Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Sen şu anda acıya dokunuyorsun bana onu hatırlatmakla.Söylüyorum işte sana bildiğin gibi,tanıdık bir duygu değildir...Acıya dokunmak için önce bahanellerin olmalı ve biriktirip bir deniz yarattığında işte o zaman acıya dokunabilirsin.Kolay değildir bir deniz yaratmak;önce arkadaşlarınla,dostlarınla görüştüğün zamandan çalarsın,sonra kurulu yemek sofrasından ve gece uykundan çalmaya başladığın zaman sokulursun acının koynuna yavaş yavaş...Hani bir mutluluk vardır herkesin yana yakıla aradığı;acıya dokunabilmekte mutluluğu yakalamak kadar zordur işte.Acı da mutluluk gibi bir balıktır;bazen oltanı denize ilk salladığında takılır bazen de bir ömür beklersin o köprünün üstünde ve öyle birşey ki o balık hiçbir zaman yaşamaz bizim denizlerimizde.Acıyı hissettiğini saklayabilirsin gözlerini kaçırarak ya da bir kutu yarabandıyla,acıyı yaşadığındaysa birkaç paket mendille silip atabilirsin gözyaşlarını kapandığın odanda ama acıya dokunduğunda saklayamazsın,kapatamazsın yüzünün orta yerinde burdayım diyen yapraksız ağaçları.Mezarlar seslenir bir dua için çığlık çığlık gözlerinden,taşıdığı kanın yorgunluğundan kabarır damarların tenini yırtıp dışarı çıkmak ister gibi.Bitse de bu acı bir an önce kurtulsam dersin.Şafak saymaya benzemez acıyı hissedip yaşamak gibi.Acıya dokunduğunda son askerine kadar gece gündüz çarpışırsın savaş meydanında ve savaşı kazandığında bedeninde hüküm süren acının saltanatı biter istediğin zaman rahatça dokunursun acıya;yanan sobaya dokunur gibi canın yanmadan.Bu savaşı kaybettiğinde kuklası olursun acının;istediği zaman oynayıp sıkıldığında bir kenara fırlattığı... Sen şu an acıya dokunuyorsun onun yerini almakla.O ve onun gibilerin hepsi o denizlerde boğulup gitti.Bari sen dokunma acıya,bırak hissetsin yüreğin derinden,vakti gelince taşı haftalarca,ben sana paket paket mendil,kutu kutu yarabandı gönderirim ama ne olur bana onu sorup,onu hatırlatıp dokunma acıya...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kerem yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |