, direndiğin, sahte yüzlerle örtülü tuğlalarla, yeniden inşa etmeye çalıştığın ek bir bina sanki.. zorlama, haris, yitik ve yıkıcı çalışmalar.. hep kireçten yüzler, hep zorla şekillendirilmiş cümleler.. sonu getirilemeyen sözde sözcükler.. durduğu yerde asla rahat edemeyen, durulsa da bir gün kovulacağını zanneden, kalıcı kasları hepten zedenlenmiş yüzler ve tek tek alınmış hisler.. ne kadar kaçmaya çalışsan da, intikam gibi puslu yüzlerindeki sisler..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © melis balcılar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |