..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Post-Modernizm > Alparslan Koca




30 Kasım 2008
Bir Sahne Vardı Aklında  
Alparslan Koca
Bir sahne vardı aklında; söylenmezdi bu sahnede ki şeyler ama bilinirlerdi. Yürüyebilirdi ama bir bankta oturup etrafı da izleyebilirdi.Ama o hiç birini yapmazdı çoğu zaman.


:BBAG:
Bir sahne vardı aklında; söylenmezdi bu sahnede ki şeyler ama bilinirlerdi. Yürüyebilirdi ama bir bankta oturup etrafı da izleyebilirdi.Ama o hiç birini yapmazdı çoğu zaman.Var olmakta vardı bir gün gelip yok olmakta belki.Belki bir kuşun kanadında dünyayı gezmekte vardı.Yada göç eden kuşları avlamakta vardı ihtimaller arasında ama tabi o bulardan hiçbirini yapmazdı.Bazen soğuk bir kış günü otobüs durağında ayak parmakları donmak üzereyken güneşli bahar günlerini düşünürdü.Ama artık ısıtmıyordu bu tablolar onun içini.Belki inancını yitirmişti ve umut adına ne varsa yüreğinde fırlatıp atmıştı bir kenara.Bir sevgilisi vardı çok önceleri.Biraz garipti ve onun gibiydi aynı.Ama kim bilir nerde ne yapıyordu şimdilerde.Hayatı hep güzeldi belki yada tamamen berbattı.Ama muhtemelen ikisi de değildi ama o bunları düşünüp beynini hiç meşgul etmez öylece bir köşeye sinmiş miskin miskin otururdu.
Bir sahne vardı aklında; zengin adam fakir adamın oğlunu arabasıyla ezmiş öldürmüştü.Oğlu ölen adam mahvolmuştu.Diğeri ise ona para teklif ediyordu.Onurlu fakir adam çıldırıyordu.Ama bu filmden bir sahneydi.Gerçeği de olurdu bunun muhtemelen.Fakir adam parayı kabul ederdi.Belki tamamen saçmaydı bunlar ama ona göre acı gerçeklerdi.Sonra bir vapura binmiş karşıya geçiyordu.Martılar etrafına toplanmışlardı.Hava açıktı ve vapur sakindi.Martılarla sohbet ediyordu.Hatta onlar insanmış gibi kendi güzel dünyasını onlara anlatıyordu.Çevredekiler göre ise adam delirmiş martılara ülküsü anlatıyor ve onlardan destek bekliyordu.Adama göre ise bunlar çok saçmaydı.O sadece haber veriyordu gelecek güzel günleri.Yoksa kimsenin yardımına ihtiyacı yoktu.
Bir sahne vardı aklında; Afrikalı çıplak siyah kadının kucağında kendisi gibi derisi kemiklerine yapışmış bir bebek vardı.Çocuğun kafası kocamandı ama vücudu küçücüktü.Annesini emiyordu ama süt yoktu annesinde.Yalancı meme gibi kullanıyordu annesinin memesini.Ve etrafta bunlardan birçok vardı.Belki de o an başka bir zengin adam yatından atlayıp serinlediği denizden henüz çıkıyordu.Ve davet verdiği arkadaşlarına son aktivitesi ise kocaman belki beş litrelik şampanyayı patlatmaktı o an.
Biliyordu bu sahneler bitmezdi.Çünkü hayatın kendisi çelişkiden ibaretti.Ama o bu konularla ve basit oyunlarla insanları etkilemek peşinde değildi.Dahası kimse onun umurun da değildi.O da kimsenin umurun da değildi.Belki çok zaman geçmişti yaşamaya başlayalı yada belki hiçbir şey yaşamamıştı.Pencerenin hemen dibindeki peteğe sırtını dayamış iki koltuğun arasına saklanır gibi oturmuştu.Dizlerini karnına çekmiş ve ellerini dizlerine dolamıştı.Bir eliyle şişeyi tutmuyor sadece ona dokunuyor diğer eliyle de yanan sigarayı tutuyordu.Ama sigara çoktan bitmişti ve bütün bütün küller yere düşüp parçalanmıştı ve sigara sönmüştü kendi kendine.Etrafta izmaritler ve kesif bir viski kokusu vardı.Şişeden içiyordu ve düşmek üzereydi.Dizlerini karnına çekmiş başını oynatmadan karşıdaki düz duvara bakıyordu.Aslında bakacak hiçbir şey yoktu ama çok farklı detayların olduğu bir resim gibi duvarı inceliyordu.Kim bilir neler görüyordu?
26.11.2008



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Suça Övgü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Umuda Yolculuk [Öykü]
Bin Yıl Sonra Geri Dönüş [Öykü]
İki Dünya... [Öykü]
Bireyin Parçası: Toplum? [Eleştiri]
İstek - Gerçekleşme İlişkisi? [Bilimsel]
Kaosun Yöntemi ve Tek Mutlak Yol [Bilimsel]


Alparslan Koca kimdir?

Ankaranın taş sokaklarında düşe kalka büyümeye çalışan, dizlerinin kanata kanata acıya alışan, mululuğu ankaranın sıcak yazlarında bir serin esinti olarak gören, dünyanın en sıradan insanı.

Etkilendiği Yazarlar:
hiçkimse


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Alparslan Koca, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.