DIÞARDA SONBAHAR ÝÇERDE BÝTMEYEN ÝÞLER
          Farkýnda mýsýnýz? Zaman ne çabuk geçiyor deðil mi? Bizler bir þeylerin peþinde koþarken yapraklar sararmýþ güz çiçekleri kýrlarda açmýþ, sonbahar yaðmurlarýnýn damlalarý sarý yapraklarýn üstünde bir inci tanesi gibi ýþýldýyor sabah güneþiyle. Günler kýsaldý, saatler deðiþti. Çiftçiler ellerindeki son mahsulleri satýyorlar.
          Çok yorucu geçiyor demi zaman. Masamda okunmasý gereken yazýlý kâðýtlarý, kömürler indirilecek, borular alýnýp, soba kurulacak vs. Çocuklarý okula gönder, iþe geç kalma. Dükkâný erken aç, gazeteyi basmak için haber topla, elmalar dibinde kaldý, bugün müdürle kavga ettim, çocuðun beslenme çantasýný hazýrlayacaðým, akþama misafir gelecek… Bitmeyen iþler ardýn sýra gelir. Ama bir sabah erken kalkýn pencereden güneþin doðuþunu seyredin. Güneþ ýþýklarýnýn sudaki yansýmasýný seyredin. Kuþlarýn sabah telaþýna þahit olun. Olmadý hafta sonuna bir plan yapýn daðlara gitmek için. Bir bahaneyle daðlara çýkýn. Telefonlarýnýzý kapatýn. Yanýnýza kara çaydanlýðýnýzý da alýn. Meþenin kömüründe bir çay kaynatýn. Yanýnýzda ekmek zeytin, peynir ve tereyaðýndan baþka bir þey almayýn. Ekmeðin içine tereyaðý sürüp bir deðnek yardýmýyla ýsýtýn. Tereyaðý eriyince tost gibi olur. Ýstersen peynir ekleyebilirsin. Sýrt üstü yatýp gökyüzünü gözlemle, tabiatýn sesini dinle. Yüksek bir yere çýkýp kiraz yapraklarýndaki kýrmýzýlýklarla zýt olan ceviz yapraðýndaki sarý rengi kýyasla. Meþe yapraðýndaki renk çeþidiyle þimþir aðacýnýn yapraklarýna dikkat kesil. Uzaklardan gelen sincap seslerini duyuyorsan yaþýyorsun demektir. Su arýklarýndaki su birikintilerinin üzerindeki yapraklara bak, onlarý hisset. Sudaki yansýyan yüzüne bak, ne kadar mutlu bir yüzün var. Sonra saðýndaki kavak aðaçlarýnýn dibini kontrol et. Bak orada sana gülümseyen mantarlarý iyi gör. Onlar tamamen organiktir. Karþýdaki meþe aðaçlarýnýn yanýna git. Dibindeki güz çiçekleriyle beraber, kimisinin Sýklemen dediði, bazýsýnýn Pýtýrcýk dediði, pembe Ebe gömeçlerinin çiçeklerini görmeyi ihmal etme. Ceviz aðaçlarýnýn dibine bakmalýsýnýz. Ne kadar toplansa da yiyecek kadar ceviz, yapraklarýn arasýnda kalmýþtýr. Yemesi günah olur diyecekseniz, eskiden þöyle bir gelenek vardý: Baðlar toplanýp cevizler indirildiði zaman çocuklar ellerinde sepetlerle tekrar baðlarý dolaþýr geri kalan üzüm armut, ceviz, elma ne varsa toplar gelirdi. Aslýnda adý da vardý bu eylemin ama aklýma gelmedi. Zira çok zaman geçmiþ. Bilmem þimdi de köylerde yaparlar mý? Bu geleneði sürdürme adýna yapýlabilir. Kýzýlcýklardan tadýn.Hatta þu þarkýyý söyleyiniz: “Kýzýlcýklar oldu mu?Selelere doldu mu?Gönderdiðim çoraplar ,ayaðýna oldu mu?...” Kuþburnu toplayýn biraz, kýþýn çok ihtiyacýnýz olacak. Nezle ve gribe iyi gelir. Alýçlar ve boz armutlar var. Onlarýn da kendine has bir tadý var. Bu boz armutlardan eskiden ekmek yapýp yemek zorunda kalýrlarmýþ, yokluktan. Þimdiki çocuklar renginden dolayý çikolatalý ekmek diyorlar. Hiç yemediniz mi, armut kükürdünden yapýlan ekmeði. Bilmiyor musunuz yoksa? Eðer bilmiyorsanýz bazý tatlarý bilmiyorsunuz demektir. Deli erikler dikkatinizi çeksin. Bakýn kýrmýza yaklaþmýþ rengiyle beni ye der. Ama yersen çok ekþidir. Onlardan biraz toplayýn zeytin çizer gibi çizip güneþte kurutun. Eðer çorba yaparsanýz, özellikle Arabaþý için ekþice çok iyi olur. Bunlarý yapmadýysanýz hayat damarlarýnýzdan biri eksilmemiþ midir? Bir deneyin ne kaybedersiniz.
          Unutmayýn bahar bahardýr, Sonbahar olsa da. Ýkinci bahar yani. 10.11.2008